Amorium Kazıları hakkında açık mektup

Amorium Kazıları hakkında açık mektup

AMORİUM KAZILARI HAKKINDA AÇIK MEKTUP

Öz

Bu makalenin amacı, 1988’den beri Bakanlar Kurulunun izniyle Afyonkarahisar’ın Emirdağ ilçesi Hisarköy’de yapılan arkeolojik kazılara Amorium Antik Kenti Kazıları denilmesinin yanlış olduğunu ikaz etmektir. Zira, Amorium [Ammûriye] antik kenti, diğer iki adı Mordium ve Apollonia olan Isparta’nın Uluborlu şehridir. Türk tarihçi ve arkeolog, dolayısıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı, İngiliz Jeolog Vilyım Con Hemiltın’ın [1805-1867], araştırma yapmadan 1836 yılında ortaya attığı bir teklifin peşine takılmış gidiyor. Bakanlar Kurulunun verdiği izinle 1987’den beri tam 37 yıldır, Yüzey Araştırması ve Arkeolojik Kazı yapılıyor. Hâlbuki tarihî metinler, olaylar ve yollar, Hisarköy ile uyum içinde değildir. Türk arkeolog ve tarihçisinin, Hemiltın’ın teklifini tetkik ve tahkik etmesi gerekmez miydi? Her şey bir yana, Anadolu’ya ait Mordium adının, Hellen dilinde anlamlı kılınması için Amorium’a dönüşebileceği de mi akledilmedi?

Açar Kelimeler: Kültür ve Turizm Bakanlığı, Amorium, Emirdağ, Uluborlu, Mordium, Apollonia, Ogüst Yazıtı

Giriş

Daha önceki birçok yazımda işaret ettim: Anadolu’da yapılan birçok kazıda olduğu gibi, Hisarköy için Amorium demek yanlış. Zira Amorium, Margium [Mordium, Mordion, Mordiaion, Mordiaeum], Apollonia, Vipsania, Cirimbolu, Metropolis, Borgulu [Borglu, Burglu], Sozopolis, Büyük Preslav, Becene [Bitzina] ve Prousa gibi birçok adı bulunan Uluborlu’dur. Anna’nın, “Şehirlerin Kıraliçesi”; İbnü’l-Esîr’in, “Ammûriye, Hıristiyanlığın göz bebeğidir, Hıristiyanlar nazarında İstanbul’dan daha şereflidir” [1986: 6, 418] dediği şehir Uluborlu’dur. B. Umar ve birçok tarihçi şehirlerin kıraliçesi için İstanbul derler ki, yanlıştır; zira Attaliates ve Bryennios İstanbul için, “Şehirlerin Sultanı” derler.

Bunlara rağmen Amorium kazı raporunda Amorium’la ilgili olaylar verilir ve 1516 Osmanlı arşivinin Hisarcık’tan bahsetmesinin Amorion’un Hisarköy olduğuna delil gösterilir ki, böyle delil olamaz. Ülkemizde yüzlerce Hisarcık ve Hisarlık var. 20 Eylül 1836 Vilyım Hemiltın’ın Amorium’u ziyareti denir ki, zaten Hisarköy için Amorion deme hatasını yapan kişi budur. Remsi, 1890’da neşrettiği Anadolu’nun Tarihi Coğrafyası adlı eserinde alttaki A - B başlıklarındaki uyuşmazlığa rağmen Amorion’un Hisarköy olduğunu kabul etmeye mecbur kalır, zira o, Göller Bölgesi’ndeki coğrafî değişimi bilmemektedir. Remsi, sonunda “Neticeyi bir kelime ile izah edebiliriz: ya benim eserim sırf bir hatadan ibarettir, yahut da Anadolu haritasının büyük bir kısmı tamamiyle değişmelidir” diye, eserinden şüphesini izhar eder, ama arkeolog ve tarihçi, onu ve Hemiltın’ı kaynak almakta bir beis görmemiştir.

1987’de Prof. R. M. Harrison, Hisarköy’de ön araştırma yapmış; 1988-1992 yıllarında Bakanlar Kurulu izniyle kazmış; 1993-2009 arası Christ Lightfoot, 2013’den beri de AÜ Prof. Dr. Zeliha Demirel Gökalp kazmaktadır. Ama 37 yıllık çalışmalarda Hisarköy’ün Amorium olduğuna dair ne Ogüst yazıtına, ne de ciddî bir bulguya rastlanmıştır. Hâl böyleyken insanlara, ilmî olmayan yalan yanlış haberler verilmektedir. Amorion’un Uluborlu olduğuna dair 05 Ekim 2013’te Christ Lightfoot’a mektup yazdım, tartışmak istedim, ama maalesef bana dönmedi.

