Grip aşısı bilmecesi

Grip aşısı bilmecesi

Havalar soğudukça, mevsimlik sorular da gelmeye başladı. 

Bu sene koronavirüs pandemisi nedeni ile “viral ve bakteriyel solunum hastalıkları üst üste gelmesin” diye grip aşısı ve pnömokok (zatürre) aşıları önerildi. 

Böylece, modası giderek geçen ve tutunacak dal arayan grip aşısı için bu yıl da bir bahane bulunmuş oldu. 

Grip aşısı, fayda anlamında en çok tartışılan aşıların başında gelmiştir. 

Yapılan araştırmalarda grip aşısı yapılan bireylerin, yapılmayanlara göre genelde influenza virüsüne karşı korunmada anlamlı bir üstünlüğü bulunamamıştır. 

Simonsen L” ve arkadaşlarının 2005'te yaptıkları çalışmada ABD'de 1980 yılı istatistiklerine göre yaşlı nüfusun sadece yüzde 15'i grip aşısı olurken, bu oran 2001'e gelindiğinde yüzde 65'e çıkıyor. 

Buna rağmen influenzaya (gribe) bağlı ölüm oranları sabit kalıyor. 

Cowling BJ” ve arkadaşlarının 2012'de yaptıkları araştırmaya göre, influenza virüsü aşısı olan bireylerin rinovirüs, koksakivirüs ve ekovirüs gibi diğer solunum yolu virüslerine karşı daha dayanıksız olduğu tespit ediliyor.

Şimdi, grip aşısı olanın, bu çalışmaya göre koronavirüse daha dayanıksız olma ihtimali yüksek, bunun çalışması acilen yapılmalı.

Grip aşısı, thimerosal içeren aşılar grubundadır ve ‘thimerosal’ civadan yapılan bir koruyucu maddedir.

İnsan bedeninde kronik civa zehirlenmesinde; akne, reflü, allerjiler, alzheimer hastalığı, anksiyete, astım, otizm, dikkat eksikliği, doğum defektleri, kanser, kronik yorgunluk sendromu, kabızlık, kalp hastalıkları, hipertansiyon, çarpıntı, fibromyalji, öğrenme güçlüğü ve yaygın ağrılar en sık rastlanılan klinik durumlardır.

Her sene, bağırsak ve karaciğer bariyerini atlayarak direk kas dokusuna verilen bu zehrin, kronik zehirlenme yapmaması imkansız.

Bu tür aşılarda diğer koruyucu maddelerin yan etkileri de küçümsenecek düzeyde değildir. 

Etkisi konusunda CDC'nin bile itirafta bulunduğu bir aşı konusunda, çok fazla düşünmeye gerek yok. 

Memleketimizde özellikle yaşlılara önerilen bu aşı için kararını, gün be gün artan alzheimer oranlarını göz önünde bulundurarak her aile yeniden vermeli. 

.

Dr. Bekir Tok, dikGAZETE.com

Havalar soğudukça, mevsimlik sorular da gelmeye başladı. 

Bu sene koronavirüs pandemisi nedeni ile “viral ve bakteriyel solunum hastalıkları üst üste gelmesin” diye grip aşısı ve pnömokok (zatürre) aşıları önerildi. 

Böylece, modası giderek geçen ve tutunacak dal arayan grip aşısı için bu yıl da bir bahane bulunmuş oldu. 

Grip aşısı, fayda anlamında en çok tartışılan aşıların başında gelmiştir. 

Yapılan araştırmalarda grip aşısı yapılan bireylerin, yapılmayanlara göre genelde influenza virüsüne karşı korunmada anlamlı bir üstünlüğü bulunamamıştır. 

Simonsen L” ve arkadaşlarının 2005'te yaptıkları çalışmada ABD'de 1980 yılı istatistiklerine göre yaşlı nüfusun sadece yüzde 15'i grip aşısı olurken, bu oran 2001'e gelindiğinde yüzde 65'e çıkıyor. 

Buna rağmen influenzaya (gribe) bağlı ölüm oranları sabit kalıyor. 

Cowling BJ” ve arkadaşlarının 2012'de yaptıkları araştırmaya göre, influenza virüsü aşısı olan bireylerin rinovirüs, koksakivirüs ve ekovirüs gibi diğer solunum yolu virüslerine karşı daha dayanıksız olduğu tespit ediliyor.

Şimdi, grip aşısı olanın, bu çalışmaya göre koronavirüse daha dayanıksız olma ihtimali yüksek, bunun çalışması acilen yapılmalı.

Grip aşısı, thimerosal içeren aşılar grubundadır ve ‘thimerosal’ civadan yapılan bir koruyucu maddedir.

İnsan bedeninde kronik civa zehirlenmesinde; akne, reflü, allerjiler, alzheimer hastalığı, anksiyete, astım, otizm, dikkat eksikliği, doğum defektleri, kanser, kronik yorgunluk sendromu, kabızlık, kalp hastalıkları, hipertansiyon, çarpıntı, fibromyalji, öğrenme güçlüğü ve yaygın ağrılar en sık rastlanılan klinik durumlardır.

Her sene, bağırsak ve karaciğer bariyerini atlayarak direk kas dokusuna verilen bu zehrin, kronik zehirlenme yapmaması imkansız.

Bu tür aşılarda diğer koruyucu maddelerin yan etkileri de küçümsenecek düzeyde değildir. 

Etkisi konusunda CDC'nin bile itirafta bulunduğu bir aşı konusunda, çok fazla düşünmeye gerek yok. 

Memleketimizde özellikle yaşlılara önerilen bu aşı için kararını, gün be gün artan alzheimer oranlarını göz önünde bulundurarak her aile yeniden vermeli. 

.

Dr. Bekir Tok, dikGAZETE.com