Bill Gates’in köleleri
Bill Gates’in köleleri
- 14-02-2022 15:36
- 9301
- 14-02-2022 15:36
- 9301
Zam zam zam… Ana gündem bu. Muhalefetin iktidarı sarsmaya çalışma yolu da bu zamlar.
Paris İklim Antlaşması, karbon ayak izi ise üstünde hiç düşünmedikleri konu. Zira bu mevzular tartışmaya açılmadan Meclis’te kabul edilirken hepsi oradaydı. Hepsi bu anlaşmayı adeta ‘vahiy’ gibi görüp, bağrına basmıştı.
Hazır suç ortakları da varken, hükümet bu zamlar için gayet makul bir kılıf bulabilir: Küresel Isınma.
Akıl vermek gibi olmasın ama ana muhalefet partisi dâhil, neredeyse Meclis’teki ve Meclis dışındaki bütün partiler zaten Paris İklim Antlaşmasını destekleyen, insan kaynaklı küresel ısınma olduğunu deklare eden partiler değil mi?
- Bu antlaşmanın gelecek vizyonunda karbon ayak izimizi küçültmek yok mu?
Zamlardan şikâyet eden ana muhalefet için genel olarak; “Madem öyle neden yakınıyorsun, Ey Kılıçdaroğlu?” denilebilir.
Doğalgaz ve akaryakıt zammı için de; “Bunlar pandaların, penguenlerin neslini tüketmeyi hak bilen zihniyet” demek mantıklı olacaktır.
Su faturası için de bence en şahane söylem; “Camışlar gibi yıkanmak, insanlığın harcı değil. İnsan olun insan! Su kaynakları giderek azalıyor!”
Az harcayanı ödüllendiren çok harcayana zam üstüne zam bindiren sistem, esasında Klaus Schwab’ın “Yeni Dünya Düzeni Anayasası”nın; “Hiçbir şeyiniz olmayacak ama mutlu olacaksınız” temel ve ilk maddesinin gereğidir.
Hayatın pahalılaşması gerekir ki; ayak takımı daha az seyahat etsin, daha az yesin, daha az içsin, daha az dışarı çıksın.
Bunların hepsi herkesin iyiliği için ama yine de en çok elitlerin, parası kadar dışarı çıkabilenlerin, ya da makamı kadar yiyip içebilenlerin, suyu ve elektriği tüketebilenlerin iyiliği için. Ne de olsa bu distopik çiftlikte herkes “domuzlar kadar eşit” olamaz.
“Domuz” belki kulağa kaba bir kelime olarak yansıdı. O yüzden Türkçe bir deyim kullanmayı yeğlersek, bu ifadeyi biraz yumuşatmak mümkün. Ne de olsa bal tutan parmağını, Yeni Dünya Düzeni’ni kuran da işe yaramayanı yalayıp yutar.
Elitler, ne kadar elit olduklarına, kimlerin işe yarayıp yaramadığına kendi kriterlerine göre karar veriyorlar.
O kriterler arasında üretmek ve zengin olmak olmazsa olmaz!
Ancak kriterlerin hiçbir yerinde erdemli olmak, etik olmak yok. Kendileri haricinde gördükleri kişileri, kabaca ayak takımı olarak sınıflandırırlarken onlardan erdemli, etik ilkeler bekliyorlar.
Bu ilkeler de mutlaka yasa ile tanımlanmış olmak zorunda çünkü hükmettiklerini düşündükleri insanlara pek güvendikleri söylenemez.
Zaten bir süre sonra onların göz ardı edilemez bir bölümünü tıpkı enflasyona dayanamayan bozuk paralar gibi tedavülden kaldırmayı ciddi ciddi planlıyorlar.
O yüzden Bill Gates, devasa bir karbon ayak izi bırakan süper kirletici bir yatta, iklim değişikliğini engelleyecek projesi için Türkiye’den toprak satın almayı tuhaf bulmuyor.
Ne de olsa GAVİ’nin (Küresel Aşı İttifakı) ve GAVİ gibi yüzlerce organizasyonun mümtaz üyesi.
Yani ELİT.
“Mümtaz” kelimesinin tam olarak manası bu: “İmtiyaz sahibi olan” demek.
İmtiyazının derecesini öğrenmek mi istiyorsunuz?
