Arkadaş; huylu huyundan vazgeçmiyor. Ne yapılırsa yapılsın kendi düşüncelerinden, karanlıklarından ayrılamıyor...
Dayatmalar, zorlamalar, baskılar; onların damarlarında dolaşan kan gibi...
Hep etraflarında bulunanlar; onların dayatmaları, zorlamaları ve istedikleri doğrultuda olmalı...
Yoksa hepsi boş!..
Yapılanlar, milletin büyük çoğunluğunun menfaatine dahi olmuş olsa, yine de dediklerinden istediklerinden vazgeçmezler, illâ ki baskı zulüm dayatmaları hep gündemde olacak...
Bu azınlık taifesi, milletin yüzde 99'u Müslüman olan bir ülkede hâlâ dayatmaların ve inançlı insanlara karşı baskıların ve zulümlerin peşinde....
Hep Müslümanlar ağlamalı, hep onlar baskı ve zulüm görmeli!.. Onların da böylece mutlulukları devam etmeli...
“Müslümanlar hiç rahat nefes alamasın, dini vazifelerini güzelce yerine getiremesin” derdindeler...
Hep bu kafa yapısını gündemde tutmaya çalışıyorlar, hiçbir zaman hakperest olamamışlardır...
Bütün kin ve öfkeleri İslâmi değerlere ve Müslümanlara...
Ecdadımızın asılar önce fethederek elde ettiği ve kendi uhdesinde olan bir mabedi “cami” olarak bütün Müslümanların ibadetlerini yapabilecek bir mekâna dönüştürmesi; bu azınlık taifenin hazımsızlığını artırıyor, yutkunmada zorlanıyorlar...
Neymiş efendim; 86 yıldır “müze” olarak hizmet gören Ayasofya Camii eski hüviyetine döndürülmüş... Bütün dünya da tepki göstermiş miş miş...
Yahû, sen göremedin ve dahi duyamadın herhalde, papazlar bile Ayasofya'nın tekrardan cami olarak cemaate kavuşmasına Müslümanlar kadar sevindiler de, sendeki bu hazımsızlık niye?...
CHP içinde milletvekilleri, il, ilçe başkanlarıyla belediye başkanlarının yaşadıkları yolsuzluklara, usulsüzlüklere, rüşvetlere, adam kayırmalara, ahlâksızlıklara gözünü ve kulağını kapatarak kimin SÖZCÜ'lüğünü (!) yaptığı belli olmayan bir günlük gazete olduğunu iddia eden yayın organı, 1 Ocak 2021 tarihli nüshasında; “2020 yılından hatırlamak istemediği, uğursuz saydığı olaylar” içinde; Müslümanlara asırlarca “cami” olarak hizmet veren Ayasofya Camii'nin, 86 sene boyunca “müze” olarak kalmasının devam etmesi gerektiğini, yeniden “cami” hüviyetine döndürülmesinden rahatsız olduğunu dillendirmiş…
Sen istediğin kadar rahatsız ol, istediğin kadar karanlıkta kalmaya ısrar et; lâkin güneş hep doğacak.
Çünkü bu Allah'ın kanunu...
Bu kanun, kıyamete kadar devam edecek!..
***
CHP'Lİ BAY FİKRİ'NİN KUŞKUSU (!)...
Hani bir söz var ya; “Kendi önündeki merteği görmez başkasının önündeki küçük çöplerle uğraşır” diye, aynen öyle de...
Bu CHP'li Bay Fikri Sağlar, kendi partili arkadaşlarının ahlâksızlıklarının, yolsuzluklarının, usulsüzlüklerinin, rüşvet olaylarının gündeme gelmemesi için; fikri olmayan işlerle meşgul oluyor(!)...
Bay Fikri, bütün ülkede, her yerde ve de her köşede “başörtüsü” serbest; buna kamu kuruluşları da dahil. Kullananlar da bu ülkenin evlâdı...
O karanlık “28 Şubat baskısı” mazide kaldı, sen hâlâ o karanlık günlerin hayaliyle mi yaşıyorsun?..
Çık dışarıya bir, güneş nasıl etrafı aydınlatıyor gör(!)...
Müslüman bir ülke olan Türkiye'de, İslâm'ın emirlerini yerine getirmeye çalışarak örtünen ve başını kapatan bir hakimenin “adalet” sağlamayacağından kuşku duyuyormuş(!) Bay Fikri...
Sen önce kendi partililerin ve arkadaşlarının ortalığa saçılan skandallarının, kirliliklerinin nasıl temizleneceğinin hesabını yap!..
Sonra o arkadaşların, bu suçlar dolayısıyla o hakime bacımızın karşısına geldiklerinde; nasıl “adalet” sağladığını görürsün Bay Fikri oldu mu?..
.
Osman Ovacıklı, dikGAZETE.com