Amorion, Amorium veya Ammûriye’nin Uluborlu olduğuna dair deliller

A.-Amorion’un Uluborlu olduğunu bilmeyen Remsi, “Amorion'un doğusundaki geniş ovaya Pankaleia denildiği anlaşılıyor. Tesadüf ettiğimiz yegâne ima Diaconus'un sözleridir: “Pankalia’ya doğru... Bu ova Amorion’un yanında olup atlarla geçildi”. Lâkin aynı muharebeden bahseden Kedrenus, “Pankalia, atlarla geçilen bu açık ova, Halys nehrine çok yakındır” diyor. Bizans müverrihlerinin ifadesi ekseriya o kadar muğlaktır ki bu ibarelerin manasını tamamiyle kavramak güçtür; fakat Diaconus'un bu devrin vakayiini anlatırken verdiği coğrafi malumat Kedrenüs'ten çok daha doğrudur. Binaenaleyh bu meselede de onun şahadetini kabul etmek müraccahtır. Bundan maada Zonaras da muharebenin Amorion yanında olduğunu söyleyerek Leo'yu tasdik eder” der (Remsi, 1960: 253-254).

Şarka doğru uzanan ovanın adı Hacı Ömer ovasıdır. Amorion kelimesinin uzak bir aksi olması muhtemeldir. Şehrin şimdi tamamiyle metruk olan harabelerinden Hemiltın Hergân Kale, ismiyle bahsetmiştir. Lâkin konuştuğum bütün cıvar köylüler buraya sadece [Kale]’den başka bir şey denildiğini bilmiyorlar (Remsi, 1960: 253).

Remsi, Amorion Hisarköy der ve Halys’e yakın diyen Kedrenus’u suçlar. Hâlbuki Kedrenus, Kedrea’lı [Kidros: Şuhut-Arızlı] ve bölge insanı olup, dedikleri doğrudur. Onun Halys dediği, Eski Hoyran ve Eğirdir Gölleri arasındaki ırmaktır. Diğer tarihçilerin dedikleri de doğru, fakat eksiktir. Remsi, Mordium ile Amorium arasında değil de, Ömer ile Amorion arasında bağ kurar. 978-991 arası Skleros ile Phokas’ın hem kendi araları, hem Bizans’la olan harpleri Kemer Boğazı bölgesindedir. 978 Pankale savaşı da Amorion, yâni Uluborlu [Senirkent] ovasında yapılmıştır.

B. Amorion Hisarköy, Kedrea Bayat, Libadhia Eskişehir, Batransia Söğüt diyen Remsi, İdrîsî’nin -Kedrea için Kidros dediğini; Amorion'a bir günlük mesafede olduğunu; buradan İznik’e ikinci bir yol olduğunu- söyler. Ve -yol, Amorion’dan itibaren şöyle tarif edilmiştir- der: 1 gün Kidros, 1 gün Maderi nehri, 1 gün Castora, 1 gün Massisa, 1 gün Libadhia, 1 gün Batransia, 1 gün Mastara nehri, 1 gün Nikaia. Yâni Amorion-İznik arası ceman 8 gün der.

“Bayat ile Eskişehir arasına üç merhale, yâni dört günlük yol koymak oldukça güçtür. Mesafeler Hüsrevpaşa Hanına yedi saat, Seyitgazi’ye yedi saat, Eskişehir’e dokuz saattir. İznik’ten Eskişehir’e 38 saatlik mesafe üç günlük hesap edildiği halde Eskişehir’den Bayat'a 23 saatlik mesafenin dört gün olmasına imkân yoktur. Yegâne ihtimal, yolun doğru olmamasıdır” ve “Arap coğrafyacılarının arzettiği güçlüklerden biri de, yol diye gösterdikleri harikulâde zikzaklardır. Bunun için kendilerinden istifade etmek hemen hemen imkânsızdır” der (Remsi, 1960: 258 ve açık.3).

