- 28-08-2017 10:27
- 373
"Barzani ve referandum oyunu" başlığı altındaki yazısında Hüsnü Mahalli, "Bilen bilmeyen herkes Barzani'nin bağımsızlık referandumunu konuşup tartışıyor." diye başladığı yazısında, Irak'ın kuzeyinde gerçekleştirileceği ilan edilen referandumun arka planında olabilecek çeşitli noktalara ve Barzani'nin konumu, yolsuzlukları, aile yapısı, etkisi ve çeşitli özelliklerine de dikkat çekerek maddeler sıralayıp olan ve olabileceklere işaret etti. İşte yukarı çıkardığımız o ilk paragrafın ardından gelen yazısı
:
Ben burada Kürtlerin Irak, İran, Türkiye ve Suriye'deki 'özgürlük, demokrasi ve bağımsızlık' mücadelesinin son yüz yıllık geçmişini değil son iki ayda Irak Kürdistanı'nda olup bitenleri özetlemek istiyorum.
Kuzey Irak Kürt Federe bölgesi Başkanı olarak Mesut Barzani 7 Haziran'da yaptığı açıklamada 25 Eylül'de halka gideceklerini ve referandumla bağımsızlık isteyip istemediğini soracaklarını söyledi.
Yani 25 Eylül'de halk 'evet' derse Kürdistan hemen bağımsız yani devlet olmayacak.
Barzani olası 'Evet'i bir koz olarak kullanacak.
Tabi referandum olursa!
Barzani'nin açıklaması 26 Şubat'ta Ankara ve İstanbul'u ziyaretinden ve Kürdistan bayrağının buralarda dalgalandırılmasından üç ay sonra yapıldı.
MESUT'UN AİLESİ HER ŞEYİ KONTROL EDİYOR!..
Peki, Mesut neden bunu yaptı?
1- Mesut, yasal olarak artık Kürdistan Başkanı değil. Anayasal süresi iki yıl önce bitmişti ama hiç kimse bir şey yapamıyor.
2- Çünkü Molla Mustafa Barzani'nin beş oğlu var ve bu bunların yaklaşık 20 oğlu var.
3- Örneğin Mesut'un oğlu Mesrur istihbarat sorumlusu. Kürdistan'da her şey ondan sorulur.
Diğer oğlu Mansur Peşmerge komutanı. Yaklaşık 80 bin Peşmerge ondan sorulur.
4- Mesut'un Kardeşlerine gelince:
Sihat: Peşmerge ağır silahlar komutanı
Sivan: Mesut'un ofis sorumlusu.
Özetle kardeş, oğul, yeğen ve damatlar Kürdistan'ın her şeyini kontrol ediyor.
Bir aile şirketini kontrol eder gibi.
Ama korku ve baskıyla!
Peşmerge ve aşiret gücüyle...
5- Bununla yetinmeyen Mesut Barzani, Celal Talabani'nin hastalığını fırsat bilerek tarihsel rakip ve düşman Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB)'yi dağıtmak için her türlü yola başvurdu ve vuruyor.
6- Bu çaba içinde Talabani'nin bir oğlu bakan yapıldı diğeri de başka yollarla kazanıldı.
Bu da yetmedi Talabani'nin sağ kolu Kosret Resul, Barzani'nin Yardımcısı, oğlu ise hükümette bakan.
7- Aynı çaba içinde KYB yönetiminden Molla Bahtiyar, Saadi Pire, Adnan Müfti ve benzerlerini de Barzani 'tamamen duygusal' yöntemlerle yanına çekti.
9- Talabani'nin eşi Hiro Han ve Kürdistan eski Başbakanı Berhem Salih gibi bazı arkadaşları henüz net bir karar vermişe benzemiyorlar.
10- Durum böyle olunca halkın konuştuğu tek bir konu kalıyor:
Yolsuzluk, hırsızlık ve baskı…
Kürt ve Batı medyasına göre Barzani ailesinin yolsuzluk boyutu 100 milyar doları geçiyor.
Bir ara gazeteler ve Rus kaynaklar, Barzani'nin IŞİD petrolünü alıp Türkiye üzerinden yurt dışına sattığını yazıyordu.
Barzani, bu işten çok para kazandı.
Barzani bu paranın bir kısmını düşmanlarını satın almak için kullanıyor.
