- 15-06-2025 07:02
- 678

Batılıların amacı Rusya’nın müttefiklerini yok etmek
MOSKOVA
Aslında yakın dönem tarihinde Sovyetler Birliği’nin, Orta Doğu’da Ulusal Güvenlik stratejisi, askeri doktrini, ekonomik ve kültürel siyasetini biliyoruz. Aslında Sovyetler Birliği’nin küresel siyasetini bilen herkes son dönemde yaşanan gelişmeleri tahmin edebilir.
Ancak baştan şunu söylemek gerekiyor. ABD’nin, Orta Doğu başta olmak üzere dünyadaki tüm küresel stratejisi Rusya’yı çevrelemek üzerine.
Hatırlatmak gerekirse, Orta Doğu’da Rusya’nın tüm müttefikleri birer birer yok ediliyor. Bazı ülkeler bölündü bazı ülkelerde ise rejimler değişti. Ülkelerin yönetimlerine ABD’nin kuklası olan yönetimler getirildi.
Bu plan aslında bir anda kendiliğinden olan bir plan değildi.
Özellikle 1950’li yılların başlarında ABD’nin NATO’yu kurmasıyla birlikte soğuk savaş resmen başlamıştı. Ruslar (Sovyetler Birliği) Orta Doğu’da Libya, Mısır, Tunus, Suriye, Irak, Lübnan, Filistin gibi ülkelerle iyi ilişkiler kurdu. Ancak Orta Doğu’da o dönem başlayan istikrar hareketleri ABD’nin İsrail devletinin kurulmasını teşvikiyle hançerlendi. Orta Doğu aslında tam kalbinden hançerlendi. Sovyetler Birliği, 1980’li yıllarda da Afganistan ile iyi ilişkiler geliştirirken İran ile de 1990’lı yıllardan sonra müttefiklik ilişkileri güçlendi.
Sovyetler Birliği’nin yıkılması sonrasında da Orta Doğu’daki birçok ülke ile Rusya Federasyonu arasında müttefiklik ilişkileri devam etti.
Ancak hançer, Orta Doğu’nun tam kalbine saplanmıştı bir kere.
Orta Doğu’daki istikrar dönemi özellikle 2000’li yılların başında sona erdi. ABD’nin Afganistan’a saldırısı ve Irak’ın işgaliyle birlikte Rusya ile iyi ilişkiler kuran hükümetler düştü, yerlerine ABD’nin kukla yönetimleri getirildi.
Ama ABD bununla da yetinmedi. Orta Doğu’da Rusya Federasyonu’nun izleri tamamen silinmeliydi. Arap Baharı adı altında başlayan isyan hareketleriyle birlikte Muammer Kaddafi, Hüsnü Mübarek, Zeynel Abidin Bin Ali devrilmişti; sıra Suriye’deydi. Son olarak Beşar Esad devrildi.
Onların planı henüz bitmedi.
Rusya’nın en güçlü müttefiki İran sırada. İsrail eliyle birlikte büyük bir çatışma başladı.
İsrail, Tahran’da sivillere saldırırken Pentagon’dakiler pizza dilimlerini iştahla yiyordu.
ABD, İsrail eliyle Orta Doğu’yu şekillendirirken tüm amaç Rusya’sız bir dünya düzeni.
Tüm bunlara rağmen Rusya yine de Suriye’nin yeni yönetimi başta olmak üzere Orta Doğu’daki batı destekli yönetimlerle de iyi geçinmek istiyor.
Rusya’nın genel politikası karşılıklı çıkarlara dayalı ilişkiler kurmak. ABD’nin politikası ise tek taraflı çıkara dayalı politika.
Amerika kıtasında da Rusya’nın yakın müttefikleri baskı altında. Venezüella ve Küba hala ABD’nin baskılarına rağmen ayakta kalmaya çalışıyor.
Asya Pasifik’te ise Rusya’nın müttefiklik ilişkileri bulunan Çin, Kuzey Kore ve Vietnam da hala tehdit altında. ABD, ASEAN üzerinden burada hakimiyetini kurmak istiyor. Ancak Çin’in gücü, Rusya’nın etkisi ve Vietnam’ın üretim gücü şu an bu bölgede ABD’nin planlarını geriye atıyor.
Toparlamak gerekirse şu an hedefte Rusya’nın en yakın müttefiklerinden olan İran var. Plana göre; İran düşerse Orta Doğu’da Rusya’nın tüm etkileri yok olacak. Böylelikle Büyük Ortadoğu Projesi resmen başarıyla sonuçlanacak, büyük İsrail ideali gerçekleşecek. Böl-parçala-yönet taktiği bu bölgede şu ana kadar başarıya ulaştı.
ABD binbir türlü cambazlıkla Orta Doğu’da amacına ulaşmaya yakın durumda. İran direniyor.
Amerika kıtasında ABD’ye karşı direnen ülkeler hala var. Asya Pasifik’te baskıya direnen ülkeler var. Afrika kıtasında Rusya, birçok ülkeyle iyi ilişkiler kuruyor. ABD’nin gözü şu an Afrika’da.
Tekrarlamak gerekirse ABD dünya üzerinde Rusya ile iyi ilişki kuran her ülkeyi yok etme planını uygulamaya çalışıyor.
Avrasya’da da aynı politikalar uygulanıyor. Rusya’ya müttefik olan birçok ülke, NATO baskısıyla ve Avrupa Birliği şantajlarıyla Rusya’dan koparıldı. Ukrayna da bunlardan biri. Aslında kardeşi kardeşe kırdırdılar.
Baktığımız zaman Ukrayna halkının bu gerçekle yüzleşmesine de az kaldı.
Rusya’dan koparılan her ülkede istikrarsızlık baş gösteriyor. Devletler bölünüyor. Egemenlikleri yok oluyor.
İşte tam da bu noktada tüm dünya bu gerçekle yüzleşmeye başladı. Artık savaşlar, komplo teorileriyle ilerlemiyor. Her savaşın altından gerçek anlamda da ABD çıkıyor.
Aslında ABD, Rusya’yı yalnızlaştırmaya çalışırken kendisi yalnızlaşıyor.
Rus hükümeti bu noktada doğru adımlar atıyor; “düşmanımın dostu düşmanımdır” ilkesi ile hareket etmiyor.
Yeni Şam yönetimi de dahil olmak üzere batı yanlısı yeni yönetimlerle temas halinde.
Çünkü Rusya şunu çok iyi biliyor;
ABD kendi planını yürütmeye çalışsa da artık dünyadan kabul görmüyor.
Rusya’nın karşılıklı çıkar ilişkisine dayalı politikaları daha çok kabul görüyor.
Batılılar şunu anlamalı!
İran’ı da yok etmek kolay değil, Rusya’yı da.
Bu nedenle ABD yakın zamanda bazı gerçeklerle yüzleşecek.
Rusya’sız dünya düzeni hayalleri gerçek olmayacak.
.
Erhan Kuadzba, dikGAZETE.com