- 27-01-2025 07:46
- 849
Kadim Dünya Coğrafyası [el-İdrîsî]
Öz
Bu makalenin amacı, Ramazan Şeşen tarafından tercümesi yapılan el-İdrîsî’ye ait Kadim Dünya Coğrafyası adlı esere bazı katkılar vermek; bazı hatalara dikkat çekmektir. Zira el-İdrîsî’nin Ünsü’l-Mühec ve Ravzü’l-Ferec adlı eseri ile İbn Hordazbih’in el Mesalik ve'l Memalik adlı eserinde verilen Anayol ve Bizans Askerî Yolu’nu, değişen coğrafyanın ışığında araziye yerleştirmek ilk kez 1146 Roma-Selçuklu Savaşları, Sütkuyusu Baskını ve Ammûriye adlı kitapta bize nasip oldu. Hâl böyleyken eserin Fransızca tercümesi esas alınmış ve bu çalışma görülmemiştir.
Açar Kelimeler: Ramazan Şeşen, el-İdrîsî, Kadim Dünya Coğrafyası, Nüzhetü’l-Müştak fi İhtiraki’l-Afak, Ünsü’l-Mühec ve Ravzü’l-Ferec, İbn Hordazbih, Yollar ve Ülkeler Kitabı, el Mesalik ve'l Memalik
Giriş
2013 yılıydı; Sütkuyusu Baskını ve Ammûriye kitabımdan 20 adet aldım; Beyazıt Meydanı’ndaki kitap fuarına götürüyorum. Hanımla birlik Sirkeci’den Cağaloğlu yokuşunu çıkıyoruz 20 kitap bana 20 kg gibi gelmeye başlamış ve yorulmuştum. Yokuş başında bir kitapçıya rastladım. İçeri girip kitabı gösterdim. “Tarih kitapları bizim işimiz değil, kitapçılar, fuarda bulunmaz, ilerde tarihle ilgilenen kitapçılar var, siz onlara gidin” diye Kitabevi’ni işaret etti. Kitabevi sahibi Mehmet Bey, kitapları bırak, satılınca parasını gönderelim dedi. “Bu kitap sahasında ilk, İbn Hordazbih’in verdiği yolları ilk kez araziye yerleştirdik” gibi kitabı tanıtmak istedim. Meğer Kitabevi İbn Hordazbih’i, Murat Ağarı çevirisiyle 2008’de yayınlamış. Ben daima önüme baktığım için olacak, etrafta olanları görmüyorum. Bunun bana, “başkalarının tesirinde kalmadan olayları kaynaktan ve farklı yorumlama” gibi faydası oldu; oluyor. el-İdrîsî çevrileli üç yıl olduğu hâlde haberim olmamıştı. Heyecanla beklediğim bu eseri, Prof. Özdemir Koçak yeni haber verdi.
Kitap Yeditepe’den çıkmış, ama yayınevi benim gibi fihrist koymamış. Hâlbuki ben bu işi beceremediğim için yapamadım. Adaşım, hemşerim, hocam, benden yedi yaş büyük; kendilerine sıhhat, afiyet ve uzun ömür diliyorum.
Kitapta açıklama yapılacak çok madde var, ama ben kendimce önemli gördüğüm birkaç hususa değineceğim.
Efesos teması
Biraz önce bahsettiğimiz amillikler arasında Anatolia Teması vardır. Burada birkaç kale bulunur. Bunlar Alemeyn, Merc eş-Şahm, Burgaz, Mesken’in kaleleridir. Amorion da buradadır. Güzel bir kale olup burçlarının sayısı 40’tır [s.164]. Bu kısım beşinci iklimin beşinci cüzünden bahseder. Burası Anadolu diyarıdır. Anadolu’nun manası doğu demektir. Bu yerde Amerion, Alemeyn Kalesi, Mercü’ş-Şahm, Bergus, Meskenin kaleleri yer alır [s.169].
