Dini literatürde helalleşme, hesaplaşmadır!

Dini literatürde helalleşme, hesaplaşmadır!

Dini literatürde helalleşme, hesaplaşmadır! Dini literatürde helalleşme, hesaplaşmadır!

Ömrünün sonuna yaklaştığını hisseden Peygamberimizin yaptığı gibi, insanlara “bende hakkı olan varsa gelsin alsın” deyip, “benim sırtıma bir savaşta kırbacınla vurmuştun” diyen sahabeye sırtını açıp, “lütfen sana yaptığımın mislini şimdi bana yap” demektir helalleşme, yani hesaplaşma...

Helalleşme, hesaplaşmayı Rûz-i Mahşere, Divana bırakmamaktır.

Kılıçdaroğlu'nun niyeti Erdoğan'a muhalif ve ondan bir şekilde kopanları “helalleşme” adı altında birleştirmek gibi geliyor bana.

Fakat helalleşme bu değildir sayın Kılıçdaroğlu!

Helalleşme; sırtını açıp, “kimin hakkı varsa gelsin alsın, hesaplaşalım” diyebilmektir.

Helalleşme bir parti, kurum ya da devlet adına ise helalleşmenin yani hesaplaşmanın tarzı, bağımsız mahkemeler, olmadı sandıktır.

Ama diyar diyar gezip, helalleşme diye bir hesaplaşma yoktur.

Bunun adı “dini siyasete alet etmek”tir.

Halkın hakkında yanlış bilgi sahibi olduğu helalleşmeyi kullanarak oy devşirme çabasıdır.

Partinizin temel ilkelerinden olan laikliğe de aykırıdır.

Mesela, başörtüsünü kullanarak oy devşirmekle itham ettiğiniz AK Parti iktidarı, bu yasağı kaldırarak helalleşmiştir bizimle, devlet adına, sizin adınıza.

Bu konuda müsterih olunuz ve AK Parti’ye teşekkür etmeyi, onlarla helalleşmeyi unutmayınız.

Ayrıca, son yirmi yıldır ülkeyi yöneten, her şeyin müsebbibi AK Parti iktidarı da helalleşen neden CHP?

Ne için bu helalleşme?

Hangi dönem için?

O zaman geçmişi hatırlatan CHP, “bize geçmişi hatırlatmayın ama!..” diyen de CHP

Yüz yıllık cumhuriyette, yönetimde çoğunlukla sağ partiler oldu, CHP'nin ya da solun iktidar olduğu süre kısıtlıydı” deyip, şimdi de “her şeyin müsebbibi biziz” der gibi helalleşme turlarına çıkmak da iyi bir seçim stratejisi değil; hatta çok fahiş bir hata.

Sanırım ilahiyatçı danışmanlarını gözden geçirmesi gerekiyor Kılıçdaroğlu'nun.

Bu yazıyı okusa eminim bu kararı verirdi diye de düşünmüyor değilim.

.

Sevim Korkmaz, dikGAZETE.com

Ömrünün sonuna yaklaştığını hisseden Peygamberimizin yaptığı gibi, insanlara “bende hakkı olan varsa gelsin alsın” deyip, “benim sırtıma bir savaşta kırbacınla vurmuştun” diyen sahabeye sırtını açıp, “lütfen sana yaptığımın mislini şimdi bana yap” demektir helalleşme, yani hesaplaşma...

Helalleşme, hesaplaşmayı Rûz-i Mahşere, Divana bırakmamaktır.

Kılıçdaroğlu'nun niyeti Erdoğan'a muhalif ve ondan bir şekilde kopanları “helalleşme” adı altında birleştirmek gibi geliyor bana.

Fakat helalleşme bu değildir sayın Kılıçdaroğlu!

Helalleşme; sırtını açıp, “kimin hakkı varsa gelsin alsın, hesaplaşalım” diyebilmektir.

Helalleşme bir parti, kurum ya da devlet adına ise helalleşmenin yani hesaplaşmanın tarzı, bağımsız mahkemeler, olmadı sandıktır.

Ama diyar diyar gezip, helalleşme diye bir hesaplaşma yoktur.

Bunun adı “dini siyasete alet etmek”tir.

Halkın hakkında yanlış bilgi sahibi olduğu helalleşmeyi kullanarak oy devşirme çabasıdır.

Partinizin temel ilkelerinden olan laikliğe de aykırıdır.

Mesela, başörtüsünü kullanarak oy devşirmekle itham ettiğiniz AK Parti iktidarı, bu yasağı kaldırarak helalleşmiştir bizimle, devlet adına, sizin adınıza.

Bu konuda müsterih olunuz ve AK Parti’ye teşekkür etmeyi, onlarla helalleşmeyi unutmayınız.

Ayrıca, son yirmi yıldır ülkeyi yöneten, her şeyin müsebbibi AK Parti iktidarı da helalleşen neden CHP?

Ne için bu helalleşme?

Hangi dönem için?

O zaman geçmişi hatırlatan CHP, “bize geçmişi hatırlatmayın ama!..” diyen de CHP

Yüz yıllık cumhuriyette, yönetimde çoğunlukla sağ partiler oldu, CHP'nin ya da solun iktidar olduğu süre kısıtlıydı” deyip, şimdi de “her şeyin müsebbibi biziz” der gibi helalleşme turlarına çıkmak da iyi bir seçim stratejisi değil; hatta çok fahiş bir hata.

Sanırım ilahiyatçı danışmanlarını gözden geçirmesi gerekiyor Kılıçdaroğlu'nun.

Bu yazıyı okusa eminim bu kararı verirdi diye de düşünmüyor değilim.

.

Sevim Korkmaz, dikGAZETE.com