O halde şu haberler ilginizi çekecektir; New York Post’un 2 Kasım 2021 tarihli haberine göre:
“İskoçya'daki Birleşmiş Milletler iklim zirvesine katılmasının arifesinde, milyarder hayırsever, doğum gününü kutlarken ve ‘yüzlerce dönümlük tarım arazisi’ için alışveriş yaparken Türkiye kıyı şeridinde lüks bir gezi için iki lüks süperyata el koydu. Eski eşiyle birlikte yönettiği 50 milyar dolarlık hayır kurumu Bill & Melinda Gates Vakfı için Türkiye'de büyük bir sürdürülebilir çiftlik yaratmak istiyor”.
Bill Gates’in Türkiye macerası bununla da sınırlı kalmamış. Gates, 66 yaşına girişini özellikle Türkiye’de kutlamak istemiş ve partiye, ultra zengin birini daha davet etmiş: Amazon'un kurucusu Jeff Bezos.
Haber şöyle:
“Flying Fox isimli ultra lüks yatıyla Bodrum, İzmir ve Aydın kıyılarını gezen Bezos'un ise Gates'in Göltürkbükü’nde ultra lüks bir villada kutlanan doğum günü partisine katılmak için geldiği öğrenildi.” (1)
Bütün bunlar yeterince ikiyüzlüce değilmiş gibi Jeff Bezos çevreyi koruma ve iklim zirvesinin gündem olarak konuşulacağı bu doğum gününe katılmak adına daha fazlasını yaptı:
“Önde gelen bir İngiliz gazetesi, Bezos'un yat partisine 120 millik bir helikopter yolculuğuyla geldiğini bildirdi.” (2)
Bu çılgın doğum günü partisi, dünyayı karbon ayak izinden temizlemek isteyenlerin bıraktıkları devasa karbon izi bakımından değerlendirilirse hem küstahça hem de ekolojistler adına insanlığa karşı işlenen bir suç gibi duruyor ama nedense ne bu tür suçları kınayan Greenpeace, ne de bir zamanların küçük ve sinirli kız çocuğu Greta Thunberg, Bill Gates’i Gaia ananın dini olan Ekolojizm’den afaroz etmeye istekli görünmüyorlar. Hatta bırakın istekli olmayı, ortalıkta bile görünmüyorlar.
Ancak New York Post’un Bill Gates’in Greta’nın GAİA anasının üzerinde küstahça dolanan ultra lüks yatı hakkında söyleyecekleri var ve bunlar gerçekten de çevreciler, birilerinin (mesela Bill gibi birilerinin) adamı olmasaydı onlar adına dudak uçuklatacak mahiyette:
“Gates, çevrecilerin dünyanın en kötü ekolojik suçluları arasında olduğunu söylediği bir süper yatta çevresel haçlı seferine başladı.
Türk medyasının haberlerine göre, Ege'nin masmavi sularında, ‘dünyanın en lüks süper yatlarından biri’ olarak tanımlanan 354 fitlik bir yat olan LANA'yla yelken açtı.
Teknede sekiz kamara, bir golf sahası, bir sinema odası, bir havuz ve masaj odaları bulunuyor. Monako merkezli bir yat kiralama servisine göre bu yat 12 misafir ve 31 mürettebat üyesini barındırıyor ve haftada 2 milyon dolardan fazla paraya kiralanıyor.”
- Peki, bu ultra lüks yat, ne kadar karbon salınımı yapıyor?
Cevap yine aynı gazetenin haberinde:
İklim uzmanları Richard Wilk ve Beatriz Barros, “Sürekli mürettebatı, helikopter pisti, denizaltıları ve havuzları olan bir süperyat, yılda yaklaşık 7.020 ton CO2 salıyor … bu durum, onu çevresel açıdan sahip olmak için açık ara en kötü varlık yapıyor" diye yazdı.
Wilk, bir yılda ortalama bir kişinin CO2 emisyonunun 5 ila 10 ton arasında olduğunu da söyledi.” (3)
Size George Orwell’in “Hayvan Çiftliği” romanından atıfta bulunarak, “Bütün hayvanlar eşittir ama domuzlar daha eşittir” hatırlatmasını boşuna yaptığımızı düşünmemiştiniz herhalde?
.
Erkan Trükten, dikGAZETE.com
(1) https://www.trhaber.com/genel/son-dakika-bill-gates-in-turkiye-ye-gelis-sebebi-ortaya-h18717.html
(2) https://www.dnaindia.com/business/report-bill-gates-jeff-bezos-trolled-after-private-yacht-party-in-turkey-heres-why-microsoft-amazon-blue-origin-2917990
(3) https://nypost.com/2021/11/02/bill-gates-shops-for-climate-saving-farm-aboard-polluting-yacht/
Zam zam zam… Ana gündem bu. Muhalefetin iktidarı sarsmaya çalışma yolu da bu zamlar.
