Ankara
Halk arasında "kas erimesi" olarak bilinen musküler distrofi sebebiyle 12 yaşındayken hareket kabiliyetini kaybederek hayatını tekerlekli sandalyede sürdüren ve trakeostomi yöntemiyle bağlanan solunum cihazıyla nefes alan Kılıç, Hacettepe Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun oldu.
Erasmus programıyla yurt dışına giden ilk ağır engelli öğrenci olarak Almanya'da eğitim gören Kılıç, 2015'te Almanca öğretmeni olarak meslek hayatına adım attı.
Ankara'da bir lisede yaklaşık 10 yıldır öğretmenlik yapan ve derslere solunum cihazıyla giren Kılıç, meslektaşları ve ailesinin teşvikiyle, fiziksel engelli bir birey olarak verdiği mücadeleyi kaleme aldı.
????"Yolculuğum" adıyla çıkardığı kitabın gelirini, solunum cihazına bağlı çocuklara da destek olan Derindeki İnciler Özel Çocuklar Derneğine bağışlayan Kılıç'ın amacı, kendisiyle benzer sorunları yaşayan engelli bireylere örnek olmak.
"Umutsuzluk hissedenlere nelerin mümkün olduğunu göstermek istedim"
Kitabı yazma sürecini AA muhabiriyle paylaşan Kılıç, "Kas gücümün yetmediği her yerde ailemin desteği benimleydi. Sayelerinde bağımsızlığıma hiç gölge düşmedi. Benim neyi tek başıma yapabileceğime değil, neler yapmak istediğime odaklandılar." dedi.
Kılıç, solunum cihazına bağlandıktan sonra hayata bakış açısının değiştiğini belirterek, "Farkındalığım arttıkça yazmak istedim. Birilerinin yarasına merhem olabilmek, birilerinin yüzüne tebessüm bırakabilmek için çocukluktan bugüne uzanan yolculuğumu anlattım. Kitabımın adı bu yüzden 'Yolculuğum' oldu." diye konuştu.
Ellerini masa üzerindeyken hareket ettirebildiğini dile getiren Kılıç, kitabını bilgisayar faresiyle ekran klavyesi tuşlarını kullanarak tek başına yazdığını söyledi.
Kılıç, kitabın kapağında, kendisinin ayçiçekleri arasındaki bir fotoğrafının kullanıldığını belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Bu fotoğrafı tercih etmemdeki sebep, ayçiçeklerinin her zaman yüzünü güneşe dönmesi oldu. Ben de hayatımda yaşadığım her zorlukta yönümü hep ileriye çevirdim. Umutsuzluk hissedenlere nelerin mümkün olduğunu göstermek istedim. Kitabımın gelirini solunum cihazına bağlı nefes alan çocuklara destek olan Derindeki İnciler Özel Çocuklar Derneğine bağışlıyorum. Yaşadıklarımızın ve hissettiklerimizin görünür olması sadece bize değil, bizden sonra gelenlere de güç verecektir."
"Bu yolculuğu tek başımıza yapmadığımızı fark ettim"
Gamze Kılıç, farklılıklara saygı duymaları konusunda öğrencilerine de rol model olduğunun altını çizerek, "Engellilikle ilgili toplumun genel geçer bakış açısı çoğunlukla yanlış algıyı destekler nitelikte oluyor. Acıma ya da muhtaçlık değil; kapsayıcılık, bir arada yaşama ve erişilebilirlik kavramlarına vurgu yapmalıyız." dedi.
Arkadaşları ve ailesinin, yazma sürecinde kendisine büyük destek verdiğini dile getiren Kılıç, en çok çocukluğunu yazarken güçlük çektiğini ve söz konusu süreci adeta tekrar yaşamanın kendisi için zor olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Önümüzde rol model olmayınca bu süreçleri yaşamak zor olabiliyor. Bu yüzden ben başkalarına örnek olmak istedim. Aynı şekilde onların da kendilerinde güç bulacaklarını düşünüyorum, 'Yaşadığım şeyleri başkaları da yaşayabiliyormuş' diye. Çünkü solunum cihazına bağlandıktan sonra ben de kendim gibi birilerini çok aradım, arayışa girdim. Bu süreçte insan sadece kendisinin böyle olduğunu sanıyor ama başka insanları gördükçe aslında bu yolculuğu tek başımıza yapmadığımızı fark etmiş oldum."
"Her okuyucu kendisini bulacaktır"
Gamze Kılıç'a yazma sürecinde destek olan ve "Yolculuğum"un editörlüğünü üstlenen iş arkadaşları Handan Selvi ve Mehmet Avcı da Kılıç'ın kaleminin kuvvetli olduğunu vurguladı.
Selvi, kitapta Kılıç'ın dünyasını kendi iç sesinden görebildiklerini belirterek, okuduktan sonra Kılıç'ın azmine ve kararlılığına hayranlık duyduğunu dile getirdi.
Avcı ise "Her okuyucu kendisinden bir yolculuk bulacaktır. Ben herkese mutlaka okunması gereken başucu kitabı olarak tavsiye ediyorum." dedi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com