Neyi kurban ediyorsun Müslüman! Farkında mısın?

Kurban Bayramı’nı eda ettiğimiz günler içerisindeyiz. 

Kurban ibadetini yerine getirmenin huzurunu derinden hissediyoruz.

Kurban; paylaşmanın,  yardımlaşmanın, hissetmenin, anlamanın, kavramanın, dini anlamda karşılığının bulunduğu bir ibadettir. 

Rabbimize kendimizi kurban etmenin bir yolu, yöntemi olarak belli şartları taşıyan hayvanları usulüne uygun şekilde kestik, kestirdik. 

Kurban edilen hayvan, ulvi amaca hizmet eden araca dönüşüyor. Aslında kurban ettiğimiz şey nefsimizdir.

İbadetlerin anlam kaymasına dönüşmesi sonucunda her yıl belli günlerde uygulanan ritüellere benzer rutin uygulamalardan biri de ‘kurban kesme’ ibadetinin bir nevi içinin boşaltılmasıdır. 

Fiili olarak, kurban kesecek maddi durumu olmayan insanların tefekküre dalıp, nefsini manevi ortamda kurban etmesi, borç para bularak bir hayvanı kurban etmesinden daha değerli olsa gerektir.

Maddi gücü, kurban ibadetini yerine getirmeye yeterli olan Müslümanların belli şartları yerine getirip ‘nefsine ağır gelen servetinden bir miktar parayla’ kurbanlık alarak ibadetini yerine getirdikten sonra kurban etini fakirlere ikram etmelidir.

Bayramda kurban kesilmesinin sosyal faydası budur.

Müslümanlar, kurbanlarını kesip etlerini buzdolaplarında saklayarak ve çok az bir kısmını fakirlere dağıtarak ibadetin asli unsurunu yerine getirdiklerini mi sanıyorlar!..

Kestiği kurban etinden yemek Müslümana haram değildir. Elbette ki kestiği kurban etinin tadına bakma hakkı vardır. Lakin kurban etini yemek için çoğunluğunu soğutucularda saklamak dinen ne kadar doğrudur tartışmaya açıktır.

Kurban Bayramı, sosyal yaşamın, yardımlaşmanın, el uzatmanın, fakiri gözetmenin dünya telaşına kapılan Müslümanların kendine çeki düzen vermesi için birer fırsattır.

Bayram, tatil değildir. 

Bayramdan istifade etmek isteyen, bu fırsatı değerlendirmek için tüm imkânlarını seferber eder. 

İhtiyaç sahibi akrabalarını, komşularını ziyaret ederek kestiği kurbandan pay bırakır. Onların gönlünü alır, değer verdiğini hissettirir. Büyüklerini ziyaret ederek onlara sevgisini, saygısını sunar, hayır dualarını alır. 

Dini bayramları sizler ne sanıyorsunuz!..

Dinin içini boşalttığınız için Ümmet, bayramından zerre lezzet alamıyor, bayramın hakkını veremiyor. 

Dünyevileşme sevginiz, sizi perişan ettiği gibi Ümmet’i de fırkalara ayırdı. 

Sizler Ümmet’in yüz karalarısınız! 

Bayramlar, bayram olmuyorsa bunda sizin vebaliniz büyüktür.

Ümmet, bayramda bir ve beraber olamıyorsa, akan kurban kanı, dertlere derman değilse, fakir yine açsa, karnı doymuyorsa, soğutucular ağzına kadar dolarken bebekler açlıktan ağlıyorsa, kestiğiniz kurban sizin olsun!.. Çatlayana kadar karnınızı doyurun!

Vakıflara, derneklere, cemaatlere topladığınız paralar şayet Ümmet’e umut vermiyorsa vay o para toplayanların haline!

Dini, kendi emellerine alet edenler, sizler dünya sefahatine boşuna aldanıyorsunuz, yakında bileceksiniz!

Dinden geçinen kibir abideleri, hakikat sizin suratınıza yakında çarpılacak ve pişmanlığınız size zerre fayda sağlamayacak!

İnsanları, Ümmet’i kandırmanız, atalarınıza fayda sağlamadığı gibi size de fayda sağlamayacak!

Aklınızı başınıza toplayın ve kurban edin kendinizi, nefsinizi de tövbe kapıları sizin için de açılsın.

Ümmetin felaha ermesine katkınız olsun ve dinden geçinmeyi bırakın!

Size “Nebi İbrahim olun!..” veya “Nebi İsmail olun!..” demiyorum.

Kendiniz olun yeter! 

Rabbimizin kestiğiniz kurbanlara ihtiyacı yok!

O sizin, bizim için vesileler sağlıyor ki Müslüman kalabilelim. İslam sancağını kim kavi tutacak; kim paçavraya çevirecek onun imtihanındayız. 

Hayvan katliamı” mı yapacaksın; yoksa nefsini mi kurban edeceksin karar verdin mi? 

Ne yaptın?

Mizanda olduğunu, sırattan geçtiğini yoksa unuttun mu!..

.

Muhammed Işık, dikGAZETE.com

Twitter'da bizi takip edin: @leyli_serd , @dikgazete

...