Paris İklim Antlaşması, karbon ayak izi ise üstünde hiç düşünmedikleri konu. Zira bu mevzular tartışmaya açılmadan Meclis’te kabul edilirken hepsi oradaydı. Hepsi bu anlaşmayı adeta ‘vahiy’ gibi görüp, bağrına basmıştı.
Hazır suç ortakları da varken, hükümet bu zamlar için gayet makul bir kılıf bulabilir: Küresel Isınma.
Akıl vermek gibi olmasın ama ana muhalefet partisi dâhil, neredeyse Meclis’teki ve Meclis dışındaki bütün partiler zaten Paris İklim Antlaşmasını destekleyen, insan kaynaklı küresel ısınma olduğunu deklare eden partiler değil mi?
- Bu antlaşmanın gelecek vizyonunda karbon ayak izimizi küçültmek yok mu?
Zamlardan şikâyet eden ana muhalefet için genel olarak; “Madem öyle neden yakınıyorsun, Ey Kılıçdaroğlu?” denilebilir.
Doğalgaz ve akaryakıt zammı için de; “Bunlar pandaların, penguenlerin neslini tüketmeyi hak bilen zihniyet” demek mantıklı olacaktır.
Su faturası için de bence en şahane söylem; “Camışlar gibi yıkanmak, insanlığın harcı değil. İnsan olun insan! Su kaynakları giderek azalıyor!”
Az harcayanı ödüllendiren çok harcayana zam üstüne zam bindiren sistem, esasında Klaus Schwab’ın “Yeni Dünya Düzeni Anayasası”nın; “Hiçbir şeyiniz olmayacak ama mutlu olacaksınız” temel ve ilk maddesinin gereğidir.
Hayatın pahalılaşması gerekir ki; ayak takımı daha az seyahat etsin, daha az yesin, daha az içsin, daha az dışarı çıksın.
Bunların hepsi herkesin iyiliği için ama yine de en çok elitlerin, parası kadar dışarı çıkabilenlerin, ya da makamı kadar yiyip içebilenlerin, suyu ve elektriği tüketebilenlerin iyiliği için. Ne de olsa bu distopik çiftlikte herkes “domuzlar kadar eşit” olamaz.
“Domuz” belki kulağa kaba bir kelime olarak yansıdı. O yüzden Türkçe bir deyim kullanmayı yeğlersek, bu ifadeyi biraz yumuşatmak mümkün. Ne de olsa bal tutan parmağını, Yeni Dünya Düzeni’ni kuran da işe yaramayanı yalayıp yutar.
Elitler, ne kadar elit olduklarına, kimlerin işe yarayıp yaramadığına kendi kriterlerine göre karar veriyorlar.
O kriterler arasında üretmek ve zengin olmak olmazsa olmaz!
Ancak kriterlerin hiçbir yerinde erdemli olmak, etik olmak yok. Kendileri haricinde gördükleri kişileri, kabaca ayak takımı olarak sınıflandırırlarken onlardan erdemli, etik ilkeler bekliyorlar.
Bu ilkeler de mutlaka yasa ile tanımlanmış olmak zorunda çünkü hükmettiklerini düşündükleri insanlara pek güvendikleri söylenemez.
Zaten bir süre sonra onların göz ardı edilemez bir bölümünü tıpkı enflasyona dayanamayan bozuk paralar gibi tedavülden kaldırmayı ciddi ciddi planlıyorlar.
O yüzden Bill Gates, devasa bir karbon ayak izi bırakan süper kirletici bir yatta, iklim değişikliğini engelleyecek projesi için Türkiye’den toprak satın almayı tuhaf bulmuyor.
Ne de olsa GAVİ’nin (Küresel Aşı İttifakı) ve GAVİ gibi yüzlerce organizasyonun mümtaz üyesi.
Yani ELİT.
“Mümtaz” kelimesinin tam olarak manası bu: “İmtiyaz sahibi olan” demek.
İmtiyazının derecesini öğrenmek mi istiyorsunuz?
