TÜRKİYE BASİT BİR MÜTTEFİK DEĞİLDİR, RUSYA DA ÖYLE

Amerika’nın İslamcılarla olan şizofrenik AŞKındansa, Rusya’nın Türkiye ile olan ergen ilişkisini yeğlerim.”
Bir Gazetecinin Mahkemedeki Sözleri
 
Türkiye son bir aydır, kurulduğu günden bu yana en büyük değişimleri yaşıyor. Zaten Arap Baharının başlangıcından beri her günümüz yüzlerce "son dakika haberi" ile geçiyor. Daha doğrusu Ergenekon davasından itibaren gündem değişim temposu tavan yaptı. Ergenekon’un en yakın tanığı Tuncay Güney’in deyimi ile Ergenekon zaten Türkiye’nin Arap Baharıydı.

Fakat Türkiye’deki bu değişim için, Ergenekon Yapılanmasının yerini alacak olan Pensilvanya kıbleli Paralel Devlet Yapılanması yeterince hazır değildi. Washington Türkiye’deki İslamcıları çantada keklik zannetti ve Türkler'in kolay pes etmeyeceğini:
 
-Gezi Parkı Erdoğan’ı devirme planında,
-17-25 Aralık Operasyonlarında,
-15 Temmuz Darbe Girişiminde
defalarca tecrübe etti.
 
Şimdi de son darbe teşebbüsünün ihalesi Washington’a yapıştı kaldı. Onların, Fethullah Gülen’i ne yapacakları konusuyla uğraştığı şu günlerde Erdoğan, geniş bir heyetle Rusya’ya gitti.
Dışişleri, Enerji, Kültür ve Turizm, Ekonomi, Tarım ve Hayvancılık bakanları ve MİT Müsteşarı yanındaydı. Erdoğan’ın Rusya ziyaretine eşlik edenler, ziyaretin kapsamını ve gelecekte iki ülke arasındaki işbirliğini özetler nitelikte.

 
Biraz tarih yoklaması yapalım:
 
-Kurtuluş savaşında en büyük silah yardımını Türkiye’ye kim yaptı?
 
-Sovyetlerin dağılmasının ardından yeni kurulan Rusya Federasyonu'na ilk maddi yardımı hangi ülke yaptı?
 
Bu iki sorunun cevabını bilmeyenler, SU-24 uçağı, sınırımızı ihlal ettiği gerekçesiyle düşürüldüğünde “İşte Yeni Türkiye, kahraman pilot Rus uçağını düşürdü” diye yaygarayı koparmışlardı. 1950’den 2015’e kadar ilk defa NATO üyesi bir ülke, Rus uçağı düşürmüş. Yaşasın samimi müttefikimiz ABD! Şimdi ne diyorlar? U dönüşü… (360 derece)
 
Suriye’deki Türkmen meselesine gelince… Rusya 24 Kasım’a kadar Türkmenleri sırf içinde ‘TÜRK’ kelimesi geçtiği için mi bombalıyordu? Türkmenler SÜPER GÜÇLER arasında kimin müttefikiydi?

Peki ya Esed-Muhalifler savaşı?
Sırf Türkiye, "Özgür Suriye Ordusunu destekliyor" diye mi Rusya’nın adamı Esed onları bombaladı? Yoksa bu bir süper güç kavgası mıydı? Birilerinin hâkimiyet, ve birilerinin yaşam mücadelesi miydi?
 
Suriye’de masum insanların CANİCE öldürüldüğü bir gerçek... Rusya’dan yahut Amerika’sından Avrupa’sına kadar bizdeki gibi insancıl, İslam’ın insana verdiği değeri bekleyemeyiz!
 
Fakat Ortadoğu’yu yorumlarken ve Rusya’yı Esed’in destekçisi kabul ederken, BATI’nın kan emiciliğini meşrulaştırmanın, AB ve ABD’nin yaptıklarını “DEMOKRASİ” gelecek diye izah etmenin bir anlamı yok!
 
Sözde Arap Baharı’nda Putin hükümetinin takındığı net bir tavır ve verdiği net bir mesaj var:
“Benim müttefikim Suriye, yani Esed diktatör bile olsa ben onu desteklerim, Amerika’nın Türkiye’ye yaptığı gibi askerlerime PYD üniforması giydirmem” diyordu Moskova. Ve bunu BEŞ yıldır gayet iyi sürdürüyor.
 
Tüm bunlara bakınca Türkiye’nin izleyeceği dış politika rotası zaten suyun akıp yatağını bulması misali kendi kendine çiziliyor.

Şu bir gerçeklik ki Avrupa Birliği artık karar verici güçte bir birlik değil. ABD’nin geleceği AB gibi belli değil. ÇİN yavaş yavaş ve sindire sindire küresel sermayenin yeni merkezi olma yolunda ilerliyor. Para aileleri milyar dolarlarını tomar tomar Çin’e gönderiyor.
Dünya güç ekseninin bu şekilde değişmesi Türkiye’nin güçlü tarafla işbirliği yapacağı anlamına gelmiyor. Zaten BATI güçlüyken bunun kaymağını BATI’nın sözde müttefiki Türkiye değil, yine BATI yedi. Hem de hiç cefa çekmeden sürdü bu sefayı.
 

 
UÇAK DÜŞÜRÜLME MESELESİ VE FETÖ
 
Erdoğan-Putin görüşmesinden sonra birçok gazeteci ağabeyim ve dostumla görüştüm. Çoğu St. Petersburg’taki bu görüşmeye olumlu bakarken bir kısmı görüşmeyi ‘U dönüşü’ olarak nitelendirdi. Böyle nitelendirenlerin temel gerekçesi ise “Erdoğan Ruslara ait SU-24 uçağını kendisinin emriyle düşürüldüğünü söylemişti, şimdi suçu FETÖ’ye yıkıyor” şeklindeydi.

Öyle bir şey yok. Açıklık getirelim:
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan 24 Kasım günü öğlen saatlerinde Rus uçağının vurulması ile ilgili olarak; Büyük bir imtihandan geçiyoruz” demişti.
 
Yaklaşık iki saat sonra, ikindi vakti, hükümet kanadından DA bir açıklama geldi:
“Uçak bizzat başbakanlık direktifleriyle düşürülmüştür, Türkmen kardeşlerimizin öldürülmesine sessiz kalamazdık” denildi.
 
Türkmen kardeşlerimizin öldürülmesine sessiz kalmadık, uçağı vurduk………………
 
SONUÇ: 24 Kasım akşamı Rusya, Türkmen Dağı’na Suriye’de yaşanan beş yıllık süreçteki EN BÜYÜK bombardımanlardan birini gerçekleştirdi.
Yap-boz’un parçalarını yukarıda verdik, birleştirmek okuyuculara kalmıştır.
 

 
OKUYUCULAR demişken FETÖ’ye karşı yürütülen operasyonlarda komik bir savunma popüler oldu:
“Ben NUR’cuyum ama Fethullahçı değilim, ben Okuyuculardanım.” yalanı çıktı. Çoğu da kullanıyor bunu.
Akıncı üssüne yakın güzel arsa var dediler, imar için arsa bakmaya geldim” diye savunma yapan Hava Kuvvetleri İmamı’na inanan KUTSAL YARGI, buna da inanıyor ne yazık ki.
 

 
 
Abdulhay Selim Dündar, dikGAZETE.com
...