İsrail’in Eli Cohen Operasyonuna MİT hangi gelenekten yaklaşacak?

İsrail’in Eli Cohen Operasyonuna MİT hangi gelenekten yaklaşacak?

İsrail’in Eli Cohen Operasyonuna MİT hangi gelenekten yaklaşacak? İsrail’in Eli Cohen Operasyonuna MİT hangi gelenekten yaklaşacak?

İSRAİL’İN ELİ COHEN OPERASYONUNA MİT HANGİ GELENEKTEN YAKLAŞACAK?

Suriye’de Baas Rejiminin devrilmesiyle İsrail’in doğan boşluktan istifade etmesi, anlamlı karşılanacak bir süreçti. İsrail’in Suriye’nin Golan Tepeleri’ni işgali ve Hermon Dağı’ndan bölgeye hakimiyet kurma çabası sahada karşılık buldu. ‘Hermon’ kaynaklarda, Sami dillerinde ‘Haram’ anlamına gelen bir ifade olarak kullanılmaktadır. İsrail’in teolojik bir alt yapı ile bölgeye nüfuz etmesi, vadedilmiş topraklar içerisinde yer alan tüm bölgeleri kapsamaktadır. İsrail’in Golan Tepeleri’ndeki ısrarının coğrafi etkinliğin yanında teololjik bir yanı da vardır.

İsrail’in Suriye’deki işgali, ülkelerin öncelikli sırasına göre ajandalarına yer alırken, İsrail İstihbarat Servisi MOSSAD’ın daha özel bir işle meşgul olduğu söylenebilir. MOSSAD, personeline sahip çıkan, Enstitü’ye bağlı olanları özel hissettiren, dünyanın çeşitli yerlerinde operasyonel kabiliyete sahip caydırıcı bir güç oluşturmuştur. Yahudi toplumu, kendilerine gelen emirlerden birinin de casusluk olduğunu çok iyi idrak etmişlerdir. Gerek tarih bilinci gerek nüfusun azlığı İsrail’deki istihbarat kurumlarının kutsal olarak ele alınmasını sağlamıştır. MOSSAD, bu motivasyonla Yahudileri birer gönüllü ajan olarak görmektedir.

İsrail tüm imkanları kullanarak, dünyada yenilmez bir illüzyon oluşturup Enstitü’nün propagandasını yapmaktadır. İstihbarat terminolojisine ilgi duyanlar bazen yanılsamanın dışında olan olay örgülerine de şahit olmaktadır. Bunlardan biri de dünyanın her yerinde kabul görülen Eli Cohen’in başarılarıdır.

Eli Cohen, Mısır’da doğan ve sonrasında MOSSAD’a çalışan ünlü bir istihbaratçıdır. İsrail’in istihbarat düşüncesinde oldukça önemli bir yer tutan Eli Cohen, Suriye’de görev yaptığı dönemde yükselişiyle bürokrasinin önemli basamaklarını geride bırakmıştır. MOSSAD’a aktardığı bilgilerin önemi, İsrail’in savaş sahnesindeki yerini korumasına ve bazı kaynaklara göre savaşı kazanmasına yol açmıştır. Suriye’deki faaliyetlerinin ortaya çıkmasıyla deşifre olan Eli Cohen, 1965 yılında yakalanarak idam edilmiştir.

İsrail, sonrasında hem diplomatik çevreleri zorlayarak hem de aktif saha çalışmaları yürüterek Eli Cohen’in kalıntılarına ulaşmaya çalışmıştır. MOSSAD, Eli Cohen’i önemsediğini o kadar dışa vurmuştur ki popüler kültür vasıtasıyla tüm dünyaya teşhir etmiştir. Suriye’deki rejim değişikliği, İsrail’in Eli Cohen’e ulaşmasına yönelik iştah açıcı gelişmeleri oluşturmuştur.

Biz de uzun zaman önce Suriyeli bir muhalif general ile yaptığımız görüşmede, Eli Cohen’e dair verileri sormuştuk. Suriyeli muhalif general, İsrail’in Eli Cohen’e ulaşmak için Şam’da çeşitli faaliyetlerde bulunduğunu aktardı. Suriye istihbaratının durumdan haberdar olmasıyla, İsrail’e iz kaybettirildiğini dile getiren Suriyeli muhalif general, İsrail’in Eli Cohen’i Lübnan üzerinden İsrail’e götürme planları yaptığını ifade etti.

