Amaç haber vermek değil, bir algı operasyonu olursa!..
Amaç haber vermek değil, bir algı operasyonu olursa!..
- 13-10-2017 10:07
- 547
- 13-10-2017 10:07
- 547
"Habercilik değil, algı operasyonu" diye başlık attığı yazısında Hıncal Uluç, "Aydın Doğan Medyası"nın TV ekranında, Süleyman Sarılar adındaki haber müdürü marifetiyle kotarılan bir "haber" ve o "haber bile olamayacak paçavra"yı ekrandan okuyup da nasıl içine sindirdiğine inanmadığını belirttiği Ahmet Hakan ve müdürüne haberin nasıl olması gerektiğine de dikkat çekerek seslendi.
Müdürü "gazeteci-mazeteci" saymayan Uluç, yazısının sonunda Ahmet Hakan'a "Sana ve müdürün olacak o adama göre..." diyerek bir de soru gönderdi.
Yazının içinden başlığa kısaltarak çıkardığımız cümlenin tamamı ise şöyle: "Ama amaç haber vermek değil, İktidar aleyhine bir algı operasyonu yapmak olursa, işte aynen böyle verilir."
İşte yazısı
:
Ekranın nerdeyse yarısını kaplayan harflerle sunulan(!) haberin başlığı yazıyor..
"Vize krizinin maliyeti 63 milyar lira"
Dikkat buyurun.. İddia falan yok. Bu tam bir hüküm cümlesi.. O sırada tesadüfen bu ekran gözünüze çarpıyorsa, ne düşünürsünüz?.
"Türkiye Amerika'ya kafa tuttu ya.. Bunun maliyeti 63 milyar liraymış millete.."
Hem de Ahmet Hakan'ın (Dikkat buyrun, bu isme duyduğum saygıyı, o ismin sahibi duymuyor ve ne işlere alet olmaya devam ediyor) sunduğu haberi izlemeye başladım, merakla..
Meğer bir CHP Milletvekili karşısına üç gazeteci almış, böyle demiş.. "Krizin maliyeti 63 milyar liradır."
O HABER BAŞLIĞININ AMACI...
Kanal D Ana Haber Genel Yayın Müdürü de mal bulmuş magribi..
Muhalif haber yapacak ya.. Al sana muhalif haber..
"Amerika'nın vize yasağına aynen mukabele etmenin maliyeti milletin sırtına 63 milyar lira olarak bindi. Hovardalığı iktidar yaptı, bedelini halk ödeyecek."
O haber başlığının amacı bu algıyı yaratmak..
Öyle değil mi, Süleyman Sarılar!.
Öyle değil mi, bu haber bile olmayan paçavra metni okumayı kabullenen Ahmet Hakan!.
O HABER MÜDÜRÜ, GAZETECİLİĞİN "G"SİNE SAHİP OLSA...
Süleyman Sarılar, geçin Haber Genel Yayın Müdürlüğünü, gazeteciliğin "G"sine sahip olsa ve tarafsız (!) haber yapan bir kurumun 1 numarası olmanın sorumluluğunu bilse, o haber önüne gelir gelmez, Meclis Muhabirini çağırır, görev verirdi.
"Hemen o CHP Milletvekilini bul. "63 milyar' rakamına nerden ulaşmışöğren. O rakamın ayrıntılarını teker teker sırala.. Sonra Maliye Bakanı'na git. 'CHP'nin şöyle şöyle bir iddiası var. Ne diyorsunuz' diye sor. Haberi buna göre yaz, görüntüle, getir."
Haber Sorumlusu dünyanın her yerinde böyle çalışır, mesleğini biliyor, anlıyor ve seviyorsa..
Bu dediklerimi yapmak da zor değil.
Çünkü, iddiada bulunan da Ankara'da.. Cevap verecek sorumlu bakan da..
AL GÖRÜNTÜYÜ AJANSTAN AHMET HAKAN'A OKUT...
Ama amaç haber vermek değil, İktidar aleyhine bir algı operasyonu yapmak olursa, işte aynen böyle verilir. Ajanstan bir iddia görüntüsünü al, kesin haber diye Ahmet Hakan'a okut.
Sarılar, haberci, maberci değil.
Gazeteci bile değil..
"Kaza yapan ve 30 kişinin ölümüne sebep olan otobüsün şirketini saklıyorum. Çünkü RTÜK, o şirketin reklamını yaptığım için ceza kesebilir. Ondan korkuyorum" diyecek kadar saçmalayan birinden hem de müdür olur mu?.
Benim sorum Ahmet Hakan'a..
SANA VE MÜDÜRÜN OLACAK O ADAMA GÖRE!...
"Sevgili Dostum,
Bu ülkenin, kendisini şamar oğlanı yerine koyan, Türk vatandaşı bir konsolosluk çalışanı gözaltına alındı diye, 80 milyon Türk'ü cezalandıracak kadar küstahlaşan bir yönetime, Devletler Hukuku kuralları içinde aynen karşılık vermesinin maliyeti en fazla kaç lira olmalıydı, sence?.
Bu ülkenin gururu, bu milletin onurunun bedeli nedir sana ve müdürün olacak o adama göre ki, maliyet onu aşarsa, aynen karşılık vermeyelim de alttan alalım ve affedilmeyi dileyelim?."
