Bulmak bir yitirme çeşididir

Geldiğiniz nokta en uçtur, keyif vermeyen yaşamanın en ucu. Her an düşecek olmaktan korkmazsınız. Düşmek için yer arar ama her fırsatta tutunup durursunuz.

Ölür gibi olursunuz ama ölmezsiniz.

Merak etmeyin, ölüm beklemediğiniz anda gelir.

Oğlum bana bir gün şöyle demişti;

- Anne üzdüm mü seni; buna izin veremem.

- Peki ne yapmayı düşünüyorsun?

- Bilmiyorum anne, aynı anda iki şeyi düşünemem…

Dediği açıktı;

An’dayım; anlıyor musun?

Plansız, kurgusuz içinde bulunduğum anda.

İçinde bulunduğum duyguda, yanımdaki kişiyle.

Hayatı, işin içinden çıkılmaz kılan büyümüşlüğümüze yazık.

Yazık, dağları delen zekamıza yenik düşürdüğümüz ruhumuza.

Dört bir yandan kuşatılmış gözlerle yaşamaya çalışan kalabalıklar…

Gücün bir izin dahilinde olabildiğini, akibetin gidişatla ilişiğini bilememiş aklımız...

Modernitenin sistemler üzerindeki büyük örümcek ağını kaldırmak kendimizce kuracağımız Zülkarneyn sedleriyle mümkün.

Onu sağlam tutmak için;

Sesi kıs, müziği duy.

Olgunluğumuzu başkalarından önce farketmekmiş anlayış.

Anlayış ayrıntıdaymış…

Ayrıntıya övgü, âna hürmet…

Çay var azizim!

Fitili tutuşturur marifet.

Biraz sevmekten bahs açalım…

Döner-dolaşır illa muhabbet…

Ayrıntılarda kaybolmak bazen yolu daha çabuk kavramamıza, çıkışı görmemize mani imiş gibi görünür.

Yolun nereye çıkacağını bilen, ayrıntıları görme vakti tanır kendine…

Farketmek, emin olmuşluğu gerektirir.

Üzerinden dua geçmişlerin halidir sekine.

Hayattaki üç dilekten biridir…

Görünende değil, bilinende.

Duyulanda değil, sestedir…

Sekine sevgidir.

Seviyorum; içinde ne ararsan bulduğun eski teneke kutuları, küçük   dükkanları, erguvanı, frezyayı, kestaneyi bozayı… Yeterince anlayamadığım her acı için koluma çimdik atmayı seviyorum. Kesilmiş ahkâmları bir parçaya daha bölmeyi, her seferinde hiç solmayacakmış gibi aldığım bahar çiçeklerini… Seviyorum, aramızda yaşayıp, aramızdan geçenleri… Peşinden koştuğu şeyin üç misli edenleri seviyorum...

Sevmiyorum kendi kendime konuşmayı.

Tek tek düş yere!..

An’ı anlayabildin mi...

Özlemimiz mahrumiyettendir.

Aklımız dünyayı buralara getirdi…

Yolculuk kalbedir.

.

Arzu Leyal, dikGAZETE.com

...