Eli Cohen’in kalıntılarının bir mağarada olduğu da Şam sokaklarında yankılanıyordu. Suriye’deki yeni dönem, MOSSAD için paha biçilemez bir sürecin başlangıcı oldu.

Eli Cohen’i İsrail’e götürmenin anlamı şu an için sadece belirli çevreleri ilgilendirse de yapılan operasyonun başarılı olması, istihbarat dünyasında yeni bir başlangıcı beraberinde getirecektir. MOSSAD’a ciddi katkı sağlayan başkanların adı, ilgililer dışında bilinmezken, Eli Cohen’in geri getirilmesi, takvimde de yer edinecektir.

MOSSAD için duygu belirtisi haline gelen Eli Cohen’in, İsrail’e rakip ülkeler tarafından es geçilmemesi sahada çekişmeleri doğurabilir. Özellikle MİT’in Suriye alanındaki etkinliği dikkate alınırsa, Eli Cohen’e dair operasyonlar, gerekli birimler tarafından takip edilmektedir. Türkiye-İsrail ile istihbarat paylaşımı yapan ülkedir.  Son dönemde istihbarat servisleri arasındaki pürüzler çözülmemiş olsa da bölgenin iki güçlü istihbarat servisi birbirine gebe dönemler yaşayabilir.

Alengirli bir fotoğraf oluşturmak gerekirse, Kasım ayının ortasında İsrail iç istihbarat servisi Şin Bet Başkanı Ronen Bar’ın Türkiye’ye geldiği ve MİT Başkanı İbrahim Kalın ile görüştüğü iddia edilmektedir. Aynı Ronen Bar aylar önce yaptığı açıklamada ise Türkiye, Katar ve Lübnan’da operasyon yapacaklarını bildirmişti. MİT de o dönem basın üzerinden yaptığı açıklamada, MOSSAD ile Şin Bet’i uyarmış ve operasyonlara geçit verilmeyeceğini duyurmuştu. Peki, İsrail Dış İstihbaratına bakan MOSSAD yerine neden Şin Bet başkanı Türkiye’ye gelmişti? Halbuki diplomasi MOSSAD’ın önceliğiydi.

Bunun iki gerekçesi olabilir;

- Netanyahu hükümeti ile MOSSAD yetkililerinin sorunları ele alma şekli; güç mücadelesi.

- MOSSAD’ın Türkiye’de giriştiği başarısız operasyonların tahrik edici yönünün diplomasi koridorlarındaki gerginliği.

İsrail de Şin Bet başkanını Ankara’ya yollayarak stratejik bir hamlede bulunmuştur.

Sahada karşı karşıya gelme ihtimali yüksek olan iki tarafın istihbarat servisleri, kurumlar üzerinden yapılacak hamlelere göz yumabilir mi?

MİT, Suriye sahasındaki gelişmelerden haberdar olmasıyla operasyona etki edecek kelimeyi seçme yönetim sürecinde olabilir.

Ayrıca Suriye’de gücü kırılmış olsa bile İsrail’e karşı çıkan ülkelerin de varlığının kolay kolay silinmeyeceği düşünülürse, sahadaki bir fısıltı, İsrail’i geçmiş yıllarda kazandığı bir savaşın yenilgisinden daha büyük bir hezimetle baş başa bırakabilir.

Türkiye için Eli Cohen’in hangi tarafa geçmesi yararınadır?

İsrail medyası ise Eli Cohen’e yönelik operasyonun çoktan başladığını ilan etmiş. AFP’ye Filistinlilerin aktardığına göre Rusya-İsrail ilişkisi de Eli Cohen’i bulma yönünde ilerlemektedir. Esed rejiminin dostu Rusya, ne karşılığında Eli Cohen pazarlığına oturmuştur? Eli Cohen’in İsrail’e götürülmesinin Türk, İran ve bölgedeki istihbarat kurumlarına ne gibi bir etkisi olacaktır?