O halde şu haberler ilginizi çekecektir; New York Post’un 2 Kasım 2021 tarihli haberine göre:
“İskoçya'daki Birleşmiş Milletler iklim zirvesine katılmasının arifesinde, milyarder hayırsever, doğum gününü kutlarken ve ‘yüzlerce dönümlük tarım arazisi’ için alışveriş yaparken Türkiye kıyı şeridinde lüks bir gezi için iki lüks süperyata el koydu. Eski eşiyle birlikte yönettiği 50 milyar dolarlık hayır kurumu Bill & Melinda Gates Vakfı için Türkiye'de büyük bir sürdürülebilir çiftlik yaratmak istiyor”.
Bill Gates’in Türkiye macerası bununla da sınırlı kalmamış. Gates, 66 yaşına girişini özellikle Türkiye’de kutlamak istemiş ve partiye, ultra zengin birini daha davet etmiş: Amazon'un kurucusu Jeff Bezos.
Haber şöyle:
“Flying Fox isimli ultra lüks yatıyla Bodrum, İzmir ve Aydın kıyılarını gezen Bezos'un ise Gates'in Göltürkbükü’nde ultra lüks bir villada kutlanan doğum günü partisine katılmak için geldiği öğrenildi.” (1)
Bütün bunlar yeterince ikiyüzlüce değilmiş gibi Jeff Bezos çevreyi koruma ve iklim zirvesinin gündem olarak konuşulacağı bu doğum gününe katılmak adına daha fazlasını yaptı:
“Önde gelen bir İngiliz gazetesi, Bezos'un yat partisine 120 millik bir helikopter yolculuğuyla geldiğini bildirdi.” (2)
Bu çılgın doğum günü partisi, dünyayı karbon ayak izinden temizlemek isteyenlerin bıraktıkları devasa karbon izi bakımından değerlendirilirse hem küstahça hem de ekolojistler adına insanlığa karşı işlenen bir suç gibi duruyor ama nedense ne bu tür suçları kınayan Greenpeace, ne de bir zamanların küçük ve sinirli kız çocuğu Greta Thunberg, Bill Gates’i Gaia ananın dini olan Ekolojizm’den afaroz etmeye istekli görünmüyorlar. Hatta bırakın istekli olmayı, ortalıkta bile görünmüyorlar.
Ancak New York Post’un Bill Gates’in Greta’nın GAİA anasının üzerinde küstahça dolanan ultra lüks yatı hakkında söyleyecekleri var ve bunlar gerçekten de çevreciler, birilerinin (mesela Bill gibi birilerinin) adamı olmasaydı onlar adına dudak uçuklatacak mahiyette:
“Gates, çevrecilerin dünyanın en kötü ekolojik suçluları arasında olduğunu söylediği bir süper yatta çevresel haçlı seferine başladı.
Türk medyasının haberlerine göre, Ege'nin masmavi sularında, ‘dünyanın en lüks süper yatlarından biri’ olarak tanımlanan 354 fitlik bir yat olan LANA'yla yelken açtı.
Teknede sekiz kamara, bir golf sahası, bir sinema odası, bir havuz ve masaj odaları bulunuyor. Monako merkezli bir yat kiralama servisine göre bu yat 12 misafir ve 31 mürettebat üyesini barındırıyor ve haftada 2 milyon dolardan fazla paraya kiralanıyor.”
- Peki, bu ultra lüks yat, ne kadar karbon salınımı yapıyor?
Cevap yine aynı gazetenin haberinde:
İklim uzmanları Richard Wilk ve Beatriz Barros, “Sürekli mürettebatı, helikopter pisti, denizaltıları ve havuzları olan bir süperyat, yılda yaklaşık 7.020 ton CO2 salıyor … bu durum, onu çevresel açıdan sahip olmak için açık ara en kötü varlık yapıyor" diye yazdı.
Wilk, bir yılda ortalama bir kişinin CO2 emisyonunun 5 ila 10 ton arasında olduğunu da söyledi.” (3)
Size George Orwell’in “Hayvan Çiftliği” romanından atıfta bulunarak, “Bütün hayvanlar eşittir ama domuzlar daha eşittir” hatırlatmasını boşuna yaptığımızı düşünmemiştiniz herhalde?
.
Erkan Trükten, dikGAZETE.com
(1) https://www.trhaber.com/genel/son-dakika-bill-gates-in-turkiye-ye-gelis-sebebi-ortaya-h18717.html
(2) https://www.dnaindia.com/business/report-bill-gates-jeff-bezos-trolled-after-private-yacht-party-in-turkey-heres-why-microsoft-amazon-blue-origin-2917990
(3) https://nypost.com/2021/11/02/bill-gates-shops-for-climate-saving-farm-aboard-polluting-yacht/