?>

Osmanlı’da tıbbıyecilik hizmetleri

Volkan Yaşar Berber

2 yıl önce

Osmanlı döneminde sağlıkla ilgili ilk belgelerin Yıldırım Bayezıd dönemine ait olduğunu göstermektedir. Bu belgelerin incelenmesi sonucunda o dönemde “Şerbetçi” ve “Aşşab” adı verilen ve ilaç hazırlamakla görevlendirilen kişilerin varlığı ortaya çıkmaktadır.
Fatih Sultan Mehmed döneminde “Tebbat-ı Eşribe” ve “Hafız-ı Eşribe” adı verilen, Kanuni Sultan Süleyman döneminde “Aşşab” ve “Edviyagu” olarak adlandırılan görevlilerin Fatih ve Süleymaniye Darüşşifa'larında çalışıyor olduğunu gösteren kayıtlar mevcuddur.
On yedinci ve on sekizinci yüzyıllarda Osmanlılarda eczacılığın henüz müstakil bir meslek olmadığı, hekimlerin aynı zamanda eczacılık da yaptıkları bilinmektedir.
Mamafih bu dönemlerde “Edhan-ı Edviyeciler, “Tutyacılar, Esnaf-ı Meşrubat-ı Deva, “Macunlar” gibi isimlerle anılan esnafın, eczacılığı benimsediği kaynaklarca sahihdir.
Osmanlı İmparatorluğunda, Avrupa'daki bilimsel ve teknik alandaki ilerlemelere ayak uydurmak için 17. yüzyıl sonunda III. Selim, 1761-1808 devrinde büyük bir hız kazanmış ve II. Mahmud döneminde de daha verimli bir safhaya ulaşmıştı.
Buna en güzel örneklerden 1839'da Sultan II. Mahmud'un Galatasaray'da tesis ettiği Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane'dir.
II. Mahmud'un arzusu üzerine, Viyana'dan getirtilen Dr. K.A Bernard'ın yönetiminde Viyana'daki Josephinum örnek alınarak öğrenime başlayana tıbbiye, Türk tıbbının batılılaşmasında bir dönüm noktası olmuştu.
Bu kitap, tıbbıyenin kuruluşunun 150. yılı dolayısıyla 18 Eylül 1989'da yapılan sempozyumda sunulan bildirileri içermektedir.
Bir Osmanlı padişahına ithaf edilmiş ilk tıp kitabı, Kitab'ul-Müntehab, Abdülvehhap bin Yusuf bin Ahmed el-Mardani tarafından 1420 yılında Osmanlı Padişahı Yıldırım Bayezıd'ın oğlu Çelebi Mehmed'e ithaf edilmiş Osmanlı tıp kitabı.
Eski Anadolu Türkçesi ile kaleme alınan eser, ilk defa 1949'da Mesut Koman tarafından Konya İzzet Koyunoğlu kitapları arasında tespit edilmiştir.
Helvahane Defteri ve Topkapı Sarayında Eczacılık” adlı bu el yazmalı nüsha, 10 grupta toplanan 186 ilaç reçetesini ihtiva etmektedir ki, bunlardan 10’u Tiryak, 70'i Mithridatikum grubuna dahildir.
Bu, uygar Eskiçağdan Ortaçağ’a kadar kullanılan bu ilaçların önemini vurgular ve İslam Tababetinin de antik çağın bilgilerini toplayarak gelişmesinde büyük rol oynadığını gösterir.
Hatta ki Dördüncü Sultan Mehmed zamanında yaşamış olan Hayatizade Mustafa Fevzi Efendi'nin “Haza Fihristi Risalei Fevziye Fi Lugatı Müfredatı Et Tıbbiye” isimli eserinin çağdaş Türkçeye çevirisi. Bitkileri ve tıpta kullanım yollarını açıklayan mühim bir kitaptır.
Meşhur İbn-i Sina'nın “Urcuze” olarak bilinen kitabı, dünyaca meşhur olan manzum kitabıdır ki 1326 beyitten oluşur.
Bu yayın, sağ sayfada Arapçası, sol sayfada Fransızcası ve Latincesi verilerek ve metinde geçen sözlerin açıklaması yapılmıştır.
Osmanlıların, tıp biliminin gelişimine katkısı olmadığı görüşü hakimdir ki Osmanlıların, tıp biliminin gelişimine katkı yapılamayışının sebebleri üzerine geniş bir tartışma açma temennisiyle.

.

Volkan Yaşar Berber, dikGAZETE.com

-Araştırmacı Yazar-Tarihçi-

YAZARIN DİĞER YAZILARI