Bu metin Şeşen Hocaya ait değil gibi, zira çok çelişki var. Bu çelişki, 83 yaşındaki Hocaya değil, yayınevine ait olmalıdır. Burgaz ile Bergus, Merc eş-Şahm ile Mercü’ş-Şahm, Mesken’in ile Meskenin, Amorion ile Amerion, Efesos ile Efes, Anatolia ile Anadolu aynı oldukları halde farklı yazılmışlardır. “Dümliya ile Demliya” [s.165] aynı yer ve Dorileon [Dorylaion: Eskişehir] olacak. Eserin her tarafı böyle hata dolu. Tema, kâh tema, kâh Tema yazılmıştır. Anadolu denilince bugünkü Anadolu anlaşılabilir ki, nitekim birçok ünlü tarihçi, Anatolia veya Asia [Asya] temasını, bugünkü Anadolu sanarak onlarca hata yapmışlardır. Osmanlı, Anadolu eyaletini, Rumeli’nin fethinden sonra kurdu. Bu husus 1530 tarihli Muhâsebe-i Vilâyeti Anadolu Defterlerinde görülebilir. Ondan önceki Anadolu, Anadolu veya Asya temasıdır. Bu yer, Uluborlu ve Beyşehir ilçeleri dâhil, ikisi arasındaki bölgedir; ama tarihçi hâlâ bunu bilmez. Bu eyalet tarihte çok sık zikredilir. Amorion- Uluborlu, el-Alemeyn Gelendost-Kötürnek, Mercü’ş-Şahm {Akça [kale] çayırlığı}- Şarkîkaraağaç, Bergus [Ayn-ı Birgus/Pyrgos]- Eflâtun Pınarı, Meskenin [Misthia] ise Beyşehir’dir.
Kitabın adı, Kadim Dünya Coğrafyası olmasına rağmen, 17. Asrın başlarında Göller Bölgesi, hatta bugünkü İznik Gölü’nde vukû bulan coğrafî değişim dikkate alınmamıştır. Pîrî Reis ve Kâtip Çelebi haritalarına şöyle bir bakılsaydı [Har.1-2-3], bu değişim hemen fark edilirdi. Diyelim ki bunlara bakılmadı, “Gölün [İznik] uzunluğu 12 mil, genişliği 7 mildir. Bu gölde üç dağ [ada] bulunur” [s.165]. İznik Gölü’nün uzunluğu 32 km [21 mil] idi. Bunun izahı: 16.yy ve 17.yy’da sular yükselmiş; İznik Gölü büyümüş; Beyşehir ile Kıreli, Eğirdir ile Hoyran Gölleri birleşmişlerdi.
İbn Hordazbih [820?-912] ve el-İdrîsî [1100-1165] Ünsü’l-Mühec ve
Bu çeviride İbn Hordazbih ve adı zikredilmesine rağmen Ünsü’l-Mühec’ten hiç yararlanılmadığı anlaşılıyor. Çeviride bu eserlere bakılsaydı birçok hatanın önüne geçilebilirdi. Bu işi yapmak için Şeşen Hocaya en az iki genç tarihçi yardım etmeliydi. 83’lü birinin yapacağı iş bu kadar olur. 40-50’lik onlarca tarihçi profesör ne iş yaparlar? Bu hâliyle Kadim Dünya Coğrafyası adlı çevirinin kimseye pek yararı olmaz. Trakya, Batı Trakya ve Balkanlar hakkında verilen birçok bilgi de yanlıştır. Umarım benim bu açıklamalarım ışığında okunur da bir faydası olur.