Türk istihbaratı, İsrail için hayati öneme sahip bir pozisyonda konumlanmıştır. MİT, ‘Bay Pippo’nun mu, yoksa İsrail’in “İrancı” olarak gördüğü şahıs üzerinden mi sonucu belirleyecektir?

.

Mahmut Muslihan, dikGAZETE.com

İSRAİL’İN ELİ COHEN OPERASYONUNA MİT HANGİ GELENEKTEN YAKLAŞACAK?

Suriye’de Baas Rejiminin devrilmesiyle İsrail’in doğan boşluktan istifade etmesi, anlamlı karşılanacak bir süreçti. İsrail’in Suriye’nin Golan Tepeleri’ni işgali ve Hermon Dağı’ndan bölgeye hakimiyet kurma çabası sahada karşılık buldu. ‘Hermon’ kaynaklarda, Sami dillerinde ‘Haram’ anlamına gelen bir ifade olarak kullanılmaktadır. İsrail’in teolojik bir alt yapı ile bölgeye nüfuz etmesi, vadedilmiş topraklar içerisinde yer alan tüm bölgeleri kapsamaktadır. İsrail’in Golan Tepeleri’ndeki ısrarının coğrafi etkinliğin yanında teololjik bir yanı da vardır.

İsrail’in Suriye’deki işgali, ülkelerin öncelikli sırasına göre ajandalarına yer alırken, İsrail İstihbarat Servisi MOSSAD’ın daha özel bir işle meşgul olduğu söylenebilir. MOSSAD, personeline sahip çıkan, Enstitü’ye bağlı olanları özel hissettiren, dünyanın çeşitli yerlerinde operasyonel kabiliyete sahip caydırıcı bir güç oluşturmuştur. Yahudi toplumu, kendilerine gelen emirlerden birinin de casusluk olduğunu çok iyi idrak etmişlerdir. Gerek tarih bilinci gerek nüfusun azlığı İsrail’deki istihbarat kurumlarının kutsal olarak ele alınmasını sağlamıştır. MOSSAD, bu motivasyonla Yahudileri birer gönüllü ajan olarak görmektedir.

İsrail tüm imkanları kullanarak, dünyada yenilmez bir illüzyon oluşturup Enstitü’nün propagandasını yapmaktadır. İstihbarat terminolojisine ilgi duyanlar bazen yanılsamanın dışında olan olay örgülerine de şahit olmaktadır. Bunlardan biri de dünyanın her yerinde kabul görülen Eli Cohen’in başarılarıdır.

Eli Cohen, Mısır’da doğan ve sonrasında MOSSAD’a çalışan ünlü bir istihbaratçıdır. İsrail’in istihbarat düşüncesinde oldukça önemli bir yer tutan Eli Cohen, Suriye’de görev yaptığı dönemde yükselişiyle bürokrasinin önemli basamaklarını geride bırakmıştır. MOSSAD’a aktardığı bilgilerin önemi, İsrail’in savaş sahnesindeki yerini korumasına ve bazı kaynaklara göre savaşı kazanmasına yol açmıştır. Suriye’deki faaliyetlerinin ortaya çıkmasıyla deşifre olan Eli Cohen, 1965 yılında yakalanarak idam edilmiştir.

İsrail, sonrasında hem diplomatik çevreleri zorlayarak hem de aktif saha çalışmaları yürüterek Eli Cohen’in kalıntılarına ulaşmaya çalışmıştır. MOSSAD, Eli Cohen’i önemsediğini o kadar dışa vurmuştur ki popüler kültür vasıtasıyla tüm dünyaya teşhir etmiştir. Suriye’deki rejim değişikliği, İsrail’in Eli Cohen’e ulaşmasına yönelik iştah açıcı gelişmeleri oluşturmuştur.

Biz de uzun zaman önce Suriyeli bir muhalif general ile yaptığımız görüşmede, Eli Cohen’e dair verileri sormuştuk. Suriyeli muhalif general, İsrail’in Eli Cohen’e ulaşmak için Şam’da çeşitli faaliyetlerde bulunduğunu aktardı. Suriye istihbaratının durumdan haberdar olmasıyla, İsrail’e iz kaybettirildiğini dile getiren Suriyeli muhalif general, İsrail’in Eli Cohen’i Lübnan üzerinden İsrail’e götürme planları yaptığını ifade etti.

