Yaşama tarzımız ile bozulan hormonal denge
Yaşama tarzımız ile bozulan hormonal denge
- 19-03-2021 09:27
- 549
- 19-03-2021 09:27
- 549
Çocukları erken ergenliğe girenler…
Bir türlü adet döngüsü düzene girmeyen kadınlar…
“Hiçbir sebep yok” denilip yıllardır çocuk sahibi olmayı bekleyenler…
Göğüsleri büyüyen, sperm kalitesi ve sayısı düşen erkekler…
Haydi gelin, toplanıp düşünelim ne oluyor bize…
Düşünmemize izin verilmiyor hakeza; adet düzenleyici ilaçlar, estetik operasyonlar var nasıl olsa, motor bozuk, kaportayı düzeltince problem ortadan kalkıyor zannediyoruz.
Beden odası kirlenmiş, kirleri halının altına süpürmemiz tavsiye ediliyor.
Halbuki halı, artık kirleri saklayamıyor, kabardıkça kabarmış.
Tüm bu saydığımız sıkıntılar, bedende muazzam mekanizmalar ve sistemlerle yaratılmış hormonal dengenin bozulmasının sonuçları…
Peki neden bozuluyor bu denge?
Birincisi; beslenme şeklimiz bozuk…
İnsülin günde defalarca yükseliyor.
Şekerden kat kat fazla karaciğeri yoran tatlandırıcılı kimyasal ürünlerle mücadele ediyor karaciğerimiz.
Sonuç: İnsülin direnci, hormonal aksa darbe…
Bu darbe ile cinsiyet hormonlarının dengesizleşmesi ve polikistik over hastalığı…
İkincisi; yediklerimiz…
İnek sütü ve tavuklar hormon deposu…
Çiftliklerde süt fazla olsun, piliç çabuk etlensin diye verilen hormonal takviyeler illa ki biz onları tükettikçe bizim şirazemizi bozuyor.
Çok tavuk tüketen erkeklerin “jinekomasti” olmasının sebebi de bu.
Üçüncüsü; kap-kacağımız…
Plastik her yanımızı sarmış…
Özellikle sirke gibi, gazlı içecekler gibi asiditesi yüksek sıvıların daha fazla çözdüğü plastikteki “BPA” maddesi, hormonal etki göstererek dengemizi bozmakta.
Dördüncüsü; deterjanlar, kozmetikler, parfümler.
Cildimize temas eden, buharını kokladığımız her madde, verdiği birçok zararın yanı sıra hormonlarımızı etkiliyor.
Beşincisi; dar giyinme modası…
“Ne alaka” dediğinizi duyar gibiyim…
Dar pantolon giyinen erkeklerde testisler bedene yapıştığında ısısı yükselir ve sperm üretimi zarar görür.
Hormonlar da zarar görür.
Altıncısı; kimyasal ilaçlar…
Bir yeri yaparken on yeri bozan, “Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan eden” ilaçlar, çoğu zaman hormonlarımızı alt üst eder.
Biraz araştırırsanız hepsi ile ilgili araştırmalar ve çalışmalar var.
O halde;
Bir yerden başlamak ve bazı şeyleri değiştirmek gerek.
.
Dr. Bekir Tok, dikGAZETE.com
Çocukları erken ergenliğe girenler…
Bir türlü adet döngüsü düzene girmeyen kadınlar…
“Hiçbir sebep yok” denilip yıllardır çocuk sahibi olmayı bekleyenler…
Göğüsleri büyüyen, sperm kalitesi ve sayısı düşen erkekler…
Haydi gelin, toplanıp düşünelim ne oluyor bize…
Düşünmemize izin verilmiyor hakeza; adet düzenleyici ilaçlar, estetik operasyonlar var nasıl olsa, motor bozuk, kaportayı düzeltince problem ortadan kalkıyor zannediyoruz.
Beden odası kirlenmiş, kirleri halının altına süpürmemiz tavsiye ediliyor.
Halbuki halı, artık kirleri saklayamıyor, kabardıkça kabarmış.
Tüm bu saydığımız sıkıntılar, bedende muazzam mekanizmalar ve sistemlerle yaratılmış hormonal dengenin bozulmasının sonuçları…
Peki neden bozuluyor bu denge?
Birincisi; beslenme şeklimiz bozuk…
İnsülin günde defalarca yükseliyor.
Şekerden kat kat fazla karaciğeri yoran tatlandırıcılı kimyasal ürünlerle mücadele ediyor karaciğerimiz.
Sonuç: İnsülin direnci, hormonal aksa darbe…
Bu darbe ile cinsiyet hormonlarının dengesizleşmesi ve polikistik over hastalığı…
İkincisi; yediklerimiz…
İnek sütü ve tavuklar hormon deposu…
Çiftliklerde süt fazla olsun, piliç çabuk etlensin diye verilen hormonal takviyeler illa ki biz onları tükettikçe bizim şirazemizi bozuyor.
Çok tavuk tüketen erkeklerin “jinekomasti” olmasının sebebi de bu.
Üçüncüsü; kap-kacağımız…
Plastik her yanımızı sarmış…
Özellikle sirke gibi, gazlı içecekler gibi asiditesi yüksek sıvıların daha fazla çözdüğü plastikteki “BPA” maddesi, hormonal etki göstererek dengemizi bozmakta.
Dördüncüsü; deterjanlar, kozmetikler, parfümler.
Cildimize temas eden, buharını kokladığımız her madde, verdiği birçok zararın yanı sıra hormonlarımızı etkiliyor.
Beşincisi; dar giyinme modası…
“Ne alaka” dediğinizi duyar gibiyim…
Dar pantolon giyinen erkeklerde testisler bedene yapıştığında ısısı yükselir ve sperm üretimi zarar görür.
Hormonlar da zarar görür.
Altıncısı; kimyasal ilaçlar…
Bir yeri yaparken on yeri bozan, “Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan eden” ilaçlar, çoğu zaman hormonlarımızı alt üst eder.
Biraz araştırırsanız hepsi ile ilgili araştırmalar ve çalışmalar var.
O halde;
Bir yerden başlamak ve bazı şeyleri değiştirmek gerek.
.
Dr. Bekir Tok, dikGAZETE.com