“Burada 4 kale yer alır. Efes cevasi nahiyesinde olup, buranın Ashâb-ı Kehf’in şehri olduğu söylenir. Ashâb-ı Kehf Amorion ile Nikea arasında bir mağarada bulunurlar” [s.163]. Bu bilgi İbn Hordazbih’te şöyledir:
Terkasis [Thrakesion], el-Avasi [Kurtlar: Λύκοι] sancağında kalesi olan müstahkem Efes kentini ve ayrıca dört tane daha kaleyi kapsar. Efes, yedi uyurlar mağarasının bulunduğu kenttir. Bu kentin kiliseden çevrilmiş camisinde Mesleme'nin, Romalıların ülkesine muzaffer girişinin anısına yapılmış Arapça bir kitabe bulunmaktadır. Muhammed b. Musa el-Müneccim, Ashâb-ı Kehf ve Ashâbi’r-Rakîm’in, Ammûriye [Uluborlu] ile İznik arasında bulunduğunu söyler. En-Natulus Eyaleti: Mânâsı, el-Maşrık [güneşin doğduğu yer] demektir. Bu eyalet Rûm’un [şimdiki Anadolu] en büyük eyaletidir. Burada Ammûriye şehri vardır. Ammûriye [surları]’nın 44 tane burcu vardır. Kalelerine gelince: El-Alemeyn, Mercü’ş-Şahm, Burgos, ve’l-Miskinin ve 30 kale, ve’l-Bisin/Belisiye, ve’l-Mesbatlevin (İbn Hordazbih, 1889: 106-107-108, terc. K.Y. Kopraman; 1992: 78, terc. Y. Kurtoğlu).
Görüldüğü gibi Cevasi okunan isim el-Avasi [Kurtlar, Yunanca Lykoi, Lykia ise Kurtların yeri] olmalıdır. Bugünkü Efes [Selçuk], Lykia, Amorion [güya Emirdağ], Anatolia ve Thrakesia teması arasında nasıl bağ kurulur! Selçuk-Efes’ten gayri Gelendost-Hüyük İskelesi önünde bir Efes [Apasa] daha var. İbn Hordazbih, Ammûriye’nin Anatolia eyaletinde bulunduğunu tasdik ediyor. MS 838 Amorion yıkılınca Mercü’ş-Şahm {Akça [kale] çayırlığı: Şarkîkaraağaç} Anadolu temasının merkezi olması (Günal, 2023: 72, açık.87), el-İdrîsî’deki Amorion, el-Alemeyn, Burgus ve Miskinin’in yerlerini tasdik etmektedir.
Amorion, Fırat ve Ertuğrul’un Atası Kaya/Kayı Bey
Amorion büyük, meşhur bir şehir. Defalarca Müslüman ordularınca fethedilmiştir. Müstahkem bir suru vardır. Şehir güneyden gelen Fırat’a [Sakarya nehrine] dökülen nehir kıyısındadır. Bu nehre Kıbakıb nehri denir. Amorion şehri civar şehirlere geçiş yeridir. Bunlardan biri sahildeki Tarsus’a giden yoldur [s.170]. Yolun devamı alttadır.
Fırat için Sakarya nehri demek hata. Nehrin adı Kıbakıb, yâni Kırlangıç çayıdır. Uluborlu kalesinin güneyinden gelip, kalenin kıyısından geçerek Kıbakıb nehrine dökülen suyun adı Şehir çayı veya suyudur. Fırat, burada özel isim değil, Kıbakıb nehrinin sıfatıdır. Arapça “hızlı akan tatlı su” demektir. Kıbakıb, [Amourios] Hamid Beyin 1303’te [H. 702] Koyungözü Baba’nın zaviye kurması için sattığı mezranın hududunda “kıblesi derya [Hoyran Gölü], şarken Taşkestik, şimalen Bozdurmuş dağları, garben Kırlangıç çayı”; Bizans kaynaklarında ise Khelidonia [Yun. Kırlangıç] zikredilir. Bu metni Kopraman Hoca, “Amorion, güneyden gelip, Kıbakıb adında fırata dökülen bir nehir kıyısındadır” tercüme etti (el-İdrîsî, 2002: II, 809). Yun. Khelidonia adı, A. Kıbakıb, Tr. [Uc Türkmenleri] Kırlangıç’tır; şimdiki adı Popa [Papa] çayıdır [isimdeki değişimin yorumu size ait] [bk. Har.4-5]. İdrîsî’ye ait bu kayıt, Amorion’un Uluborlu olduğunu gösterir; kaldı ki, daha kat’i yol bilgileri ve Anna Komnena’nın 1116 yılı kaydı var (Anna, 1996: 489-90).