Alamadıklarını bildik yöntemlerle susturuyor.
Kürt medyası ve çok etkin sosyal medyası bu yöntemleri bol bol anlatıyor.
Yani Barzani yönetiminin baskıcı, korkutucu ve susturucu yöntemleri…
11- Örneğin Mesut Barzani, Kürt Parlamentosunun toplanmasına izin vermiyor çünkü Parlamento Başkanı Goran, muhalif Değişim Hareketi’nden ve bu hareket Barzani'ye ve onun referandum 'oyununa' karşı. Durum böyle olunca Parlamento Başkanı binaya sokulmuyor hata Erbil'e girişine izin verilmiyor.
Yani Barzani parlamentoya danışmadan ve anayasal süresi bitmesine rağmen referandum kararı aldı.
Dünyada benzeri olmayan 'demokrasi' maskaralığı!
12- İş bununla kalmıyor.
Çünkü Barzani'nin başkanlık süresi iki yıl önce sona ermişti.
Parlamento toplanırsa bu konu tartışılıp karara bağlanacak. Yani Barzani başkan kalmayacak.
Hatta yıllardır unutulan Kürdistan Anayasası da kabul edilecek ve Kürt bölgesi, başkanlık değil parlamenter sistemle yönetilecek.
13- İşte bu nedenle Barzani bu konulardaki tartışmaları halkın dikkatinden uzak tutmak için referandum oyununa başvurdu.
Nasıl olsa bu bağımsızlık Kürtler için duygusal bir konu.
Hem de dünyadaki tüm Kürtler için.
14- işte bu nedenle Barzani, referandum oyunu ile büyük prestij kazanacağını düşünüyor.
Üstelik bu oyunla KYB'li Kerkük valisi Fahri Kerim'i de bildik yöntemlerle yanına kazanmışken.
Yani şimdi o da geleneksel lideri Talabani'den vazgeçip Barzanici olmuş.
15- Kaldı ki Mesut Barzani, Bağdat'la olan sorunlarından ve petrol fiyatlarının düşmesinden dolayı Kürdistan çalışanlarına bir yıldır maaş ödeyemiyor.
Toplumda çok büyük tepki var.
16- Bu ve benzeri durumların farkında olan halkın ezici çoğunluğu Barzani'ye karşı.
Yapılan kamuoyu yoklamalarında Barzani'ye destek yüzde otuz civarında.
***
PETROLDEN DOLAYI BAĞDAT'I, TÜRKMENLERDEN DOLAYI ANKARA'YI, ŞİİLERDEN DOLAYI İRAN'I İLGİLENDİREN DURUM VE DAHASI...
Şimdi gelelim iç hesaplara;
1- Barzani bu referandum oyunu ile Bağdat ile olan pazarlık kartlarını çoğaltmak istiyor.
2- İşgalci Amerikan yöneticisi Bremer'in yazdığı Irak Anayasası Kürtlere Irak'tan ayrılma hakkı tanıyor. Yapılacak referandumda evet'çiler oranı üçte iki olmak koşuluyla.
3- Ancak ortada bir sorun var :
Mesut; Kerkük kentini ve Türkmen çoğunluklu çevresindeki bazı ilçelerin yanı sıra Musul'un bazı ilçelerini de Kürdistan'a katmayı planlıyor.
Bu ise ülkenin birliği ve petrolden dolayı Bağdat'ı, Türkmenlerden dolayı Ankara'yı ve Şiilerden dolayı İran'ı ilgilendiriyor.
4- Mesut, Bağdat ile pazarlığında; Hoşyar Zabari'nin Cumhurbaşkanı, bir yardımcısının da Kürt olmasını isteyecek. Bu da yetmiyor; Mesut hükümette 4-5 Kürt'e yer verilmesini de isteyecek.
5- Bazılarına göre Mesut kendisi Irak Cumhurbaşkanı olmayı hedefliyor.
Bu da olmazsa 'bağımsız Kürdistan'ın Humeyni gibi 'ruhani lideri' olmak isteyebilir. Nasıl olsa Nakşibendi tarikatından!
Bazılarına göre de Mesut kenara çekilip 'Kürt Ulusunun 'Milli Önderi' olmayı hedefliyor.
6- Mesut bununla da yetinmeyerek Kürt bölgesinin gaz ve petrolünü Bağdat'ın onayı olmadan Türkiye üzerinden ihraç etmeyi planlıyor.
