'Milli Beka' gençliğin eğitiminden geçer

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un geçtiğimiz günlerde liselerde yeni sistem hakkında yaptığı açıklamalar gelecek adına ümit vericidir. 

Gençliği nasıl eğiteceğimiz sorunu önemli bir meseledir ve bu meseleye ciddi kafa yormalıyız.

Milli eğitimin önemine dair çok şey söylendi ve sistem üzerine birçok deneme yapıldı. Yıllardır deneme tahtasına dönen eğitim sisteminde pozitif hiçbir adım atılamadı.

Ziya Selçuk göreve geldiği günden beri ciddi mücadeleler veriyor ve sistemi onarmak için kendisine çok büyük görevler düşüyor. 

Eğitim sistemini düzeltemediğimiz zaman gençliği kaybediyoruz, geleceğimizi karartıyoruz. 

İyi eğitim alamayan gençler bocalamaya başlıyor, hangi işte çalışacağını bilemiyor, sınav odaklı ders çalıştığı için kendisini zerre geliştiremiyor.

Soru çözebilen lakin sorun çözemeyen gençlik” sorunsalı Ziya Selçuk’un da gündemindeydi. Bize sorun çözebilen gençler gerekiyor. 

Övünç duyduğumuz tarihi şahsiyetlerin çok genç yaşlarda sorunlara nasıl yaklaştığı, çözüm ürettiği hep anlatılan bir mevzudur. 

Gençliğimiz, 20’li yaşlarda soru çözebilir lakin sorun çözemez haldeyse sorun elbette ki hepimizi ilgilendirir. 

Her daim söylediğimiz “Devlet Bekası” meselesinin öznesinde gençlik vardır. Gençliğini iyi yetiştiremeyen bir devlet, beka sorunu yaşama tehlikesi ile karşı karşıyadır.

Devleti yönetenler, gençliğin nasıl eğitileceğini, imkânlar ölçüsünde eğitim kalitesinin nasıl arttırabileceğini mutlaka planlamak zorundadır. 

Gençliğimizi belli bir ideoloji veya dini eğilimle yetiştirmek yerine, onlara gerekli bilinci aşılayabilirsek özgür, karar alabilen, sorun çözebilen, analitik düşünebilen, muhakeme yeteneğine sahip gençlik hedefimize ulaşmış olacağız. 

Siyasal partiler, devleti yönetmeye talip oldukları gibi gençliği yönlendirmeye de taliptirler. 

Önemli siyasi partilerin gençlik çatıları vardır ve gençler bu ortamlarda ülke siyasetine katkı yapmaya çalışırlar.

Yeterli eğitimi veremediğimiz gençler, güncel şartlar altında öğütülüp mevcut sistemin uşağı olarak yetiştirilmektedir. 

Bu şartlara rağmen, mücadele edip sistem dışına kendini zorla atmayı başarabilenleri ise siyasal ve sosyal sistem örümcek ağı misali sarıp sarmalamaktadır.

Adalet, hoşgörü, özgürlük, hak-hukuk, liyakat kavramları, genç dimağlarda yeterince yer etmeden, gençler bu kavramları içselleştirmeden çalışma hayatının içine girmek zorunda kaldıklarından, özgür fikir ve sorun çözme becerisi yok olup gitmektedir. 

Çocuklarımızı, gençlerimizi bu çarktan uzak tutmak için acilen eğitim sistemini değiştirmek durumundayız. Bunun bir başlangıcı olması ümidiyle Ziya Selçuk’un yaptığı açıklamalara “Yetmez ama evet” demek gerekiyor.

Uygulanması amaçlanan sistem şimdikine göre iyidir lakin yeterli değildir. Eğitimcilerin de aynı şekilde sisteme entegre olması, kendini geliştirmesi ve anaokulundan itibaren bu sistemin uygulanması elzemdir. 

Sporla, sanatla ve edebiyatla çocuklarımızı acilen buluşturmalıyız. 

Siyaset ve güncel tartışmalar, gençliğimizi etkilemekte olduğundan eğitimin gücünü hiç unutmamalıyız.

Devletimizin yaşadığı sorunların çözümünde gençliğin önemi mühimdir. Gençler iyi eğitilirse ve kendilerine gerekli şans verilirse ülkemizin, muasır medeniyetler seviyesinin üstüne kısa zamanda çıkacağı öngörülebilir bir gerçektir. 

Gençliğimizi kısır tartışmaların gölgesinde, mevcut eğitim sistemi çarkıyla heba edersek yıllar sonra yine aynı yerimizde saymaya devam edeceğiz. 

Devletçe ve milletçe kenetlenmediğimiz zaman, kaçınılmaz olan ikinci kurtuluş savaşını verdiğimiz zaman -yakın gelecekte böyle bir tehlikenin varlığı hissediliyor- ülkemizi parçalamak için hazırda bekleyenlerin beklentilerini karşılamış olacağız. 

Bizler birbirimize düştüğümüz sürece, düşmanı sevindireceğiz ve bocalamaya devam edeceğiz. 

Ülkemizin birliğine, kardeşliğe, bütünleşip kenetlenmeye çok ihtiyacımız var ve gençliğimizin ilim, bilgi ve feraset kapasitesinin harmanlanıp pratik, çözüm odaklı olarak yetişmesi elzemdir.

.

Muhammed Işık, dikGAZETE.com

Twitter'da bizi takip edin: @leyli_serd , @dikgazete

...