Buna göre Hoyran ve Eğirdir Gölleri arasındaki ırmak “fırat” olup, Ertuğrul’un atası Kaya Bey [Oğuz Alp], büyük ihtimal bu fırat-ta boğulmuştur. Mehmet Beyin [Karamanoğlu değil, Uc Beyi Mehmet veya Menteş], Kaya[ı] Beye verdiği “kıyı namında olan diyar”, Eski Eğirdir Gölü’nün kuzey ve kuzeydoğu sahilleridir (Şikârî, 2015: 192).
Amorion-Tarsus, Tarsus-Amorion Yolları
“Yol, Amorion’dan Vadi’l-Hur [kavak ağacı vadisi] 12 mil, Andusiyane 12 mil tutar. Burası müstahkem bir kale. Buradan Melis 20 mil, Konya’nın rabazı 25 mil, Ahsa nehri 18 mil, Ra’s el-Gab 16 mil, Lein şehri 15 mil” [s.170]. Bu yol el-İdrîsî, 1984: 264-265’de şöyle: “Ammûriye’den Medinetü’l-Endosyane 24 mil, Hısnu’l-Meclis 20 mil, Rabaz-ı Konya 15 mil, Nehrü’l-Ahsa 18 mil, Hısnu’l-Şemeşki 28 mil, Şemeşki’den Konya’ya bir yol var. Medinetü’l-Leben 26 mil”. Bu yol, İbn Hordazbih 1889: 100-101’de tersten verilir: “Medinetü’l-Leben 8 mil [Ak-kilise]. Re’s el-Gabe [orman başı] 15 mil, el-Miskinin/Meskenin 16 mil [Misthia: Beyşehir], Ayn-ı Burgus 12 mil [Eflâtun Pınarı], Nehre’l-Ahsa 18 mil, Rabaz-ı Konya 18 mil [Miryokefalon Savaşı’nın yeri konusunda Süryani Mihail’de geçen Konya]. El-Alemeyn [el-İdrîsî A nüsha, Hısnu’l-Meclis yazılan Kötürnek kalesi] 15 mil, Ābrū Mesmâne [Kutsal geçit: Kemer Boğazı] 20 mil, el-Cevz vadisi 12 mil, Ammûriye 12 mil”. Ünsü’l-Mühec’te Ammûriye, Kidros, Belumin, Kale Nakuliye, Tarsus [Uluborlu, Bozdurmuşbeli, Akşehir, Yunuslar, Apa, Gülek Boğ.] Yolu verilir ki, şimdi buna girmeyelim.
Vadi’l-Hur değil, İbn Hordazbih’teki gibi Vâdi’l-Cevz [Cevizlidere] olacak. Cevizlidere ismi, Yassıören-Güreme köyleri arasında hâlâ yaşamaktadır. Andusyane değil, İndosyâne olacak; zira Kemer Boğazı’ndaki ırmağın bir adı da İndos’tur. Muhkem kale, el-İdrîsî’nin yazdığı zamanda metruk olan Miryokefalon kalesidir. Melis değil, Meclis veya Melcis [hatalı yazım] olacak. Bu yer, İbn Hordazbih’te el-Alemeyn [Gelendost-Kötürnek]. Konya’nın rabazına değil, Rabaz-ı Konya [Yalvaç-Manarga] ve 25 değil, 15 mil olacak. Ahsa nehri, yeraltı nehri demektir. Bu, Fele Pınarından hâsıl olan ırmaktır. Lein değil, Leben [süt] şehri, yâni Akşehir [Akise: doğrusu Ak-kilise] olacak. el-İdrîsî’nin, “Hısnu’l-Şemeşki’den [Kara-kale: Beyşehir] Konya’ya bir yol var” demesi, Rabaz-ı Konya ile Konya’nın ayrı yerler olduğunu gösterir. İşte görüldüğü gibi, Yeditepe Yayınevi’nin övdüğü eser...