7- Mesut bu hesaplarla Talabani'nin partisi KYB'yi yok ettikten sonra geri kalan Kürt parti ve grupları kontrol altına alacak.
Türkiye, geçen hafta Talabani'nin Ankara'daki temsilciliğini kapattı.
Mesut'un korktuğu bir tek Goran, yani Değişim Hareketi kalıyor.
Onun lideri Nevşirvan Mustafa geçenlerde öldü ve parti bir sarsıntı geçiriyor.
Toparlanır ve geri kalan KYB ile birleşirse Kürdistanın en güçlü Partisi olabilir.
Goran zaten KYB'den ayrılmıştı ve 'temiz olduğu' için gençlerin yoğun ilgisini çekiyor.
***
BÖLGESEL VE ULUSLARARASI GÜÇLERLE PYD-PKK UNSURU VE İRAN İSTERSE...
Peki ya bölgesel ve uluslararası hesaplar?
1- Mesut bu oyununda Türkiye'ye güveniyor.
Bunun için Kürdistan bayrağının Ankara ve İstanbul'da dalgalanması Mesut için çok önemli.
Mesut'a bağlı medya, Ankara'nın tüm 'karşı' açıklamalarına rağmen 'Türkiye bizi destekliyor' propagandası yapıyor ve 1991'de üç aylığına gelen ve 12 yıl Türkiye'de kalan Çekiç Güç'ü sık sık hatırlatıyor.
2- Mesut ve medyası 'Kürtler Suriye'de federal bir yapıya kavuşmak üzereyken bizim bağımsızlık referandumumuz çok önemli' propagandası yapıyor.
3- Ancak burada bir sorun var:
Çünkü Suriye'deki Kürtler yani PYD Amerikan destekli, laik ve PKK uzantısı. Yani Mesut'un 'Bizi destekliyor dediği Türkiye'nin düşmanı'.
4- Kaldı ki; Talabani'den ve KYB'den kurtulan Mesut Barzani’nin PKK lideri Öcalan'dan hiç hoşlanmadığını herkes bilir.
Üstelik şimdi PKK yalnızca Türkiye'de değil Suriye'de ve birçok denklemin en önemli unsuru.
Çünkü bölgesel ve uluslararası ülke ve güçler Suriye'de müdahil durumda.
Böyle olunca bu ülke ve güçler PYD-PKK unsurunu kullanmak ister.
ABD, Almanya, Fransa, Mısır, İsrail, Yahudi lobileri ve Katar krizinden dolayı BAE ve Suudi Arabistan.
Suriye ve dolaysıyla Türkiye'yi rahatsız ve tedirgin etmek için.
5- İran'da ise Kürtler ciddi bir risk değil.
Çünkü iki önemli grup olan Komala ve KDP kendi içinde 3-5 parçaya ayrılmış. İran PKK'sı PEJAK'ın ise son dönemde sesi duyulmuyor.
6- Bu durumda rahat olan İran, kendi yanlısı Bağdat hükümetine zarar gelmesin diye referandum konusuna müdahil olabilir.
Çünkü İran, Kuzey Irak Kürt bölgesinin her iki tarafında yani Erbil ve Süleymaniye'de çok etkili.
Yani İran isterse her iki tarafta sorun yaratabilir.
Örneğin İran yanlısı iki milyon Şii milis (Haşdi Şaabi) bir günde Kerkük'ü ele geçirebilir.
Benzer risk. Musul bölgesi için de geçerli.
Unutulmamalıdır ki Türkmenlerin yarısı Şii diğer yarası Sünni.
Türkiye'nin ilgisizliğinden şikâyet eden Sünni Türkmenler, Kürt baskısından kurtulmak için merkezin hükümet müttefiki Şii milislerden yardımı isteyebilir.
***
1946'DAKİ KÜRT CUMHURİYETİ MACERASI... TRUMP'IN ÇILDIN BİR OYUNU YOKSA... BARZANİ'NİN PİSLİKLERİ... VE BAKALIM!..
Mesut'un bir başka korkulu rüyası: IŞİD ve PYD-PKK
Bunlar bu oyunun iç, bölgesel ve uluslararası verilerinin bir bölümüdür.
Bir bölümü diyorum çünkü her şeyin burada yazılması çok zor ve karmaşık.
