Dijitalleşme kumar bağımlılığının artmasına, yaş ortalamasının düşmesine neden oluyor

Dijitalleşme kumar bağımlılığının artmasına, yaş ortalamasının düşmesine neden oluyor

Özellikle pandemi döneminin ardından teknolojik aletlerin kullanımının artması ile dijitalleşmenin, kumar bağımlılığının çoğaldığı ve bağımlılıkta yaş ortalamasının düştüğü belirtiliyor.

İstanbul

Türkiye'de son günlerde kamuoyunu meşgul eden yasa dışı bahis ve kumar, bağımlılıkla ilgili tartışmaları da beraberinde getirdi.

Pandemi dönemindeki sokağa çıkma kısıtlamaları dolayısıyla teknolojik aletlerin kullanımının artması, bahis ve kumarın sanal ortama taşınmasına, internet üzerinden kumar oynanmasının artmasına neden oldu. Bu sitelere kolay ulaşım ise kumar bağımlılığında artış yaşanmasına sebebiyet verdi.

AA muhabiri uzmanlara, kumar bağımlılığının teşhis ve tedavi sürecini sordu.

Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Mustafa Nuray Namlı, kumar bağımlılığının her geçen gün artan ve toplumu çok rahatsız eden bir bağımlılık türü olduğunu söyledi.

Bu bağımlılıkta bireylerin vakitlerinin büyük bir kısmını bahis ortamında veya kumarda geçirdiğini anlatan Namlı, bunun, bireyi, aileyi ve toplumu çok büyük oranda etkileyen bir çeşit beyin hastalığı, psikiyatrik bir rahatsızlık olduğunu ifade etti.

Namlı, kumar bağımlılığının erkeklerde daha fazla görüldüğünü ancak kadınlarda da her geçen gün arttığını aktararak, "Yaş ortalaması da her geçen gün azalıyor. Son yıllarda bu, onlu yaşlara kadar düştü. Dijital çağda insanların dijital ortamlara kolay erişimi veya cep telefonlarının hemen yanı başlarında olması, oyun, kumar ve bahse ulaşımı kolaylaştırmakla birlikte bu tür bağımlılıkları da çok artırdı." dedi.

Bağımlılıkla ilgili kendilerine başvuran kişileri değerlendirmeye aldıklarını söyleyen Doç. Dr. Namlı, ardından motivasyonel görüşme ve terapiler yaptıklarını anlattı.

Namlı, alkol, madde, oyun ve kumar bağımlılığına birçok başka psikiyatrik rahatsızlığın eşlik ettiğini vurgulayarak, var olan psikiyatrik rahatsızlıkların bağımlılığı arttırdığını söyledi.

"Mutlaka ruh sağlığı profesyoneline başvurmaları gerekiyor"

Söz konusu insanların geçmişine bakıldığında, özellikle çocukluk döneminde bir dürtü kontrol bozukluğu ve dikkat eksikliği-hiperaktivite bozukluğu olduğunu sıkça gördüklerini anlatan Namlı, "Ailelerin bu noktada çok dikkatli olmaları lazım. Çocukluk döneminde bir dikkat eksikliği-hiperaktivite bozukluğu varsa mutlaka en kısa sürede bir ruh sağlığı profesyoneline başvurmaları gerekiyor." diye konuştu.

Namlı, bağımlı bir bireyin olmasının aileyi hatta toplumu etkilediğini belirterek, "Ailelerin bu noktada çok dikkatli, uyanık olmaları lazım. Eğer ailedeki bir birey gereğinden fazla dijital medyada vakit geçiriyorsa, yalanlar, fazla harcamalar, kendine aşırı öz güven başlamışsa, bir dürtü kontrol bozukluğu varsa, sahtecilik veya gayrimeşruya, suça bulaşmışsa, altta bir oyun, kumar, bahis bağımlılığı var mı diye irdelemeleri lazım. Bunu da biz sosyal olarak parçalanmış, aile bütünlüğü bozulan, madde kullanımının olduğu veya suç oranı yüksek ailelerde daha fazla görmekteyiz." dedi.

Bağımlılıkta erken tanının hayatı, aileyi ve toplumu kurtardığını vurgulayan Doç. Dr. Namlı, "Bu büyük bir toplumsal sorun. Şu an sadece Türkiye'nin problemi değil. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde her çeşit bağımlılık artmakta. Ama Türkiye'de de biz son on yılda büyük bir artış görmekteyiz kliniklerde." ifadelerini kullandı.