Amorion-Boğaz [Halîc] Yolu
Amorion’dan Havat köyü 15 mil, Amorion nehri kıyısı [Sakarya nehri] 2 mil, Fah 12 mil, Kalami’l-Gabe 15 mil, Hısn el-Yahûd [Yahudi kalesi] 12 mil, Sandaberi 18 mil, Dorileon harası 30 mil, Garublu 15 mil, Kıral kilisesi 3 mil, Mülevvene 25 mil, Agrad 15 mil, Melacine 15 mil, ahırlar 5 mil, Abra kalesi 30 mil, Boğaz 24 mil [özet, s.170].
Havat değil, el-Harab köyleri, yâni karşıt köyler. Neyin karşıtı? -Şarkın karşıtı. Zira Kemer Boğazındaki ırmak, şark-garp sınırıdır. Senirkent-Garip köyünün adı Garp [Batı] anlamınadır. Amorion nehri, Sakarya değil, Lampes, İstros, Khelidonia, Kıbakıb ve Kırlangıç gibi adları olan Uluborlu Popa çayıdır. Bu çayın Hadrianus dönemindeki adı Ryndakos (Yıldız, 2012: 123); Kiepert’te Hippophoras. “Hippoi, Hellen yazımında İppoi ve atlar” (Umar, 1993: 318). Larissa Kemer Boğazı civarındadır. İlyada’da zikredilen Hippothoos ile Hippophoras arasında bir bağ olmalıdır.
Fah, el-İdrîsî, 1984: 264’de Fetih kalesidir. Ormandaki Kalami, Kalamos ve Şuhut-Kali çayı, Yahudi Kalesi Şuhut [Cuhud], Sandabari [St. Baris]- Afyon, Dorileon- Eskişehir, Mülevvene- Bozüyük, Melacine [Melagina]- İnegöl yanı, Abra- İznik Gölü batı kıyısı, Boğaz [Halîc] ise İzmit Körfezidir. Yol, Yalova-Taşköprü’de [Kibotos] son bulur.
İznik-Amorion, Amorion-İznik Yolu
İznik’ten Amorion 8 günlük mesafedir. İznik’ten çıkıldığında Mistere nehri bir konak, sonra mamur bir köy Bursa 1, Libadiye 1, Mesise 1, Kasbora 1, Kantara 1, Maderi nehri 1, Kidros 1, Amorion 1 konak [özet, s.169].
Rakamları toplarsak 8 değil, 9 eder. Kantara ile Maderi nehri aynı yer olup, Afyon Akarçay üzerindeki Kırkgöz köprüsüdür. Mistere- Mastara; mamur bir köy denilen Bursa, malûm Bursa değil, Batransia denilen kalabalık şehir, Bilecik-Söğüt olur. Ya Batransia- Bursa’ya dönüştü; ya da kent yeşillik olduğu için Bursa denildi. Buna göre Söğüt’ün eski adı Batransia [geçit, geçit yeri] olmalıdır. Bir Prousa/Bursa da, Uluborlu-Bahar mevkiidir [Anna, 1996: 458; Har.5]. Libadiye- Eskişehir, Mesise- Massisa, Kasbora- Kastora, Kidros- Şuhut-Arızlı, Amorion ise Uluborlu’dur [bk.s.264].
Ammûriye’den Libadiye 5 merhale. İznik’ten el-Libadiye 3 merhale, 4 merhale de denir. Yekûn 8 merhale. Ammûriye-Kidros [Kedrea, Şuhut-Arızlı] 1, Maderi nehri [Akarçay] 1, Kastora [Bayat] 1, Massisa [Bardakçı yanı] 1, Libadhia [Eskişehir] 1, Batransia [kalabalık şehir] 1, Mastara nehri 1, Nikiyye [İznik] 1 (el-İdrîsî, 1984: 264).
