Avrupa ülkeleri, Çin’den başlatılan bir kuşak bir yol projesine dâhil olma peşindeler de, NATO buna engel mi? 

ABD Başkanı Trump, Avrupalı müttefiklerini kaybetmemek için mi daha fazla para ödemeleri gerektiğini sert bir dil kullanarak söylüyor?

Trump’ın bu sert dili kullanması Avrupalıları tehdit etmek anlamına mı geliyor, yoksa müttefikliğin bir üst çembere çıkartılmasını mı amaçlamakta?

Son günlerde Amerikan başkanının ziyaret trafiği sırasında takındığı tavırlar, yapılacak sağlıklı analizlerin ışığında Amerikan Stratejisi’nin öngörülmesi ile birlikte dünya barışına katkı sağlayacaktır. Çünkü Amerika, oyunun dışına itilirse dünya savaşı çıkartmayı göze almış olduğunun mesajlarını vermekte.

Amerika neyi hedefliyor?

İngiltere bu denklemin neresinde?

Avrupa Birliği eksen kayması mı yaşıyor?

Trump’ın Brüksel’deki görüşmeleri gergin ve zorlayıcı geçti, İngiltere ziyaretinde seviyeli bir üslup vardı. Netanyahu - Putin görüşmesi, Trump - Putin görüşmesinin ön hazırlığı anlamına mı geliyor?

Sorular soruları kovalıyor yaşanan bu çok hızlı görüşmeler çerçevesinde.

Siyaset dışındaki alanda faaliyet yürütenlerin görevi, bu soruların cevaplarını öngörüler geliştirerek bulmaktır.

Yüksek maliyetlere sahip NATO yapılanması, artık Batı’nın tehlike algılarını alarma geçirecek karşı bir yapılanma kalmamasından dolayı gözden çıkartılabilecek duruma gelmiştir.

İktidar olduğu, lakin muktedir olamadığı ifade edilen Amerikan başkanı Trump’ın, son NATO toplantısında Avrupalı müttefiklerine karşı ekonomik desteklerin artırılması için sert ve zorlayıcı tavırlar takınması, Avrupa’nın eksen kayması planlarının olduğunu işaret eder.

Dünya’nın problemi haline gelen ekonomik sıkışmalar, artık herkesi ekonomik tedbirler almaya zorlarken, NATO yapılanmasını tekelinde tutan Amerika’ya karşı oluşturulmaya çalışılan yeni ticaret yolu (bir kuşak bir yol projesi) Amerika’nın tek başına kalması anlamına da geliyor. 

İngiltere’nin Brexit’i ile birlikte, yeni bir ticaret yolu açılması projesi, Çin’den başlayıp, Orta Asya’yı geçerek Anadolu üzerinden Avrupa’ya uzanan, yeni bir karadan ticaret yolunun alt yapı çalışmaları bitirilmek üzere.

Deniz yollarına hâkimiyetini, donanmalar üzerinden kuran İngiltere, bu üstünlüğünü NATO aparatı ile Amerika üzerinden kurguladı. Karayolu ticaretini de yeni ortakları, Çin - Rusya - Türkiye, kısmen İran üzerinden kurarak dünya hâkimiyetini pekiştiriyor.

Bu strateji üzerinden gidildiğinde, NATO benzeri ve karadan güvenlik sağlayacak yeni bir askeri yapı ihtiyacı doğmaktadır.

Türkiye’nin önderliğinde kurulan TAKIM (Türkiye, Azerbaycan, Kırgızistan, Moğolistan, Turan Ordusu) bu görevi üstlenmek üzere formatlanmıştır.

“Kazan Kazan” politikası üzerine inşa edilen ticaret kuralları, artık devlet politikalarını ve siyasi pozisyonları da şekillendirmekte.

Yaşadığımız yüzyılın yeni anlayış şekli, tam bağımsızlık diye bir kavramın olmadığı, ticari bağlar üzerinden şekillendiği ve toplumların da bu değişikliğe alışması gerektiği anlayışıdır.