Namlı, bağımlılıklarla mücadele noktasında toplumda herkese görev düştüğünü sözlerine ekledi.

"Kayıplarını ancak kumar oynayarak kazanıp yerine koyabileceğiyle ilgili düşünceye sahiptir"

Yeşilay Bilim Kurulu Üyesi olan Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Merih Altıntaş ise kumar oynama davranışının hemen bağımlılık denilebilecek bir davranış olmadığını, ancak belirli kriterler oluştuktan sonra bağımlılık denilebileceğini söyledi.

Altıntaş, bir kumar bağımlısının sabah uyandığı andan itibaren kumarla ilgili aktiviteler üzerine düşünmeye başladığını, bu kişilerin birçok kez bırakma çabası olmasına rağmen kumarı bırakamadığını söyledi.

Bağımlı kişilerin kumara yatırdığı paranın miktarının gitgide artmaya başladığını vurgulayan Altıntaş, "Oynamadığı zaman kendisini daha sıkıntılı hisseder, gergin, üzgün olur. İşlevselliği de düşmeye başlar. Kumarla ilgili, o sistemi çevirebilmek için yalan söylemeye başlar. Borçları ödeyebilmesi ya da problemleri çözebilmesi için genellikle yakın çevresinden yardım arar. Bu, diğer bağımlılıklardan kumar bağımlılığını biraz daha ayıran bir faktör. Ailesinden, çevresinden parayı almak ya da borçları onunla ödemek gibi bir sistem vardır düşünce olarak. Ve sonrasında yine bu kişi, kaybettiği parayı, kayıplarını ancak kumar oynayarak kazanıp yerine koyabileceğiyle ilgili düşünceye sahiptir." diye konuştu.

Kumar oynamak kişinin mesleki hayatını, insan ilişkilerini ve mali durumunu çok olumsuz etkilemeye başladıysa artık bunun bir bağımlılığa dönüştüğünü söyleyebildiklerini aktaran Altıntaş, son dönemde daha çok sanal bahis bağımlılıklarıyla karşılaştıklarına işaret etti.

Altıntaş, sanal bahsin artmasının en büyük nedenlerinden birinin dijital dünyanın farklı alternatifler sunabilmesi olduğunu belirterek, şunları söyledi:

"Özellikle pandeminin buna çok olumsuz etkisi oldu. Kişiler oturdukları yerden, koltuklarından kumar oynayabildiler. 'Yol, diğer masraflar için harcanacak para cebimde kalır, onunla da kumar oynayabilirim.' gibi bir yanlış anlayışla kumar bağımlılığı biraz hızlandı. Sanal kumarı, diğer kumar tiplerinden ayıran en önemli şeylerden bir tanesi çok hızlı bağımlılık yapıyor olması. Diğer kumar tipleri için de gördüğümüz bazı nörokimyasal, ruhsal değişimlerin sanal kumar bağımlılığında daha hızlı yol aldığını fark ediyoruz. Bu da aslında bize tehlikeyi gösteriyor. Nasıl bağımlılık yapıcı maddeler, eski maddelere oranla daha tehlikeli, hızlı bağımlılık yapan ürünler olarak üretildiyse maalesef kumar endüstrisi de sanal bahisleri, oyunları hızlı bağımlılık yapan bir model olarak sundular."

Bağımlılıkta yaş ortalamasının çok düştüğüne dikkati çeken Altıntaş, yurt dışındaki bazı kaynaklarda yaş ortalamasının 9'a kadar indiğiyle ilgili bazı bilgiler olduğunu dile getirdi.

Altıntaş, oyunla birlikte yaşatılan haz, kazanma ve ödül duygusunun o sitelerde zaman geçiren çocuklarda süre arttıkça kumar oynamaya evrilme olarak görüldüğünü kaydederek, "Kumar ve oyun bağımlılığının ne kadar iç içe geçtiğinin, erken yaş için bunun çok tehlikeli olduğunun, her oyun bağımlısının, her oyun oynayanın en azından bir gün kumar bağımlısı olmaya aday olduğunun da mutlaka altını çizmek gerekli." ifadelerini kullandı.

Tedavi noktasında psikiyatri kliniklerinden yardım alınabileceğini kaydeden Altıntaş, Yeşilay Danışmanlık Merkezlerinde, diğer bağımlılıklarda olduğu gibi kumar bağımlılığı konusunda da hizmet verildiğini sözlerine ekledi.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
...