Evinde kaplumbağa, papağan ve iki kedi besliyor

Evinde kaplumbağa, papağan ve iki kedi besliyor

Trabzon'da yaşayan Nilay Musacalı ve ailesi, çeşitli nedenlerle terk edilen su kaplumbağası, papağan ve biri görme engelli iki kediyle evini paylaşıyor.

Trabzon

Eşinin tayini dolayısıyla 4 yıl önce Trabzon'a yerleşen Musacalı, Trabzon Huzurevi, Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi'nde usta öğretici olarak göreve başladı.

Veterinerden önce "Bihter" ismini verdiği kediyi sahiplenen bir çocuk annesi Musacalı, ardından papağan "Suzi" ile "Tosbik" adındaki su kaplumbağasının bakımını üstlendi.

Musacalı, yaklaşık 5 ay önce hayvanları kontrole götürdüğü veteriner kliniğindeki görme engelli, "Veysel" adlı kediyi de sahiplendi.

Nilay Musacalı, AA muhabirine, çocukluğundan beri hayvanlarla iç içe yaşadığını, her zaman bir hayvanı olduğunu söyledi.

Görev yaptığı her ilde elinden geldiğince özellikle mağdur hayvanları sahiplendiğini belirten 48 yaşındaki Musacalı, "Hepsinin bize ihtiyacı olduğunu düşündüğümüz için aldık. Cins hayvandan ziyade ihtiyacına binaen bakılması gereken hayvanlar benim için daha kıymetli." dedi.

Musacalı, daha çok ihtiyacı olan hayvanları sahiplendiğini ifade ederek, "Seve seve bakıyoruz, hepsinin yeri çok ayrı. Hepsinin evde ayrı bir köşesi var. Bizim için kıymetliler." diye konuştu.

"Sahipsiz hayvanlara bakmak benim için daha kıymetli"

Hayvanların her birinin farklı bir hikayesi ve mağduriyeti olduğunu anlatan Musacalı, şunları kaydetti:

"Bihter'i sahiplendik, Bursa'da bir veterinere götürüp tedavilerini yaptırdık. Yavruları doğmadan öldüğü için o da ölümden döndü. FIP hastalığı (kedilerde görülen Feline Enfeksiyoz Peritonit) bulunuyor. Veysel ise bir kaza geçirmiş gözleri görmüyor, dişleri yok ve yaşlı. Yaşından dolayı da evdeki eşyaların yerini değiştirmiyoruz. Kaplumbağayı da eşimin arkadaşından aldık, onun da belli rutinleri var. Belli saatte, belli yerlere gitmesi gerekiyor. Bazı şeyleri ona göre değiştirip, yerleştiriyoruz. Papağanımız Suzi'yi de Zonguldak'tan sahiplendik, 14 senedir bizimle. Mağdur bir hayvandı, kanatları zarar gördüğü için uçma yeteneği yok, akranlarına göre bakımsız kalmış."

Nilay Musacalı, hayvan satın alınmasına karşı olduğunu dile getirerek, "Sahipsiz, bakıma muhtaç ve bakımı daha özel hayvanlara bakmak benim için daha kıymetli. 'Sahiplen' demek benim için daha güzel bir kelime." ifadelerini kullandı.

Evdeki üç farklı türden hayvan arasında bağ oluştuğunu dile getiren Musacalı, "Kimse kimsenin alanına girmiyor, iki kedi dışında. Bilinçli olarak sahiplendiğimiz için aslında biz onlara göre hayatımızı şekillendiriyoruz, onlar da içgüdüsel olarak eve ve birbirlerine uyum sağlıyor. Tek sorun kediler birbirini çok kıskanıyor. Birini severken diğeri ses çıkartır ya da koşarak gelir. Aslında tek ortak noktaları ilgi ve sevgi. Sevgiyi paylaşamıyorlar." dedi.

Hayvanları ailenin "büyümeyen çocukları" olarak tanımlayan Musacalı, imkanları ölçüsünde hayvanlara sahip çıkmaya devam edeceğini sözlerine ekledi.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
...