Eli Cohen’in kalıntılarının bir mağarada olduğu da Şam sokaklarında yankılanıyordu. Suriye’deki yeni dönem, MOSSAD için paha biçilemez bir sürecin başlangıcı oldu.

Eli Cohen’i İsrail’e götürmenin anlamı şu an için sadece belirli çevreleri ilgilendirse de yapılan operasyonun başarılı olması, istihbarat dünyasında yeni bir başlangıcı beraberinde getirecektir. MOSSAD’a ciddi katkı sağlayan başkanların adı, ilgililer dışında bilinmezken, Eli Cohen’in geri getirilmesi, takvimde de yer edinecektir.

MOSSAD için duygu belirtisi haline gelen Eli Cohen’in, İsrail’e rakip ülkeler tarafından es geçilmemesi sahada çekişmeleri doğurabilir. Özellikle MİT’in Suriye alanındaki etkinliği dikkate alınırsa, Eli Cohen’e dair operasyonlar, gerekli birimler tarafından takip edilmektedir. Türkiye-İsrail ile istihbarat paylaşımı yapan ülkedir.  Son dönemde istihbarat servisleri arasındaki pürüzler çözülmemiş olsa da bölgenin iki güçlü istihbarat servisi birbirine gebe dönemler yaşayabilir.

Alengirli bir fotoğraf oluşturmak gerekirse, Kasım ayının ortasında İsrail iç istihbarat servisi Şin Bet Başkanı Ronen Bar’ın Türkiye’ye geldiği ve MİT Başkanı İbrahim Kalın ile görüştüğü iddia edilmektedir. Aynı Ronen Bar aylar önce yaptığı açıklamada ise Türkiye, Katar ve Lübnan’da operasyon yapacaklarını bildirmişti. MİT de o dönem basın üzerinden yaptığı açıklamada, MOSSAD ile Şin Bet’i uyarmış ve operasyonlara geçit verilmeyeceğini duyurmuştu. Peki, İsrail Dış İstihbaratına bakan MOSSAD yerine neden Şin Bet başkanı Türkiye’ye gelmişti? Halbuki diplomasi MOSSAD’ın önceliğiydi.

Bunun iki gerekçesi olabilir;

- Netanyahu hükümeti ile MOSSAD yetkililerinin sorunları ele alma şekli; güç mücadelesi.

- MOSSAD’ın Türkiye’de giriştiği başarısız operasyonların tahrik edici yönünün diplomasi koridorlarındaki gerginliği.

İsrail de Şin Bet başkanını Ankara’ya yollayarak stratejik bir hamlede bulunmuştur.

Sahada karşı karşıya gelme ihtimali yüksek olan iki tarafın istihbarat servisleri, kurumlar üzerinden yapılacak hamlelere göz yumabilir mi?

MİT, Suriye sahasındaki gelişmelerden haberdar olmasıyla operasyona etki edecek kelimeyi seçme yönetim sürecinde olabilir.

Ayrıca Suriye’de gücü kırılmış olsa bile İsrail’e karşı çıkan ülkelerin de varlığının kolay kolay silinmeyeceği düşünülürse, sahadaki bir fısıltı, İsrail’i geçmiş yıllarda kazandığı bir savaşın yenilgisinden daha büyük bir hezimetle baş başa bırakabilir.

Türkiye için Eli Cohen’in hangi tarafa geçmesi yararınadır?

İsrail medyası ise Eli Cohen’e yönelik operasyonun çoktan başladığını ilan etmiş. AFP’ye Filistinlilerin aktardığına göre Rusya-İsrail ilişkisi de Eli Cohen’i bulma yönünde ilerlemektedir. Esed rejiminin dostu Rusya, ne karşılığında Eli Cohen pazarlığına oturmuştur? Eli Cohen’in İsrail’e götürülmesinin Türk, İran ve bölgedeki istihbarat kurumlarına ne gibi bir etkisi olacaktır?

Türk istihbaratı, İsrail için hayati öneme sahip bir pozisyonda konumlanmıştır. MİT, ‘Bay Pippo’nun mu, yoksa İsrail’in “İrancı” olarak gördüğü şahıs üzerinden mi sonucu belirleyecektir?

.

Mahmut Muslihan, dikGAZETE.com