Hoca’nın karpuz, Amerikalı'nın eşek hikâyesi ile ABD Başkanlarının durumu!..

"ABD Başkanları ya da Billy’nin Eşek Hikâyesi” başlığı altındaki yazısında Rasim Özdenören, Amerikan Başkanlarının verdikleri sözde durmamasına iki kısa hikâye ile dikkat çekti…

İşte sadece ABD başkanları için değil, başka her türden kişi ve durumlar için de çeşitli anlamlar yüklenebilecek “yapısal gerçeklik”le ilgili o iki kısa hikâye ve o yazı

:

ABD’de Başkanların iktidar olmasına rağmen muktedir olamamasının en somut örneğini şimdiki Başkan Donald Trump’ın verdiği sözlerin arkasında duramamasıgerçeğinde görüyoruz. 

Orada Başkanların değil, fakat şirketlerin sözü geçer. Bir de, görünmeyen üst iradenin… 

Durum herhangi bir Başkanın kişisel durumuyla ilgili değil, yapısal bir olay...

Bunun son örneğini Başkan Trump’ın Suriye’den çekilme hususundaki sözünden bir gün sonra cayması vakasında gördük. 

Başkan ilkin Suriye’den çıkıyoruz, dedi; ikinci gün: “Derhal çıkıyoruz demedim” diye açıklamada bulunmak zorunda kaldı.

HOCANIN FIKRASI İLE ABD BAŞKANLARININ DURUMU...

ABD Başkanlarının durumu Hoca’nın şu fıkrasını akla getiriyor.

Hoca karpuz alacak. 

Kavunları yoklamaya başlamış. 

Elindeki kavunu manava iade ederken: “Beğenmedim, bana bunun yerine şu karpuzu ver” diyerek kavunu vermiş, karpuzu almış, vedalaşarak oradan ayrılırken manav seslenmiş: “Hocam karpuzun parasını vermedin.”

Hoca gülümsemiş: “Kavunu verdim ya!” demiş. 

Manav: “Hocam, ama kavunun parasını da vermedin!”diye itiraz edince, Hoca taşı gediğine koymuş: “Kavunu almadım ki!”

VE BİLLY’NİN EŞEK HİKÂYESİ...

Bunun farklı bir Amerikan versiyonu var: Billy’nin Eşek Hikâyesi...

Billy, Teksas’ta bir çiftçiden 100 dolara bir eşek satın alır.

Ertesi sabah kamyoneti getirip teslim alacaktır.

Aksiliğe bakın ki, ertesi sabah çiftçi ona kötü bir haber verir:

- Yaa sorma evlat, senin eşek dün gece öldü!

Gerçekten eşek, o gece ölmüştür.

- O zaman paramı geri ver, der Billy.

- Vereyim de evlat, ben o parayla senden sonra çatıcıya borcumu ödedim!

- O zaman eşeğin leşini alayım!

- Leşini mi! Vereyim de, n’apcan eşeğin leşini?

- Piyangoya koyucam, demiş Billy.

- Hadi ordan, demiş çiftçi, benimle alay mı ediyorsun sen?

- Koyarım ben, demiş Billy, kimseye ölü olduğunu söylemeyeceğim ki!

Aradan bir ay geçtikten sonra pazarda karşılaşmışlar.

- Evlat, n’oldu ölü eşek işi? Diye sormuş çiftçi.

-”Haa... ohooo, onu koydum piyangoya, dediydim ya sana...

- Eeeee?!

- Eeesi 500 tane bilet sattım, tanesi 2 dolardan, 1000 doları koydum cebime...

- Hadi be, demiş çiftçi, e peki kimse seni şikâyete kalkmadı mı?

- Sadece eşeği kazanan mızıklandı, demiş Billy, ona da verdim 2 dolarını geri, sustu...

Başkan istediğini söyleyebilir, bundan kazançlı çıkan o gizil güçler olur; bedeli de Amerikan halkı öder…

Rasim Özdenören, Yeni Şafak -10 Ocak 2019, Perşembe-

:

Yazıda, siyahlaştırma ve iki ara başlıkla fazladan bir-iki paragraf açma bize aittir,

dikGAZETE.com

...