“HİCRET HAFTASI” ya da bilmiyorlar ki 12 Rebî’ul-evvel…

“HİCRET HAFTASI” ya da bilmiyorlar ki 12 Rebî’ul-evvel…

“12 Rebiülevvel’de dünyayı teşrif buyuran…

Yine bir

12 Rebiülevvel’de ulaştığı menzili Münevver eyleyip Medine haline getiren…

Ve yine bir 

12 Rebiülevvel’de ahireti teşrif eden Habibi Kibriya’nın…” Aynen böyle diyerek daha önce (Hicri Yılbaşı vesilesiyle) burada (  ) ifade etmiştik.

Rebî’ul-evvel” diye de yazılıyor; farketmez!

Bu günün önemi, 3 değişik zamanda, biri “DOĞUM”, biri “HİCRET” ve biri de “AHİRET’E DOĞUŞ” olan, miladi takvimde 3 değişik tarihe denk gelen ama Müslümanların kullandığı takvime göre üçü de 12 Rebiülevvel’e tekabül eden, dünyanın gelmiş-geçmiş tarihinde eşi benzeri bulunmayan ve 3 önemli hadisenin eksenini oluşturmasındandır.

Sadece bir kandil, Mevlid Kandili; “Peygamberimiz’in doğumu” hadisesinin sene-i devriyesi değil. Aynı tarihte, değişik zamanlarda vuku bulan ve üçü de HİCRET olarak adlandırılabilecek "Âlemlerin Efendisi"nin 3 önemli “Göç”ünün yıldönümüdür 12 Rebi’ül-evvel!..

Aynen girişte bahsi geçtiği gibi:

Biri ve ilki, Yeryüzü’ne cismen/bedenen doğmak… “Yeryüzü Göçü”

İkincisi, Mekke-i Mükerreme’den Medine-i Münevvere’ye, Asr-ı Saadet’e doğmak…

Üçüncüsü de Risalet görevi tamamlanıp Ahiret’e doğmak…

Nedendir sadece bu “3 ten” biri anılarak bir “kutlama” yapılır da en az ilki kadar önemli olan diğer ikisi hiç hatırlanmaz!..

Bir daha tekrarlayalım; 12 Rebiülevvel’in önemi sedece, Peygamber-i Zî-Şân'ın dünyayı teşrif yıldönümü olması değil, Medine-i Münevvere’yi teşrifi ile Ahireti teşrifi de bu gün yani 12 Rebiülevvel'dedir.

Ve bu 3 büyük şereflendirmenin, takvimde aynı tarihte, 12 Rebiülevvel’de vuku bulmasından çok daha ötededir belki de Rebiülevvel 12’nin anlamı.

“Neden 12 Rebiülevvel” diye sormanın vaktidir.

Şimdi, 12 Rebiülevvel'e giden haftayı bekleyelim ve bakalım o günler yaklaştığında, Peygamber-i Zî-Şân'ın dünyayı ve Ahiret'i teşrifi ile taçlandırılan bir "Hicret Haftası" düzenlenir mi!..” diye bir not ekli idi yukarıda bahsi geçen o yazının sonunda.

Bunu beklemek, başkalarından ummak değil, idrak etmektir asıl önemlisi.
"Kandil"dir, "Aydınlık gece"dir...
Ve bir Şeb-i Yelda'ya da denk gelmiştir, istifadesine mazhar oluna!

“12 Rebiülevvel’de dünyayı teşrif buyuran…

Yine bir

12 Rebiülevvel’de ulaştığı menzili Münevver eyleyip Medine haline getiren…

Ve yine bir 

12 Rebiülevvel’de ahireti teşrif eden Habibi Kibriya’nın…” Aynen böyle diyerek daha önce (Hicri Yılbaşı vesilesiyle) burada (  ) ifade etmiştik.

Rebî’ul-evvel” diye de yazılıyor; farketmez!

Bu günün önemi, 3 değişik zamanda, biri “DOĞUM”, biri “HİCRET” ve biri de “AHİRET’E DOĞUŞ” olan, miladi takvimde 3 değişik tarihe denk gelen ama Müslümanların kullandığı takvime göre üçü de 12 Rebiülevvel’e tekabül eden, dünyanın gelmiş-geçmiş tarihinde eşi benzeri bulunmayan ve 3 önemli hadisenin eksenini oluşturmasındandır.

Sadece bir kandil, Mevlid Kandili; “Peygamberimiz’in doğumu” hadisesinin sene-i devriyesi değil. Aynı tarihte, değişik zamanlarda vuku bulan ve üçü de HİCRET olarak adlandırılabilecek "Âlemlerin Efendisi"nin 3 önemli “Göç”ünün yıldönümüdür 12 Rebi’ül-evvel!..

Aynen girişte bahsi geçtiği gibi:

Biri ve ilki, Yeryüzü’ne cismen/bedenen doğmak… “Yeryüzü Göçü”

İkincisi, Mekke-i Mükerreme’den Medine-i Münevvere’ye, Asr-ı Saadet’e doğmak…

Üçüncüsü de Risalet görevi tamamlanıp Ahiret’e doğmak…

Nedendir sadece bu “3 ten” biri anılarak bir “kutlama” yapılır da en az ilki kadar önemli olan diğer ikisi hiç hatırlanmaz!..

Bir daha tekrarlayalım; 12 Rebiülevvel’in önemi sedece, Peygamber-i Zî-Şân'ın dünyayı teşrif yıldönümü olması değil, Medine-i Münevvere’yi teşrifi ile Ahireti teşrifi de bu gün yani 12 Rebiülevvel'dedir.

Ve bu 3 büyük şereflendirmenin, takvimde aynı tarihte, 12 Rebiülevvel’de vuku bulmasından çok daha ötededir belki de Rebiülevvel 12’nin anlamı.

“Neden 12 Rebiülevvel” diye sormanın vaktidir.

Şimdi, 12 Rebiülevvel'e giden haftayı bekleyelim ve bakalım o günler yaklaştığında, Peygamber-i Zî-Şân'ın dünyayı ve Ahiret'i teşrifi ile taçlandırılan bir "Hicret Haftası" düzenlenir mi!..” diye bir not ekli idi yukarıda bahsi geçen o yazının sonunda.

Bunu beklemek, başkalarından ummak değil, idrak etmektir asıl önemlisi.
"Kandil"dir, "Aydınlık gece"dir...
Ve bir Şeb-i Yelda'ya da denk gelmiştir, istifadesine mazhar oluna!