?>

Bindiğin dalı kesmeye kalkma!..

Osman Ovacıklı

9 ay önce

Bindiğin dalı kesmeye kalkma!..

31 Mart Mahallî İdareler seçimi neticesi, bazı gerçeklerin aşikâr olarak görülmesini sağladı…
Cenab-ı Allah, bizim için “şer” (kötü) gibi görülen olaylarda “hayır “(iyilik, güzellik), bazen de “hayır” gibi görülen olaylarda da “şer” yaratmıştır. Biz bunu bilemeyiz, Rabbimiz “ne yaparsa güzel yapar” diye teslim olup; çıkan neticelerin muhasebesini yaparak hatalardan, yanlışlardan ders alıp; doğru, iyi, güzel neyse o istikamete yönelmeliyiz….

Bu seçimde, 22 yıllık AK Parti hükümeti umduğunu bulamadı…

Büyük kayıplar yaşadı maalesef… Çünkü bu 22 yılda ülkemize çok güzel yatırımlar yapıldı.
Her türlü alanda gelişmeler oldu, bunu kimse inkâr edemez; eğer inkâr edilirse bu nankörlük olur…
86 yıldır kapıları “namaz” kılmaya kapalı olan ve “müze” olarak kullanılan Ayasofya Camii ibadete açıldı. Karadeniz’de bulunan doğalgaz, bir yıl boyunca evlerde kullanılan miktarın 25 metreküpü “bedava” olarak verildi…
Yollar, köprüler, barajlar, hastaneler, okullar yapıldı. Öğrencilerin okul kitapları, ücretsiz olarak sıralara bırakıldı
Savunma sanayiinde, bütün ülkelere karşı artık “TÜRKİYE”nin de bu konuda “söz” sahibi olduğunu gösterdi; daha bunlar gibi yüzlerce güzellik…
Ama maalesef bu güzellikler “sandık”da karşılığını bulamadı.
Seçmenin çoğunluğu; “hizmetler nasıl olsa yapılıyor, bizim şu anda en büyük derdimiz geçim, her gün artan fiyatlar karşısında ne yapılacağını bilmez haldeyiz” deyip tercihlerini CHP tarafına yönlendirdi…

EMEKLİLER ZOR GÜNLER YAŞIYOR!..

Kira, manav, market ve pazarlardaki hep yukarı yönlü artan fiyatlar ve bu ücretler karşısında büyük sıkıntılar yaşayan sabit gelirliler ve de özellikle emekliler, içinden çıkılamayan çıkmazlarda boğulup kaldılar…

Geçim sıkıntısı yaşayan, pahalılık karşısında cendereye girmiş gibi problemler yaşayan emekliler de bu mahallî idareler seçiminde tercihlerini başka partilerde gösterdi…
Zaman zaman bu konuyu ele alan değerlendirmelerim oldu…
Hakikatlere karşı kimse gözünü kapayamaz; işte bu hatırlatmalarımdan bazıları…
Bir atasözümüz var, “perşembenin gelişi çarşambadan belli olur” denilir…
Ben de, acı gerçekleri yaşayan ve gören birisi olarak; üç sene önceki, 06 Mart 2021 tarihli “Marketlerin ‘gizli’ zamlarını gören yok mu?” (1) başlıklı yazımda, “fiyatlarda devamlı olarak yukarı yönlü artışlar” yapıldığına dikkat çekerek, devlet yetkilerinin yönlerini bu tarafa doğru çekmeye çalışmıştım…
28 Aralık 2022 tarihli “Kaşıkla verilen kepçeyle gitti!..”  (2) başlıklı yazımla da “emeklilerin maaş artışlarının eridiğini ve yaşadığı” sıkıntıları dillendirmiştim…
Mayıs 2023 milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı seçiminin akabinde de 29 Temmuz 2023 tarihli “Sosyal dengede adalet şart” (3) başlıklı yazımla da “maaş artışlarında yaşanan adaletsizliği” nazar-ı dikkate sunmuştum…
Gelin hep birlikte yazının bazı bölümlerini tekrar okuyarak neyin göz ardı edildiğine bakalım; “(…)  Ülkemizde SSK ve Bağ- Kur’lu emekli sayısı yaklaşık olarak 15 milyon, 4-5 milyon memur,1-1,5 milyon asgari ücretle çalışan ve 700 bin ile 1 milyon arasında kamu işçisi olduğu belirtiliyor.
Maaşlarda artış yapılması kararı verileceği vakitlerde, herkesin geçinebileceği, piyasalardaki orantısız zamlardan fazla etkilenmelerini önleyecek iyileşmeler yapılacağı vaad edildi…
SSK ve Bağ- Kur’lu emeklileri hariç, diğer grublara artışlar yüksek oranlarda olurken, emeklilere yüzde 25’lik artış yapıldı.
Kamu işçisine yüzde 45, asgari ücretle çalışanlara yüzde 34, memurlara seyyanen 8 bin lira ve 22 bin lira taban maaş verilmesi kararlaştırılırken; emeklilere yapılan zam oranı ise en düşük seviyede kaldı…
Böylece yapılan artışlarla asgari ücret, net 11 bin 402 lira seviyesine çıkarken; SSK’lı emeklilerin maaşları maalesef bu miktarın çok çok altında yer aldı.” (…)
(…)Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimi öncesi, Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmalarında; emekli, memur ve asgari ücretle çalışanlara iyileştirmeler yapılacağını ve bunu da üzerine basa basa belirtmesine rağmen; Bağ- Kur ve SSK’lı emekliler büyük hayal kırıklığına uğradı.” (…)

