İYİ Parti Genel Başkanı Akşener: (Libya) Barışı korumak için asker gönderilmesine karşı değilim

İYİ Parti Genel Başkanı Akşener: (Libya) Barışı korumak için asker gönderilmesine karşı değilim

İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, "Barışı korumak için asker gönderilmesine karşı değilim. Benim karşı olduğum, bunu askerimizin hayatlarını hiçe sayarak yapmandır." dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "Barışı korumak için asker gönderilmesine karşı değilim. Benim karşı olduğum, bunun akılsızca yapılmasıdır. Benim karşı olduğum, bunun diplomasiye aykırı şekilde yapılmasıdır. Benim karşı olduğum, bunu askerimizin hayatlarını hiçe sayarak yapmandır. Libya'ya asker gönderiyorsan, bunu, tarafsız bir tutumla yapacak kadar diplomatik olacaksın." dedi.

Akşener, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Yaklaşık 500 şehit ve gazinin maaşının kesildiğini ifade eden Akşener, bu durumu kabul etmediklerini ve konunun takipçisi olacaklarını söyledi.

Akşener, KKTC'nin kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın ölüm yıl dönümü ile Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanımın doğum günü olduğunu hatırlattı. Zübeyde Hanım'la ilgili eleştirilere değinen Akşener, "Cumhuriyetimizle ve kahramanlarıyla bir türlü barışamayanlar, mütedeyyin olduklarını iddia ederken Zübeyde Hanım'ın tertemiz, ahlaklı ve mütedeyyin yaşamına zerre saygı göstermeyip hakaret edenlere had bildirmediler. İşte biz, bu memleketi Zübeyde Hanım gibi ahlak ve fazilet sembolü kadınlarımıza dil uzatan alçaklardan kurtarmanın peşindeyiz." diye konuştu.

"Asker gönderilmesine karşı değilim"

Doğu Akdeniz'deki gelişmeler ve Libya'daki duruma ilişkin görüşlerini dile getiren Akşener, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın uyarılara kulak vermediğini öne sürdü.

Akşener, Libya'daki gelişmeleri 2011'de Suriye'de yaşanan gelişmelere benzeterek, "Senin görevin ülkelere trip atmak değil Sayın Erdoğan. Attığın her tripte binlerce kişi daha ekmeğinden oluyor, farkında mısın? Sen, 82 milyonun menfaatleri neyi gerektiriyorsa onu yapacaksın. Senin görevin, başa kim gelirse gelsin o ülkeyle ilişkileri geliştirmek, ticareti büyütmek, o ülkelere mal satabilmek, o ülkelerden ihale alabilmek, Türkiye'deki 82 milyonun karnını doyurmaktır." diye konuştu.

Türkiye'nin Mısır ile köprüleri atmasından sonra Mısır'da yapılan milyarlarca dolarlık ihalelere hiçbir Türk şirketinin davet edilmediğini, Türkiye'nin bu ülkeye ürün satamaz olduğunu söyleyen Akşener, "Sen egonu tatmin edeceksin diye binlerce üretici krize girdi. Şimdi aynı Mısır, Doğu Akdeniz'deki petrol ve doğal gaz sahalarında Türkiye'nin karşısında yer alıyor. Ülkemizin hasmı oldu." değerlendirmesinde bulundu.

Meral Akşener, Türk milletinin çıkarları için Libya veya dünyanın başka bir yerine asker gönderilmesine karşı olmadığını belirterek, şöyle devam etti:

"Barışı korumak için asker gönderilmesine karşı değilim. Benim karşı olduğum, bunun akılsızca yapılmasıdır. Benim karşı olduğum, bunun diplomasiye aykırı şekilde yapılmasıdır. Benim karşı olduğum, bunu askerimizin hayatlarını hiçe sayarak yapmandır. Libya'ya asker gönderiyorsan, bunu tarafsız bir tutumla yapacak kadar diplomatik olacaksın. 'Darbeci, sen kimsin?' diyerek asker gönderilmez, 'Libya'da taraflar arası çatışmayı önlemek adına, barış gücü gönderiyoruz.' diyeceksin.

Kanal İstanbul paneli

Milletin menfaatine uygun hiçbir bir yatırıma karşı olmadıklarını ve milletin çıkarlarını her şeyin önünde gördüklerini vurgulayan Akşener, partileri bünyesinde kurdukları Kalkınma Politikaları Başkanlığının projeyi incelediğini belirtti. Meral Akşener, bürokrasi, özel sektör ve akademik çevrelerden oluşan 36 kişilik bir ekibin Kanal İstanbul projesini, teknik, çevre, hukuki ve ekonomik olmak üzere dört ana başlık altında analiz ettiğini ve bu çalışmaların sonuçlarını kamuoyu ile paylaşacaklarını kaydetti.

Akşener, 18 Ocak Cumartesi günü İstanbul'da, konunun tartışılacağı bir panel düzenleyeceklerini açıklayarak, "Kanal İstanbul milletin bir talebini, ihtiyacını karşılıyor mu? Hayır. Bu proje, Türkiye'de sanayi üretimini artıracak bir destek sağlıyor mu? Hayır. Tarımsal üretimi destekliyor mu? Hayır. 20 milyar dolar yatırımı karşılayacak bir gelir yaratıyor mu? Hayır. Peki Kanal İstanbul projesinin parası nereden çıkacak? Otoyollara, köprülere, havalimanlarına ve şehir hastanelerine yaptıkları gibi bu kez de kanala Hazineden gemi geçiş garantisi verecekler. Önümüzdeki 50, belki de 100 yıl o devasa inşaatın parası, milletimizin sırtına yıkılacak." ifadelerini kullandı.

"Güçlendirilmiş parlamenter sistemi kuracağız"

Akşener, dünyada küreselleşme döneminin bittiğini, ekonomide korumacılık duvarlarının daha da yükseldiği bir döneme girildiğini söyledi.

Eski küresel ticaret düzeninin değiştiğine işaret eden Akşener, ihracata dayalı büyümenin eskisi kadar kolay olmadığını, gelişmiş ülkelerin yüksek teknolojiye dayalı bir üretim modelini hayata geçirdiğini, Türkiye'nin de bu vizyonla hareket etmesi gerektiğini ifade etti.

İyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistemi kuracaklarını belirten Akşener, "Sayın Erdoğan ve ekibinin ülkeyi ortak akılla, vizyonla ve geleceği planlayarak yönetmek gibi bir dertleri de niyetleri de hiçbir zaman olmadı. Ülkeyi ucube bir sisteme mahkum edip bir de tüy diktiler. Ülkemizin geldiği noktada artık her şey daha kötüye gidiyor. Tek adamın iki dudağı arasında KHK'lerle yönetilen, millet iradesini hiçe sayıp Meclisi etkisizleştiren, hukuku paspas eden bir anlayışla, Türkiye'yi güvensiz bir ülke haline getirdiler." görüşünü savundu.

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Üzgünüz ilginizi çekebilecek içerik bulunamadı...
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
...