Mesut Barzani bu oyunu oynarken başkaları da kendi oyunlarını oynuyor ve oynayacaktır.
Dolaysıyla Mesut blöf yapmıyorsa intihar etmek üzeredir.
Örneğin Ocak 1946'da Sovyetler Birliği'nin desteğiyle ilan edilen Mahabad Kürt Cumhuriyeti.
Sovyetler, 'Ben artık bu işte yokum' deyince bu devlet 11 ay sonra ortadan kaldırıldı ve kurucusu Kadi Muhammed idam edildi. Ortağı Molla Mustafa Barzani' Irak'a kaçtı.
Burası Ortadoğu ve kurban hep Kürtler!
İşte bu nedenle Trump'ın çılgın bir oyunu yoksa bana göre bu referandum kesin ertelenecektir.
Sonra da Mesut çıkıp 'Herkesi korkuttum' diyerek erteleme kararını açıklayacaktır.
Kaldı ki bu referandum bir bağımsızlık ilanı değildir.
Halka, bağımsızlık isteyip istemediği sorulacaktır.
Başta Goran hareketi olmak üzere birçok hareket, örgüt ve grup referanduma karşı olduğunu söylüyor.
Gençlerin derdi bağımsızlık değil temiz siyasettir.
Kürdistan'da herkes tüm pislikleri biliyor.
Çıkarları gereği seslerini çıkarmayanların yanı sıra dinsel, aşiret ve milliyetçi nedenlerden dolayı Mesut'u destekleyenlerin dışında Kürtlerin ezici çoğunluğu Mesut'a karşı ve Suriye'yi yakından takip ediyor. Çünkü ABD PYD'yi destekliyor ve ABD olmadan Mesut hiç bir şey yapamaz.
Çünkü onu bu hale getiren 1991'de üç aylığına Türkiye'ye gelen ve Irak'ın işgaline dek 12 yıl burada kalan Çekiç Güç ve onun patronu ABD'dir.
Bağımsızlık için ona Irak anayasasında referandum olanağını veren de ABD'dir.
PKK ve PYD'ye destek vererek Suriye'de adı konmamış bir Çekiç Güç'le oradaki Kürtlere de referandum olanağını kazandırmaya çalışan da ABD'dir.
1972'de Mesut'un babası Molla Mustafa Barzani ile gizli anlaşma imzalayan dönemin Dışişleri Bakanı Kissinger’a rağmen 1975'te Kürtlerden vazgeçen de ABD'dir.
Durum değişir mi bilinmez ama Mesut'un referandum oyunu ile önümüzdeki 3 yılda bölgede çok ilginç gelişmeler yaşanabilir.
Örneğin Suriye ve dolaysıyla Türkiye'de!
Sevr'in 100.Yılı yaklaşmaktadır.
Bakalım 1920'de bölgenin haritalarını çizen emperyalist ülkeler bu kez Kürtlere bir şey verecekler mi?
Yoksa bu coğrafyanın halkları yani Kürtler, Türkler, Araplar ve Persler bir 100 yıl daha mı kavga edecekler!
Yoksa geçmiş 100 yılda olduğu gibi bu coğrafyanın halkları bir 100 yıl daha da mı oyuna gelecekler?
Bana göre Mesut Barzani bu soruları ve Kürt halkının ideallerini değil kendi hesaplarını düşünmektedir.
Kürdistan'ı ve Kürdistan'ın her şeyini olmazsa bile çok şeyini bilen biri olarak bana göre Mesut çok zor durumda ve yalnızca kendini, akrabalarını ve aşiretini kurtarmak istiyor.
Şimdiye kadar yaptığı gibi!
Neyse ki Iraklı Kürtler, medya ve sosyal medya üzerinden gerçekleri biliyor ve şimdilik her şeyi yazıp konuşabiliyor.
Kürdistan'da demokrasi var!
Herkes her şeyi yapabiliyor!
Öyleyse Mesut'un referandumu neden prova olmasın?
Peki, Türkiye bu işin neresinde?
Umarım yanlış yapmıyordur!
Hüsnü Mahalli, Yurt -28 Ağustos 2017- Pazartesi-
:
Yazıda, ara başlıklar, siyahlaştırma ve bazı paragraf açmalarla bir-iki tashih bize aittir.
dikGAZETE.com