DOST ACI SÖYLER!..

21 yıllık AK PARTİ iktidarında, çok güzel yatırımlar- iyileştirmeler yapıldı. Dünya ülkeleri arasında ağırlığı olan ülke konumuna geldik…
Lâkin bütün bu güzellikler maalesef geçtiğimiz Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerinde; sandığa bana göre, pek yansımadı.

Bütün yapılan iyileştirmeler, barajlar, yollar- köprüler, hastaneler, okullar karşılığını bulmadı.

Eğer bulmuş olsaydı kazanılan oranın en az yüzde 60’ın üzerinde çıkması gerekiyordu.
Maalesef çıkan neticeler, başta İstanbul olmak üzere Ankara, Antalya, Adana, İzmir gibi büyük şehirlerde ortada…
Diğer bazı şehirlerde de çok küçük oranlarda AK Parti’nin kayıpları oldu…
Önümüzde mahallî seçimler var…

Süre uzun gibi görünse de aslında çok kısa!...

Yukarıda da belirttiğim gibi piyasalardaki fahiş fiyatlar karşısında; 15 milyonu aşan emeklinin boynu bükük kaldı.
Görüştüğüm emekliler önümüzdeki seçimlerde AK Parti’ye rey vermeyeceklerini belirtiyorlar…
Bu rakam; hiç de küçümsenmeyecek, göz ardı edilemeyecek bir rakam; bunu ikiyle çarptığınızda 30 milyon eder; bu da Türkiye’deki seçmen sayının yarısına tekabül eder.

Eee ne dersiniz dostlar; böyle büyük olay cesaret ister, var mı koca bir yürek?!..”

Evet dostlar, bu kardeşiniz bunları yıllar ve aylar öncesinden yazmış; ama şimdi hakikat buymuş diye herkes bir şeyler söylüyor…
Asıl olan, durumlar bu hale gelmeden, ülkenin kaynaklarını, gelirlerini hakkaniyetle eşit ve adil bir şekilde pay etmede, maaşlara da bu şekilde yansımalı… Kimsenin gözü kimsede kalmadan tabîi ki de….

HASTANELERE “RANDEVU” SİSTEMİ MUHAKKAK DÜZELTİLMELİ!..

