Bir medeniyet hareketi; Ahilik

Bir medeniyet hareketi; Ahilik

-Ahi sancağı

Bir medeniyet hareketi; Ahilik

AHİLİK

Hak ile sabır dileyip bize gelen bizdendir,
İlim, akıl ve ahlak ile çalışıp bizi geçen bizdendir.”
-Ahî Evran-ı Veli

Ahîlik, Arapçaahî” (kardeşim) ve Türkçeakı” (yiğit, cömert) kelimelerine dayandığı kabul edilen bir kavramdır. Ahîlik anlayışında kardeşlik, yiğitlik ve cömertlik gibi değerlerin ön planda olduğu görülmektedir. Ahîlik; birbirlerini kardeş olarak gören, ortak amaçlar etrafında birleşen gönüllü bireylerden oluşan bir topluluktur.

Ahîliğin temel dayanakları; Kur’ân-ı Kerîm, Hz. Muhammed’in (s.a.v.) sünneti ve Türk örf ve adetleridir. Bu anlayış, daha önceki dönemlerde varlık göstermiş olan Fütüvvet hareketinden de önemli ölçüde etkilenmiştir.

Kırşehir merkezli olarak gelişen Ahîlik sistemi, Türkistan’dan Balkanlara kadar uzanan geniş bir coğrafyada etkili olmuştur. Bireylere sanat ve meslek kazandırırken, aynı zamanda ahlaki değerlere dayalı bir hayat felsefesi sunmuştur.

13. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar Anadolu ve İslâm coğrafyasında etkin olan Ahîlik, mesleki, ticari, ekonomik, kültürel, toplumsal, ahlaki ve eğitsel alanlarda faaliyet gösteren kapsamlı bir teşkilatlanmadır. Ahî Evran öncülüğünde Anadolu’daki Türkmen esnaf ve sanatkârlar tarafından kurulan bu yapı, yalnızca erkeklerden oluşmamıştır; kadınlar da “Baciyân-ı Rûm” (Anadolu Bacıları) adıyla bu teşkilata destek vermiştir.

Ahîlik teşkilatı, Anadolu ve Balkanlar’da bir meslek ve sanat yapılanması olarak işlev görmüştür. Üyelerine yalnızca zanaat öğretilmekle kalmamış; ticaret ahlakı, toplumsal sorumluluk ve bireysel erdemler de kazandırılmıştır. Usta-kalfa-çırak ilişkisi çerçevesinde kurulan eğitim modeli sayesinde, hayat boyu süren bir öğrenme sistemi oluşturulmuştur. Bu sistemde; cömertlik, iffet, sabır, tevazu, adalet ve şükür gibi ahlaki değerler öne çıkmıştır.

Ahîlik, bir esnaf teşkilatıdır. Bu teşkilata bağlı esnaflar, diğer esnaflarla rekabet etmek yerine, hayırda yarışmayı tercih ederler. Normal esnaflar “müşteri memnuniyeti”ni esas alırken, Ahîler, Allah’ın rızasını kazanmayı hedeflerler. Ahîlikte kazanç, normal ve ölçülü bir düzeyde tutulur. Elde edilen gelirle kişi ve ailesi mütevazı bir hayat sürerken, arta kalan kazanç ya teşkilata ait sandıklara ya da doğrudan ihtiyaç sahiplerine harcanır. Hayır yaparken çoğunlukla teşkilatın ortak kaynakları kullanılır.

Ahî felsefesi, bireylerin hem dünya hem de ahiret mutluluğunu esas alır. İnsana, eşyaya ve tabiata adil davranmayı öğütler; doğanın ve insanın sömürülmemesi gerektiğini vurgular. Ahîlik, maddi değil; manevi zenginliği savunur. Bu anlayış, toplumda huzur, adalet ve dayanışmanın gelişmesine katkı sunmuştur.

Ahî Evran ile temelleri atılan Ahîlik anlayışı, bireyleri “İnsan-ı Kâmil” idealine ulaştırmayı amaçlayan uygulamalı bir eğitim sistemidir. Bu sistem, çıraklıktan ustalığa uzanan yolculukta sözlü ve davranışsal eğitim yöntemleriyle desteklenmiştir. İslâmî kaynaklardan beslenen bu anlayış, toplumun her kesiminde ahlaki ve manevi değerlerin yaşatılmasına katkı sağlamıştır.

.

Hikmet Kara, dikGAZETE.com

...