İznik-Yeni Antalya [eski olacak]
İznik’ten Bursa iki günlük yoldur. Bursa büyük, medeni çarşıları olan mamur bir yerdir. Buradan Libadiye 1 gün [açıklama var], buradan Bariye 4 gün, Calmatsa Nehri 2 gün, harap olan Zahrek Kalesi’ne, sonra Malatya 5 günlük mesafedir. Zehrak bir dağın eteğinde haraptır. Buradan Antalya 5 günlük yoldur [“Kitabın burasında Yazar, Anadolu’yu iyi bilmiyor” denir, s.172-173]. Alttaki el-İdrîsî’de Malatya yok. Antalya yerine sehven Malatya yazılmış.
İznik-Antalya 12 gün diye bir yol verilir. İznik-Ammûriye 8 gün (el-İdrisî, 1984: 264). Uluborlu-Arızlı arasını düşersek, İznik-Arızlı 7 gün. Arızlı-Yalvaç 1, Yalvaç-Beyşehir 2, Beyşehir-Side 2 gün olup, tamamı 12 gün. Antalya, Eski Antalya’dır [Side]. El-İdrîsî şöyle bir yol daha verir: Libadiye-Bariye 4, Calamatis nehri ve el-Zehrak kalesi 2, Antalya 5 gün [2002/II, s.813]. Libadiye- Eskişehir, Bariye- Afyon [St. Baris], Calamatis [Kalamos], Şuhut-Kali çayı, el-Zehrak kalesi- Şuhut-Arızlı veya zayıf ihtimal Şuhut-Oynağan [Eumeneia]. Buradan Yalvaç 1, Beyşehir 2, Antalya [yeni değil, eski] 2 gün, yâni 5 gün, toplam 12 gün. “Süleymanşah,1084 yılında 12 günde İznik’ten Antakya’ya geldi” denilen yol budur. Side ile Süveydiye arasındaki deniz yolcuğu hesaba katılmamıştır.
Amorion-Antalya
Amorion’dan Akdeniz sahilindeki Antalya: Amorion-Melütan yarım gün, Melütan Buserende Gölü yarım gün, Gölden Falumi şehrine yol gider. Buradan Lâdikiye iki gün. Lâdikiye-Konya bir gün. Deniz kıyısı Antalya, güneye Amruni bir konak, Kuşa nehri bir, Hazuşta bir, Amrus geçidi üç, Kevsere bir, Antalya bir konak [özet, s.171-172].
Melütan’ın doğrusu Meltinis, yâni Malatyalı demektir. Kemer Boğazı’ndaki Malatyalı kalesi, Battâl Gâzî kalesi olup, diğer adı Miryokefalon kalesidir. Gerçekte Antakyalı olan Battâl Gâzî [öl.740], aradan 400 sene geçtiği için Malatyalı sanılmış veya Malatyalı Battâl ile karıştırılmıştır. Buserende, Basileon [Hoyran] Gölü olmalıdır. Falumi [Philemelion] Akşehir olup, bu göl yanından Bozdurmuşbeli üzeri Akşehir’e bir yol var. 3 Mayıs 1190 günü Firiderik Barbarossa, Manuel’in yenik düştüğü Yenice Derbendi’ne girmemek için bu yolu kullandı. Lâdikiye- Konya Lâdik’tir. Amruni, Kuşa nehri, Hazuşta, Amrus geçidi ve Kevsere’yi bilemedim; ancak bu yol, Konya, Beyşehir, Derebucak, İbradı, Selukule [Seleukeia], [eski] Antalya; ya da Konya, Seydişehir, Akseki ve [eski] Antalya yolu olmalıdır.
el-İdrîsî’nin verdiği bu yol dahi, Amorion’un Uluborlu olduğunu ispatlar. Amorion Emirdağ diyenlere duyurulur.