Bu arada, bir hakikatin de altını çizmek, tekrar tekrar çizmek istiyorum.
Yine bu konuyu, “Lütfen ‘gölge’ etmeyin!..” (4) başlıklı yazımda ele almıştım.  Ancak hatırlatmakda büyük fayda olacak…
Hastanelere, “182” telefon hattıyla ve “MHRS” üzerinden internet hattıyla muayene olmak için alınmaya çalışılan “randevu” sistemindeki mesele, kartopu gibi gittikçe büyüyor…
İnsanlar, özellikte İstanbul’da yaşayanlar, muayene olmak için “randevu” alamıyor… Can kızım için, İstanbul Küçükçekmece ve Bağcılar diş hastanesinin “endodenti” servisinde muayene olmak için 12 Mart’tan bu tarafa “182” telefon hattını defalarca aramama ve 01 Nisan’a kadar “geri bildirim” oluşturmama rağmen randevu alamadım…
Bu kartopu da büyüyüp çığ olarak düşerse Allah korusun kimse altından kurtulamaz (!)…
Mart ayının ortalarında Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yaptığı bir açıklamada; 2023 yılında MHRS üzerinden randevu alıp gelmeyenlerin sayısının 23 milyon kişi olduğunu belirtti. (14 Mart 2024- Milliyet gaz.)
85 milyonluk ülkemizde bu sayı oldukça yüksek. Bu kişilerden mazeretleri, olanları ve iyi niyetlileri bir tarafa bırakırsak, bu çok fazla olmaz; ama tamamen art niyetli, kötü düşünceli, sadece kendisini düşünen insanların işi!..
Her gün benim gibi binlerce kişi bunların yüzünden “randevu” alamıyor…
Bu olayda iyi niyetli olamıyorum maalesef “şer” odaklarının tertipleri bu durum.
Çünkü, her alanda olduğu gibi sağlıkta da fevkalade güzel gelişmeleri yaşadık 22 yıl boyunca…
Bunları hazmedemeyen “şer” odakları, böyle bir kanalla kendilerine göre “set” koymaya, engel olmaya çalışıyor…
30-40 sene önce sağlık alanında yaşanan sıkıntıların çoğu şimdi yok, şükürler olsun…
Çünkü biz de hastamızı, artık en güzel, donanımlı, tek odalı hastanelerde bakar konuma geldik…
Hatta ve hatta eskiden hayal dahi edemediğimiz; şehirler, ülkeler arası hasta nakillerimizi, şimdi kendi ambulans helikopterlerimizle yapıyoruz.
Geçen gün, Şırnak’ta 91 yaşındaki yaşlı hasta ambulans helikopterle taşınarak Diyarbakır’a getirildi. -03 Nisan 2024- dikgazete.com- (5)
Daha bunlar gibi yüzlerce yeni düzenlemelerle vatandaşların sağlık alanındaki meseleleri, çözüme kavuşturuldu….
Şimdi ise bu güzelliklerin görülmesini engellemek isteyen “şer” odakları, MHRS üzerinden “randevu” problemiyle insanları canından bezdirip “kaos” çıkarma derdindeler!...
Bu mesele de basit bir olay değil sayın yetkililer, emeklilere yapılanlarla aynı kategoride değerlendirip ve daha sonra da başımıza “çığ” gibi düşmesini istemiyorsak “acil kan” bulunmalı!...

BİRAZ DÜŞÜNELİM!..

Bu gerçekleri özetleyen ve ders alınması gereken Nasreddin Hoca’nın bir fıkrasıyla yazımızı bitirelim; “Hoca bir gün, çıkar bir ağaca, başlar oturduğu dalı kesmeye. Yoldan geçen biri, uyarmak ister onu: “Hemşerim, bindiğin dalı kesiyorsun; dalla beraber sen de düşersin sonra!”
Hoca aldırmaz bu uyarıya, kesmeye devam eder. Çok geçmeden de dalla beraber düşer yere, adamın dediği gibi. Yerden kalkıp, kendini toparlayan Hoca, hemen eşeğine atlayıp, adama yetişerek; “Hemşerim,’der, ‘sen benim düşeceğimi bildin, öleceğimi de bilirsin; söyle bana, ne zaman öleceğim?’ der.” (…)

TEBRİK

10 Nisan 2024 Çarşamba günü Ramazan Bayramı. Bütün dostların Mübarek bayramını tebrik eder, Cenab-ı Allah’dan barış, huzur içinde ve bütün Müslümanların birbiriyle kenetlendiği daha nice bayramları yaşamayı niyaz ederim.

.

Osman Ovacıklı, dikGAZETE.com

(1) https://www.dikgazete.com/yazi/marketlerin-gizli-zamlarini-goren-yok-mu-makale,3384.html-3384.html
(2) https://www.dikgazete.com/yazi/kasikla-verilen-kepceyle-gitti-5175.html
(3) https://www.dikgazete.com/yazi/sosyal-dengede-adalet-sart-5912.html
(4) https://www.dikgazete.com/yazi/lutfen-golge-etmeyin-6602.html
(5) https://www.dikgazete.com/haber/sirnakta-ambulans-helikopter-91-yasindaki-hasta-icin-havalandi-884050.html

YAZARIN DİĞER YAZILARI