Hâlbuki İdrîsî’nin verdiği yol doğrudur. Arap coğrafyacılar [İbn Hordazbih, el-İdrîsî], bu yolları kendileri ölçmedi. Günümüze ulaşmayan Bizans kaynaklarından aldıkları yolları Arapçaya tercüme ettiler. Maalesef Türk tarihçisi ve üniversitesi, aradan asır geçmesine rağmen hâlâ, el-İdrîsî’yi tercüme etmedi. Tarihî yollar bilinmeden, utanmadan, sıkılmadan biteviye akademik yayınlar ve güya akademik kariyerler yapılıyor. İdrîsî’nin verdiği yola gelince:

Uluborlu [Amorion]- Arızlı [Kidros] 31 mil: 1 gün; Bolvadin Kırkgöz köprüsü [Maderi nehri] 1 gün; Afyon-Bayat [Kastora] 1 gün; Eskişehir-Bardakçı [Massisa] 1 gün; Eskişehir [Libadhia] 1 gün; etti beş gün. Gerisi zaten tamam.

C. Alexios’un 1116 son seferi: Santabaris, Kedrea, Polibotos, Amorion, Poimanenon, Zompe köprüsü.

İstanbul’dan yola çıkan Alexios, Bizans Askerî yolunu takiple Eskişehir [Dorylaion] üzeri Afyon’a [Santabaris: İbn Hordazbih ve el-İdrîsî’de Sendeburi] gelir. Kamitzes’i Amorion, Stipiyot’u Bolvadin’deki Türkler üzerine gönderir. Kamitzes Amorion [Uluborlu] ve Poimanenon’u [Senirkent-Kayaağzı] yağmalayarak Kedrea’ya [Arızlı] gelir; Stipiyot ve imparator Alexios da Arızlı’ya gelirler. Bir Peçenek’in ihbarı üzerine Boğa, Arızlı kalesini terk etmiştir. Alexios, yanında Anna’nın beyi tarihçi Bryennios, Yalvaç Vali Yrd. Mihail Yanık, Lebounion harbinin yapıldığı yerin komutanı Lebounes oldukları hâlde, Yoğurtçubeli ve Burtzes’in tımarını [Yalvaç Kurusarı-Akçaşar köyleri] geçip, Afşar yanına gelir. Bir Türk beyi şehit edilir. Bilâhare Kemer Boğazı’ndaki Zompe köprüsünden Uluborlu tarafına atlar. Genceli yanındaki Mesanakta hisarını zapteder. Bozdurmuşbeli'nden Şuhut-Çobankaya [Augustopolis] ile Afyon arasındaki Şuhut ovasına gelir; Türklerle barış yapar; Askerî yolu takiple Afyon-Beyyazı [Ampoun] üzeri Başkente döner. Olayı böyle özetledim. Bolvadin’e giden Sitipiyot’un Eski Manyas’ta [Poimanenon] ne işi var? (Anna, 1996: 488-495).

D. Amorion’a gönderilen Ogüst yazıtının Hisarköy’de değil de Uluborlu’da bulunmuş olması.

Bir parçası 1833 Papaz Arundell, iki parçası 1930 Kalder tarafından Uluborlu’da [Amorium] bulunan Ogüst yazıtı, 1930 Afyon Müzesi, 2002’de Yalvaç Müzesi’ne getirildi. Roma’nın Amorium’a [Uluborlu] gönderdiği bu yazıt, Amorion=Hisarköy diyenlerce “Apollonia’ya gönderilen yazıt” diye anıldı. Hisarköy’de 37 yıldır bu yazıt bulunamadı.

E. 1425 yılında üç kadırgayla İpsili’den Pamfiliya körfezine gelen Cüneyd’in Amorion’a çıkması.

Yüksekten alçağa, uçaktan karaya, dağdan ovaya inilir; gemiden karaya çıkılır. Deniz yoluyla Side limanına gelen Cüneyd, burada Side, yâni Amorion’a çıkar. Zira Side [Eski Antalya], Alanya [Alâiye] ve Antalya o tarihte merkezi Uluborlu olan Hamideli sancağına tâbidir. Bu olay da, Amorion’un Uluborlu olduğunu gösterir. Remsi ve Umar, bu hususta da yanılmışlardır [bk. Ducae, 1834: 193; Dukas, 1956: 116-117 ve 2008: 172].