Ammûriye’den Cellika’ye iki gün, Cellika’dan Denize 12 mil (el-İdrîsî, 1984: 264). Buradaki Ammûriye, Uluborlu değil, Ammûriye-Tarsus yolundaki Beyşehir, yâni Eski Antalya ayrımıdır. Cellika, Manavgat-Selukule [Seleukeia], Deniz ise Side’dir [Eski Antalya] [bk. Özsait, 1985: Levha 16]. Seleukeia bazen Celeukeia [Cellika] yazılır.
Konya-Antakya
Konya- Ankara [Engürü] beş konak. Ankara güzel, ferah, yolu geniş bir şehirdir. Buradan Larende [Karaman] 4 gün, Santi 5 gün, Mankırı 6 gün, Handeka şehri 5 gün, Adıyaman 3 gün, Antakya 7 gün [özet, s.172]. Konya’dan doğuya giden Ankara’ya beş günde varır. Ankara güzel bir şehir. İç savaş sırasında boşalmıştı. Ankara-Amasya bir günlük yoldur [s.172]. Bu yol, el-İdrîsî, 2002: II, 813’de alttaki gibi verilir:
Konya’dan Ankara’ya gidilir. Bu şehre Engur de denir. Konya’dan beş merhaledir. Bu şehir, gezinti yerleri bol, çok güzel bir şehirdir. Yolu oldukça geniştir. Buradan Larende şehri dört gün, Larende’den Santi şehri beş, Santi’den Minkari şehri altı gündür. Buradan Handeke şehri beş, Hısn-ı Mansur üç, Antakiye yedi gündür [s. II, 813].
Konya’dan doğuya giden yolu takip eden kişi, Konya’dan Ankara’ya beş gündür. Burası güzel bir şehir, fitne zamanında insanlar burayı boşaltmışlardı. Ankara’dan Amasya bir gündür [s. II, 813].
Burada el-İdrîsî’nin Konya dediği şehir, malûm Konya değil, Rabaz-ı Konya, Ankara ise, Suğla Gölü yanındaki Ankara, Larende- Karaman, Hısn-ı Mansur Adıyaman, Antakiyye ise Hatay-Antakya’dır. Bugünkü Ankara Konya’nın şarkında değil, kuzeyindedir. Rabaz-ı Konya, Konya olarak da yazılır (İbn Hordazbih, 2008: 97). Fitne zamanı harap olan Ankara, Suğla kıyısındaki Ankara olmalıdır. Santi- Çakmak, Minkari- Göksun, Handeke- Gölbaşı civarı olmalı. Ankara-Amasya bir gün denilen Amasya, şimdiki Amasya değil, Huğlu civarıdır. el-İdrîsî, bir merhale [bir günlük] mesafeyi, bazen kervan yürüyüşü [40-45 km], bazen ordu yürüyüşü [22-25 km] alır. O, iki Amasya, iki Konya ve iki Ankara bulunduğunun farkında değildir. Larende, ancak Karaviran-Ankara’ya uygun düşer.
Bazı Yer Adları
Zerkuyu [?], Flomi [Philemelion]- Akşehir, Line [Leben]- Akkise [Ak-kilise], Yahudi [kalesi]- Şuhut, Gurubolu [Garubuli]- Eskişehir-İnönü yanı, Agraz [Akrad, Ekvar]- Bozüyük-İnegöl ortası, Libadiye- Eskişehir [s.169]. Pluton [Peton, Petobriga, İpetobrogen] ve Kora’nın bulunduğu Akharaka, Kıral Yolu üzerindeki Kötürnek/Madenli olmalıdır. Burada Kıral Yolu’ndan bir yol Kaikos vadisinden İstanbul’a, bir yol da Efes, Barla ve Eğirdir’e ayrılır. Malatya değil, Meluti; Ceviz- Beyşehir-Yunuslar, Atlasin [Atasin]- Balkı, Patrik- Akşehir-Engili köyü; Merc-i Baküle değil, Nakuliye [Nacoleia] çayırı- Yağısıyan; Denus- Çay; Belumin [Polemon: Hades] ise Karamıkkaracaören’e yerleşir [s.171].