Hıncal Uluç, Sabah -13 Ekim 2017, Cuma-
:
Yazıda siyahlaştırma, bir-iki paragtaf açma ve ara başlıklar bize aittir.
dikGAZETE.com
"Habercilik değil, algı operasyonu" diye başlık attığı yazısında Hıncal Uluç, "Aydın Doğan Medyası"nın TV ekranında, Süleyman Sarılar adındaki haber müdürü marifetiyle kotarılan bir "haber" ve o "haber bile olamayacak paçavra"yı ekrandan okuyup da nasıl içine sindirdiğine inanmadığını belirttiği Ahmet Hakan ve müdürüne haberin nasıl olması gerektiğine de dikkat çekerek seslendi.
Müdürü "gazeteci-mazeteci" saymayan Uluç, yazısının sonunda Ahmet Hakan'a "Sana ve müdürün olacak o adama göre..." diyerek bir de soru gönderdi.
Yazının içinden başlığa kısaltarak çıkardığımız cümlenin tamamı ise şöyle: "Ama amaç haber vermek değil, İktidar aleyhine bir algı operasyonu yapmak olursa, işte aynen böyle verilir."
İşte yazısı
:
Ekranın nerdeyse yarısını kaplayan harflerle sunulan(!) haberin başlığı yazıyor..
"Vize krizinin maliyeti 63 milyar lira"
Dikkat buyurun.. İddia falan yok. Bu tam bir hüküm cümlesi.. O sırada tesadüfen bu ekran gözünüze çarpıyorsa, ne düşünürsünüz?.
"Türkiye Amerika'ya kafa tuttu ya.. Bunun maliyeti 63 milyar liraymış millete.."
Hem de Ahmet Hakan'ın (Dikkat buyrun, bu isme duyduğum saygıyı, o ismin sahibi duymuyor ve ne işlere alet olmaya devam ediyor) sunduğu haberi izlemeye başladım, merakla..
Meğer bir CHP Milletvekili karşısına üç gazeteci almış, böyle demiş.. "Krizin maliyeti 63 milyar liradır."
O HABER BAŞLIĞININ AMACI...
Kanal D Ana Haber Genel Yayın Müdürü de mal bulmuş magribi..
Muhalif haber yapacak ya.. Al sana muhalif haber..
"Amerika'nın vize yasağına aynen mukabele etmenin maliyeti milletin sırtına 63 milyar lira olarak bindi. Hovardalığı iktidar yaptı, bedelini halk ödeyecek."
O haber başlığının amacı bu algıyı yaratmak..
Öyle değil mi, Süleyman Sarılar!.
Öyle değil mi, bu haber bile olmayan paçavra metni okumayı kabullenen Ahmet Hakan!.
O HABER MÜDÜRÜ, GAZETECİLİĞİN "G"SİNE SAHİP OLSA...
Süleyman Sarılar, geçin Haber Genel Yayın Müdürlüğünü, gazeteciliğin "G"sine sahip olsa ve tarafsız (!) haber yapan bir kurumun 1 numarası olmanın sorumluluğunu bilse, o haber önüne gelir gelmez, Meclis Muhabirini çağırır, görev verirdi.
"Hemen o CHP Milletvekilini bul. "63 milyar' rakamına nerden ulaşmışöğren. O rakamın ayrıntılarını teker teker sırala.. Sonra Maliye Bakanı'na git. 'CHP'nin şöyle şöyle bir iddiası var. Ne diyorsunuz' diye sor. Haberi buna göre yaz, görüntüle, getir."
Haber Sorumlusu dünyanın her yerinde böyle çalışır, mesleğini biliyor, anlıyor ve seviyorsa..
Bu dediklerimi yapmak da zor değil.
Çünkü, iddiada bulunan da Ankara'da.. Cevap verecek sorumlu bakan da..
AL GÖRÜNTÜYÜ AJANSTAN AHMET HAKAN'A OKUT...
Ama amaç haber vermek değil, İktidar aleyhine bir algı operasyonu yapmak olursa, işte aynen böyle verilir. Ajanstan bir iddia görüntüsünü al, kesin haber diye Ahmet Hakan'a okut.
Sarılar, haberci, maberci değil.
Gazeteci bile değil..
"Kaza yapan ve 30 kişinin ölümüne sebep olan otobüsün şirketini saklıyorum. Çünkü RTÜK, o şirketin reklamını yaptığım için ceza kesebilir. Ondan korkuyorum" diyecek kadar saçmalayan birinden hem de müdür olur mu?.
Benim sorum Ahmet Hakan'a..
SANA VE MÜDÜRÜN OLACAK O ADAMA GÖRE!...
"Sevgili Dostum,
Bu ülkenin, kendisini şamar oğlanı yerine koyan, Türk vatandaşı bir konsolosluk çalışanı gözaltına alındı diye, 80 milyon Türk'ü cezalandıracak kadar küstahlaşan bir yönetime, Devletler Hukuku kuralları içinde aynen karşılık vermesinin maliyeti en fazla kaç lira olmalıydı, sence?.
Bu ülkenin gururu, bu milletin onurunun bedeli nedir sana ve müdürün olacak o adama göre ki, maliyet onu aşarsa, aynen karşılık vermeyelim de alttan alalım ve affedilmeyi dileyelim?."
Hıncal Uluç, Sabah -13 Ekim 2017, Cuma-
:
Yazıda siyahlaştırma, bir-iki paragtaf açma ve ara başlıklar bize aittir.
dikGAZETE.com