F. Helenler bazen Anadolu adlarını kendilerince anlamlı kılmak için değiştirir: Rhocran adı Aurocran, Kelene Kelainai, Synnada Asynnada yapılır. Türkler de [r-l] ile başlayan kelimelerin başına Iramazan, İrecep, İlimon, Urkiye ve Urkuya adlarındaki gibi, [ı-u] eklerler. Umar, “Pisidia’daki Apollonia kentinin [Uluborlu] daha eski adının Mordiaion olduğunu Byzantion’lu Stephanos açıklar. Ramsay’in, Pisidia’da yeri bilinmeyen köy dediği Mordion, bu Mordiaion olmalıdır. Bu adların Hellen dilinde anlamı yok” der [Umar, 1993: 580]. İşte Umar’ın dediği gibi Mordium, Morgium adı, Hellen dilinde anlamlı olması için Amorium yapılmıştır. Zira, Amorgium adındaki ‘g’ sesi yutulur. Bu madde en az diğer beş madde kadar mühim olup, Hacı Ömer ~ Amorion benzerliğinden binlerce kez daha mantıklıdır.

G. İbn Hordazbih [820?-912] ve el-İdrîsî’nin [1100-1166] verdikleri yollar

A, C, D, E ve F gibi beş maddeden daha önemlisi, İbn Hordazbih ve el-İdrîsî’nin verdikleri Tarsus-Beyşehir-Ammûriye, Ammûriye-Akşehir-Tarsus, Ammûriye-Halîc ve el-Alemeyn-Ammûriye yollarıdır. Ammûriye-İznik yolunu Md. B’de açıkladık ve Ammûriye’nin Uluborlu’ya yerleştiğini gösterdik; diğer yolları ise, büyük bir başarıyla araziye yerleştirdik ve Ammûriye’nin Uluborlu olduğu kesinleşti [bk. Topraklı, 2013: 141- 155]. Aradan koca 12 yıl geçti, tarihçi ve arkeoloğa hesap sorulmadı; bugüne kadar da Bakanlık, TTK ve Üniversite, maalesef görevini yapmadı.

Sonuç

Yukarıda açıkladığım gibi, kesin olarak Amorion Uluborlu’dur. Hâl böyleyken: “Afyonkarahisar’ın Emirdağ ilçesi Amorium Antik Kenti’ndeki kazılarda Türk-İslâm dönemine tarihlenen hamam gün yüzüne çıkarıldı. Davulga beldesi Hisar Mahallesinde yer alan Amorium Antik Kenti’ndeki kazılar 2013’ten beri Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Anadolu Üniversitesi [AÜ] iş birliğiyle, Prof. Dr. Zeliha Demirel Gökalp başkanlığında yürütülüyor. Arif Yavuz/AA. 11.12.2024” haberine ne demeli? Firavun’un bilim adamları hakikati hemen kabul ettikleri hâlde, Türk arkeolog ve tarihçi, bir İngiliz papazın peşinde gerçeğe gözlerini kapayarak, gündüzümüzü gece yaptı. Bu acıklı durumu ve yanlış ısrarı, TC Kültür ve Turizm Bakanına tekrar şikâyet ediyorum.

.

Ramazan Topraklı, dikGAZETE.com

 

Kaynaklar ve Tetkik Eserler

Anna Komnena (1996): Alexiad, Malazgirt’in Sonrası, Çeviri: Bilge Umar, İnkılâp Kitabevi-İstanbul.

Dukas, Mikhael (1956): Bizans Tarihi, terc. Vladimir Mirmiroğlu, İstanbul Fethi Dermeği, İstanbul Enstitüsü Yayınları-İstanbul.

Doukas, Mikhael (2008): Bizans Tarihi (Anadolu ve Rumeli, 1326-1462), terc.: Bilge Umar, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, İstanbul.

el-İdrîsî [Ebû Abdullah b. Muhammed b. Abdullah b. İdrîs el-Hamûdî el-Hasenî] (2002): Kitâbu Nüzheti’l-Müştâk fî İhtirâkî’l-Âfâk, I-II, Kahire.

İbn Hordazbih (1889): el-Mesalik ve’l-Memalik, Beril Matbaası-Leiden.

İbnü’l-Esîr (1986): El-Kâmil Fî’t Târîh Tercümesi, Çeviri: Ahmet Ağırakça, Türkiyat Matbaacılık-İstanbul.

Remsi [Ramsay, W. M.] (1960): Anadolu’nun Tarihi Coğrafyası, terc.: Mihri Pektaş, MEB-İstanbul.

Topraklı, Ramazan (2013): Hicrî 541/ 1146 Roma-Selçuklu Savaşları, Sütkuyusu Baskını ve Ammûriye, Sistem Ofset-Ankara.

Umar, Bilge (1993): Türkiye’deki Tarihsel Adlar, İnkılâp Kitabevi-İstanbul.

...