Geniş bilgi için bk. Topraklı, 2013: 141-155 ve Har.3.
Sonuç
Anadolu’yu [Anatolia teması], sanki biz iyi biliyormuşuz gibi, “yazar, Anadolu’yu iyi bilmiyor” deniliyor. O çağda bizim şimdi Anadolu dediğimiz yerin adı Rum idi ve Anadolu, Anatolia temasından ibarettir. Bunu derken Hocamızı suçlamak istemiyorum. Bir suçlu varsa, o da yönetim ve üniversiteler. Maşallah üniversitelerimiz sanki bir profesör fabrikası. Şeşen Hoca, bu kadarlık da olsa, bu eseri Türkçeye kazandırdığı için Şeşen Hoca ve yayınevine teşekkür ediyorum.
.
Ramazan Topraklı, dikGAZETE.com
Kaynaklar ve Tetkik Eserler
Anna Komnena (1996): Alexiad, Malazgirt’in Sonrası, Çeviri: Bilge Umar, İnkılâp Kitabevi-İstanbul.
el-İdrisî (1984): Ünsü’l-Mühec ve’r-Ravzü’l-Ferec, Tıpkı Basım-Frankfurt.
el-İdrisî (2002): Kitâbu Nüzheti’l-Müştâk fî İhtirâkî’l-Âfâk, I-II, Kahire.
el-İdrisî (Ocak 2024): Kadim Dünya Coğrafyası, 2. Baskı, çeviri: Ramazan Şeşen, Yeditepe Yayınevi-Cağaloğlu-İstanbul.
Günal, Zerrin (2023): Uc Savaşçıları [Uc Türkmenleri, Akritai, Anadolu Sultanları, Ümerâ ve Beyler], Urzeni-İstanbul.
İbn Hordadbih (2008): Yollar ve Ülkeler Kitabı, Çev. Murat Ağarı, Kitabevi-İstanbul.
İbn Hordazbih (1889): el-Mesalik ve’l-Memalik, Beril Matbaası-Leiden.
Özsait, Mehmet (1985): Hellenistik ve Roma Devrinde Pisidya Tarihi, İÜEF Yay.-Ed. Fak. Basımevi- İstanbul.
Remsi [Ramsay, W. M.] (1960): Anadolu’nun Tarihi Coğrafyası, Çeviri: Mihri Pektaş, MEB-İstanbul.
Şikârî (2005): Karamannâme, Yay. Hazırlayanlar: Metin Sözen-Necdet Sakaoğlu, Karaman Valiliği-Karaman Belediyesi-İstanbul.
Topraklı, Ramazan (2013): Hicrî 541/ 1146 Roma-Selçuklu Savaşları, Sütkuyusu Baskını ve Ammûriye, Sistem Ofset-Ankara.
Topraklı, Ramazan (2023): “İbn Hordazbih ve el-İdrîsî’deki Bizans Yolları”, academia.edu [erişim 20 Ocak 2025].
https://www.academia.edu/116145171/%C4%B0BN_HORDAZB%C4%B0H_VE_EL_%C4%B0DR%C3%8ES%C3%8EDEK%C4%B0_B%C4%B0ZANS_YOLLARI
Yıldız, M. Ertan (2012): “Kelainai ve Apameia Kibotos’un Tarihi”, Doktora Tezi, Akdeniz Üniversitesi-Antalya, s.1-383.
Har.1. Pîrî Reis [öl.1553]. Eğirdir Gölü ve göle dökülen ırmak.
Har.2. Kâtip Çelebi [1609-1657]. Bu haritanın üstü güney.
Har.4. HGM [Har. Gn. Md.] Dinar Paftası 1/ 200 bin. 1947-1949 Baskı.
Har.5. Kiepert Har. Afyonkarahisar Paftası 1/400 bin. Yıl 1912.
Har.3: Coğrafî Değişim, Kıral Yolu, tarihî Yollar ve Kentler. Eğirdir ve Beyşehir Göllerinin eski hâlleri görülmektedir.
.
.
.