Yazısına eklediği tablo ile rakamlarla göstergelere de dikkat çeken ve “Haçlı ittifakının Türkiye seferi” başlığı altında önemli noktalara değinen Şeref Oğuz, önce bir “tesbit” ile başladı, sonra başlığa çıkardığımız o "son söz”e gelmeden bakın neler dedi.

:

Tarih felsefecisi Arnold Joseph Toynbee’nin medeniyetlere dair bir tespiti var: "En parlak uygarlığın barbarlığa yakınlığı, en parlak demirin pasa yakınlığı kadardır.”

Batı'nın penceresinden bakanların dahi inkâr edemediği bu olguyu doğrulayan yeni örnek, Almanya ve son olarak Hollanda...

21. YÜZYIL BARBARLIĞI...

3 tarafı deniz, 4 tarafı sorunla çevrili bu çetin coğrafyada Türkiye, güneyinde sıcak savaşın mücadelesini verirken, sözümona NATO müttefiklerimizin "21. yüzyıl barbarlığına" tanık oluyor.

Batı Kulübü kurucusu, yaşlanan ve yavaşlayan Avrupa, Pasifik havzasına doğru kayan zenginliğin güç kapısı Türkiye'nin tırmanışından fevkalade rahatsız… 

Avrupa Birliği kapısında yarım asır bekletilmemizi sorguluyoruz artık.

BİZİM İHTİYACIMIZ ONLARIN MECBURİYETİNİN ÇOK ALTINDA...

Gümrük Birliği dahil, bizim Avrupa'ya ihtiyacımız, onların Türkiye'ye mecburiyetinin çok çok altında… 

Maastricht Kriterleri dayatıp ekonomik göstergelerimizi sorguladılar.

Bütçe açığından borç oranına dek biz bu ölçüleri sağladık ama onlar, kendi kriterlerinin çok gerisinde kaldılar.

SIRPLARA "BOŞNAKLARI ÖLDÜRÜN” İZNİ VERDİLER!..

Peki ya Kopenhag Kriterleri?

Demokrasi ve insan hakları dersi vermekte pek mahir görünüyorlar fakat bakanımıza yaptıklarına bakın. 

Misal Hollandalılar, Bosna Savaşı'nda Sırp askerinin kuşattığı 5 bin Boşnak, Birleşmiş Milletler'in Hollandalı askerlerine sığınmıştı.

Onlar ne yaptı peki?

Kendilerine sığınan Boşnakları Sırp askerlerine teslim etmiş, "içlerinden 300 kişiyi seçin, öldürün" izni verip Srebrenica katliamını başlatmışlardı.

TABLOYA BAKIN...

Yandaki tabloya bakın; 

Türkiye- Hollanda ekonomik ilişkilerinde, rahatlıkla "ihmal edilebilir" düzeyde bir bakıma devede kulak bir ülke durumundalar.

ATEŞLE OYNUYORLAR...

Bizim Hollanda halkıyla sorunumuz yok ama onlar gerilimi tırmandırarak, ateşle oynuyorlar.

AB'nin bu peynir kafalılarının anlamadığı, kendi paçasını toplama derdindeki AB'nin vizyonsuz politikacılarının, bize taş atarken sırça sarayda oturdukları gerçeğidir. 

Sahibinin Sesi (Almanya) şarkısını mırıldanıp Türkiye'ye karşı kurdukları Haçlı ittifakı, fazla yüksekten Uçan Hollandalı'nın yere çakılma ağıtına dönüşebilir.
Son söz: 

"Tarih değil, hatalar tekerrür eder" ve tam da bu yüzden, sizde Haçlı Seferi, bizde de Osmanlı Tokadı bitmez.

Şeref Oğuz, Sabah -13 Mart 2017, Pazartesi-

:

Yazıda bazı paragraf açma ve ara başlıklar bize aittir.

dikGAZETE.com

Yazısına eklediği tablo ile rakamlarla göstergelere de dikkat çeken ve “Haçlı ittifakının Türkiye seferi” başlığı altında önemli noktalara değinen Şeref Oğuz, önce bir “tesbit” ile başladı, sonra başlığa çıkardığımız o "son söz”e gelmeden bakın neler dedi.

:

Tarih felsefecisi Arnold Joseph Toynbee’nin medeniyetlere dair bir tespiti var: "En parlak uygarlığın barbarlığa yakınlığı, en parlak demirin pasa yakınlığı kadardır.”

Batı'nın penceresinden bakanların dahi inkâr edemediği bu olguyu doğrulayan yeni örnek, Almanya ve son olarak Hollanda...

21. YÜZYIL BARBARLIĞI...

3 tarafı deniz, 4 tarafı sorunla çevrili bu çetin coğrafyada Türkiye, güneyinde sıcak savaşın mücadelesini verirken, sözümona NATO müttefiklerimizin "21. yüzyıl barbarlığına" tanık oluyor.

Batı Kulübü kurucusu, yaşlanan ve yavaşlayan Avrupa, Pasifik havzasına doğru kayan zenginliğin güç kapısı Türkiye'nin tırmanışından fevkalade rahatsız… 

Avrupa Birliği kapısında yarım asır bekletilmemizi sorguluyoruz artık.

BİZİM İHTİYACIMIZ ONLARIN MECBURİYETİNİN ÇOK ALTINDA...

Gümrük Birliği dahil, bizim Avrupa'ya ihtiyacımız, onların Türkiye'ye mecburiyetinin çok çok altında… 

Maastricht Kriterleri dayatıp ekonomik göstergelerimizi sorguladılar.

Bütçe açığından borç oranına dek biz bu ölçüleri sağladık ama onlar, kendi kriterlerinin çok gerisinde kaldılar.

SIRPLARA "BOŞNAKLARI ÖLDÜRÜN” İZNİ VERDİLER!..

Peki ya Kopenhag Kriterleri?

Demokrasi ve insan hakları dersi vermekte pek mahir görünüyorlar fakat bakanımıza yaptıklarına bakın. 

Misal Hollandalılar, Bosna Savaşı'nda Sırp askerinin kuşattığı 5 bin Boşnak, Birleşmiş Milletler'in Hollandalı askerlerine sığınmıştı.

Onlar ne yaptı peki?

Kendilerine sığınan Boşnakları Sırp askerlerine teslim etmiş, "içlerinden 300 kişiyi seçin, öldürün" izni verip Srebrenica katliamını başlatmışlardı.

TABLOYA BAKIN...

Yandaki tabloya bakın; 

Türkiye- Hollanda ekonomik ilişkilerinde, rahatlıkla "ihmal edilebilir" düzeyde bir bakıma devede kulak bir ülke durumundalar.

ATEŞLE OYNUYORLAR...

Bizim Hollanda halkıyla sorunumuz yok ama onlar gerilimi tırmandırarak, ateşle oynuyorlar.

AB'nin bu peynir kafalılarının anlamadığı, kendi paçasını toplama derdindeki AB'nin vizyonsuz politikacılarının, bize taş atarken sırça sarayda oturdukları gerçeğidir. 

Sahibinin Sesi (Almanya) şarkısını mırıldanıp Türkiye'ye karşı kurdukları Haçlı ittifakı, fazla yüksekten Uçan Hollandalı'nın yere çakılma ağıtına dönüşebilir.
Son söz: 

"Tarih değil, hatalar tekerrür eder" ve tam da bu yüzden, sizde Haçlı Seferi, bizde de Osmanlı Tokadı bitmez.

Şeref Oğuz, Sabah -13 Mart 2017, Pazartesi-

:

Yazıda bazı paragraf açma ve ara başlıklar bize aittir.

dikGAZETE.com