Cezayirli yönetmen Bouabdallah, Filistinlilerin yaşadığı zulmü İspanyol engizisyonuna benzetti

Cezayirli yönetmen Bouabdallah, Filistinlilerin yaşadığı zulmü İspanyol engizisyonuna benzetti

Bouabdallah, "Engizisyon döneminde yaşanan pek çok şey, dünyanın farklı yerlerinde tekrarlandı. Filistin halkının hem fiziken yok edilmesi hem de yaşadıkları topraklardan sürülmeleri ile bunun en trajik örneğine tanık oluyoruz." dedi.

İstanbul

"500 Years of Silence" (500 Yıllık Sessizlik), "Cordoba" (Kurtuba), "The Makkah Clock" (Mekke Saati) ve "Andalusian Encounters" (Endülüs Karşılaşmaları) filmlerine imza atan Cezayirli yönetmen, senarist ve yapımcı Bensalem Bouabdallah, Filistinlilerin yaşadığı zulmü, İspanyol engizisyonuna benzetti.

????

Son dönem çalışmalarına ve Türkiye sevgisine ilişkin
açıklamada bulunan Bouabdallah, İstanbul'u çok sevdiğini dile getirdi.

İstanbul'dan övgüyle bahseden Bouabdallah, "Sevgili arkadaşım ve kardeşim Faruk Aksoy, 'şehirlerin kraliçesi.' diyor. Ben bu ifadeyi çok seviyorum. Gerçekten de İstanbul şehirlerin kraliçesi. İstanbul, Doğu ile Batı'nın bir sembolü aslında. Bir tarafı Asya, diğer tarafı Avrupa. İstanbul sadece doğal ve coğrafi olarak değil birleştirdiği tarihi geçmişiyle de sembol. Bizans tarihi, bugün hala varlığını hissettiren Osmanlı tarihi ve günümüz tarihi. Tüm bunlar günümüzde çok sayıda insanı şehre çekiyor. Yani buraya gelen milyonlarca turist var. İstanbul dünyada çok ünlü. Nerede olursanız olun, Avrupa'da veya başka bir yerde, birisi size, 'İstanbul'a gidiyorum. İstanbul'da bir hafta geçireceğim.' diyebiliyor. İstanbul ayrıca son derece hareketli, ilham verici ve kraliçe bir şehir." diye konuştu.

"16 yüzyılda yaşananlar bugün Gazze’de yaşananlara benziyor"

Yönetmen Bouabdallah, son dönemde bir dizi film üzerine çalıştığını belirterek, şunları kaydetti:

"Şimdiye kadar yaptıklarımdan biraz daha büyük bir şey üretmemin doğal bir gelişim olduğunu hissediyorum. Bu yüzden şu anda birkaç proje üzerinde çalışıyorum. Bunlardan biri, Moriskolar hakkında altı bölümlük büyük bir televizyon dizisi. Moriskolar, 16. ve 17. yüzyıllarda, İspanyol engizisyonu döneminde İspanya'dan göçe zorlanan Müslümanlar. Bu çok büyük ve çok önemli bir proje. Çünkü her ne kadar 16. yüzyılda, çok eskiden yaşanmış olsa da, bugün yaşanan olaylarla büyük benzerlikler taşıyor. Özellikle bugün Gazze’de yaşananlara benziyor. Filistinliler topraklarından zorla çıkarılıyor, öldürülüyor. Engizisyon döneminde yaşanan pek çok şey, sonraki beş yüzyıl boyunca dünyanın farklı yerlerinde tekrarlandı. Bugün, Filistin halkının hem fiziken yok edilmesi hem de yaşadıkları topraklardan sürülmeleri ile bunun en trajik örneğine tanık oluyoruz. Tarih, ancak günümüzle bağlantı kurduğunda anlam kazanır. 'Tarih kendini tekrar eder.' denilir. Şu anda hazırlıklarını yaptığımız dizi biraz zaman alacak olsa da dünyada bugünkü durumla bire bir örtüşen bir hikayeyi anlatacak."

Festivallere katılmanın önemine işaret eden Bouabdallah, "Diğer insanlarla etkileşimden, daha fazla film izlemekten çok şey öğreniyoruz. Biz insanlar her zaman bir şeyler öğreniriz. Muhtemelen öğrenmeyi hiç bırakmayan ve diğer varlıklarla iletişim halinde olan tek varlık biziz. Bu hiç bitmeyen bir öğrenme süreci." değerlendirmesinde bulundu.

Bensalem Bouabdallah, mayıs ayında Konya'da "Sufi Sinema Festivali"ne katıldığını hatırlatarak, "Konya, Mevlana Rumi'nin varlığı dolayısıyla dünyanın manevi merkezlerinden biri. Rumi o şehrin koruyucularından. Bu şehir Mevlana Rumi'nin kalplerinden yayılan sevgi ruhu, umut ve barış mesajı nedeniyle dünyanın her yerinden insanları kendine çekiyor. Bu yüzden çok özel bir yer." ifadelerini kullandı.


Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
...