Usame (r.a)’dan rivayetle, Resulullah (s.a.v.) şöyle dedi:

"Taun (veba), bir 'ricz' veya azabdır. Yahut İsrail oğullarından bir kavme ya da sizden önce geçen bir ümmet üzerine gönderilmiş bir azaptır. Bir yerde onun zuhur ettiğini işittiniz mi o Taunlu yere gitmeyiniz. Bir yerde zuhur ederse, siz de orada bulunursanız, ondan kaçmak için oradan çıkmayın". (Müslim)

‘Taun’ ya da diğer adıyla veba hastalığı, yüzyıllar boyunca, çeşitli zamanlarda salgın şeklinde yayılmış ve milyonlarca insanın ölümüne neden olmuştur. 

Bu salgın ortaya çıktığında nüfusun yüzde 30-40’ına tekabül eden ölümler olmuştur.

“Yersinia Pestis” bakterisinin neden olduğu bu salgından dolayı “karantina” gündeme gelmiş, Ömer (r.a), hilafet döneminde bu hadis gereği Şam şehrinde karantina uygulanmıştır.

Bu tarz hızlı bulaşan ve ciddi ölümlere yol açan salgınlarda, ciddi tedbirler almak “Tıbbı Nebevi”nin bize mirasıdır. 

Ömer (r.a); Ebu Ubeyde (r.a)’a dediği “Allah’ın kaderinden yine Allah’ın kaderine kaçıyorum” sözü, kader içerisinde hastalıklara karşı tedbir almanın önemini anlatır.

Veba tarzı hastalıklar, bir bölgede yayıldığında nüfusu yarıya düşürüyordu. 

Bugün salgın olarak iddia edilen hastalıklara rağmen 2019’a göre 2020 nüfusu Türkiye’de artmıştır. 

Ayrıca salgının yayıldığı bölgede, ev ev karantina uygulaması değil, bölge karantina uygulaması yürütülmüştür. 

Hasta olmayanlar değil, sadece hasta olanlar karantinaya alınmıştır.

Tarihteki salgın hastalıkların hiçbiri aşı ile son bulmamıştır.

Veba, İspanyol gribi, sarıhumma, tifüs vb. en sık görülen salgınlar kendi kendine ya da temizlik alışkanlıkları ile yok olmuştur.

Çiçek salgınında ise aşı uygulanmış ancak bu salgını eradike etmek için değil kişisel koruma için yapılmıştır.

Çiçek hastalığı aşı teorisi için bulunmaz nimettir, ancak anlatılanlar efsaneden öteye gitmez.

Tüm bu bilgiler, günümüzde ciddi bir dezenformasyon kaynağı olarak kullanılmaktadır. 

Salgın hastalıklardan çok daha hızlı bir şekilde artan diyabet, kanser, hipertansiyon gibi hastalıkların önlenmesi için yapılması gerekenler belli iken, sağlık sektörünün efendileri, bu hastalıkları bitirmek yerine kendilerine yeni pazarlar açma derdindeler.

-Tıbb-ı Nebevi’den öğütler, 7-

.

Dr. Bekir Tok, dikGAZETE.com

Usame (r.a)’dan rivayetle, Resulullah (s.a.v.) şöyle dedi:

"Taun (veba), bir 'ricz' veya azabdır. Yahut İsrail oğullarından bir kavme ya da sizden önce geçen bir ümmet üzerine gönderilmiş bir azaptır. Bir yerde onun zuhur ettiğini işittiniz mi o Taunlu yere gitmeyiniz. Bir yerde zuhur ederse, siz de orada bulunursanız, ondan kaçmak için oradan çıkmayın". (Müslim)

‘Taun’ ya da diğer adıyla veba hastalığı, yüzyıllar boyunca, çeşitli zamanlarda salgın şeklinde yayılmış ve milyonlarca insanın ölümüne neden olmuştur. 

Bu salgın ortaya çıktığında nüfusun yüzde 30-40’ına tekabül eden ölümler olmuştur.

“Yersinia Pestis” bakterisinin neden olduğu bu salgından dolayı “karantina” gündeme gelmiş, Ömer (r.a), hilafet döneminde bu hadis gereği Şam şehrinde karantina uygulanmıştır.

Bu tarz hızlı bulaşan ve ciddi ölümlere yol açan salgınlarda, ciddi tedbirler almak “Tıbbı Nebevi”nin bize mirasıdır. 

Ömer (r.a); Ebu Ubeyde (r.a)’a dediği “Allah’ın kaderinden yine Allah’ın kaderine kaçıyorum” sözü, kader içerisinde hastalıklara karşı tedbir almanın önemini anlatır.

Veba tarzı hastalıklar, bir bölgede yayıldığında nüfusu yarıya düşürüyordu. 

Bugün salgın olarak iddia edilen hastalıklara rağmen 2019’a göre 2020 nüfusu Türkiye’de artmıştır. 

Ayrıca salgının yayıldığı bölgede, ev ev karantina uygulaması değil, bölge karantina uygulaması yürütülmüştür. 

Hasta olmayanlar değil, sadece hasta olanlar karantinaya alınmıştır.

Tarihteki salgın hastalıkların hiçbiri aşı ile son bulmamıştır.

Veba, İspanyol gribi, sarıhumma, tifüs vb. en sık görülen salgınlar kendi kendine ya da temizlik alışkanlıkları ile yok olmuştur.

Çiçek salgınında ise aşı uygulanmış ancak bu salgını eradike etmek için değil kişisel koruma için yapılmıştır.

Çiçek hastalığı aşı teorisi için bulunmaz nimettir, ancak anlatılanlar efsaneden öteye gitmez.

Tüm bu bilgiler, günümüzde ciddi bir dezenformasyon kaynağı olarak kullanılmaktadır. 

Salgın hastalıklardan çok daha hızlı bir şekilde artan diyabet, kanser, hipertansiyon gibi hastalıkların önlenmesi için yapılması gerekenler belli iken, sağlık sektörünün efendileri, bu hastalıkları bitirmek yerine kendilerine yeni pazarlar açma derdindeler.

-Tıbb-ı Nebevi’den öğütler, 7-

.

Dr. Bekir Tok, dikGAZETE.com