Son olarak; devletlerin nüfuz alanları kısıtlanıp zayıflatılarken, bütün dünyanın global şirketlerin hakimiyet alanı haline getirilmesi ile bu denklemde balans görevi görmesi gereken yapı ne olacaktır.

Öyle ya, ticaretin yapıldığı yolların korumasını da artık özel güvenlik şirketleri üstlenmekte. 

Soru Şu; Toplumların güvenliğini kimler sağlayacak?

.

Ali Karani, dikGAZETE.com

Avrupa ülkeleri, Çin’den başlatılan bir kuşak bir yol projesine dâhil olma peşindeler de, NATO buna engel mi? 

ABD Başkanı Trump, Avrupalı müttefiklerini kaybetmemek için mi daha fazla para ödemeleri gerektiğini sert bir dil kullanarak söylüyor?

Trump’ın bu sert dili kullanması Avrupalıları tehdit etmek anlamına mı geliyor, yoksa müttefikliğin bir üst çembere çıkartılmasını mı amaçlamakta?

Son günlerde Amerikan başkanının ziyaret trafiği sırasında takındığı tavırlar, yapılacak sağlıklı analizlerin ışığında Amerikan Stratejisi’nin öngörülmesi ile birlikte dünya barışına katkı sağlayacaktır. Çünkü Amerika, oyunun dışına itilirse dünya savaşı çıkartmayı göze almış olduğunun mesajlarını vermekte.

Amerika neyi hedefliyor?

İngiltere bu denklemin neresinde?

Avrupa Birliği eksen kayması mı yaşıyor?

Trump’ın Brüksel’deki görüşmeleri gergin ve zorlayıcı geçti, İngiltere ziyaretinde seviyeli bir üslup vardı. Netanyahu - Putin görüşmesi, Trump - Putin görüşmesinin ön hazırlığı anlamına mı geliyor?

Sorular soruları kovalıyor yaşanan bu çok hızlı görüşmeler çerçevesinde.

Siyaset dışındaki alanda faaliyet yürütenlerin görevi, bu soruların cevaplarını öngörüler geliştirerek bulmaktır.

Yüksek maliyetlere sahip NATO yapılanması, artık Batı’nın tehlike algılarını alarma geçirecek karşı bir yapılanma kalmamasından dolayı gözden çıkartılabilecek duruma gelmiştir.

İktidar olduğu, lakin muktedir olamadığı ifade edilen Amerikan başkanı Trump’ın, son NATO toplantısında Avrupalı müttefiklerine karşı ekonomik desteklerin artırılması için sert ve zorlayıcı tavırlar takınması, Avrupa’nın eksen kayması planlarının olduğunu işaret eder.

Dünya’nın problemi haline gelen ekonomik sıkışmalar, artık herkesi ekonomik tedbirler almaya zorlarken, NATO yapılanmasını tekelinde tutan Amerika’ya karşı oluşturulmaya çalışılan yeni ticaret yolu (bir kuşak bir yol projesi) Amerika’nın tek başına kalması anlamına da geliyor. 

İngiltere’nin Brexit’i ile birlikte, yeni bir ticaret yolu açılması projesi, Çin’den başlayıp, Orta Asya’yı geçerek Anadolu üzerinden Avrupa’ya uzanan, yeni bir karadan ticaret yolunun alt yapı çalışmaları bitirilmek üzere.

Deniz yollarına hâkimiyetini, donanmalar üzerinden kuran İngiltere, bu üstünlüğünü NATO aparatı ile Amerika üzerinden kurguladı. Karayolu ticaretini de yeni ortakları, Çin - Rusya - Türkiye, kısmen İran üzerinden kurarak dünya hâkimiyetini pekiştiriyor.

Bu strateji üzerinden gidildiğinde, NATO benzeri ve karadan güvenlik sağlayacak yeni bir askeri yapı ihtiyacı doğmaktadır.

Türkiye’nin önderliğinde kurulan TAKIM (Türkiye, Azerbaycan, Kırgızistan, Moğolistan, Turan Ordusu) bu görevi üstlenmek üzere formatlanmıştır.

“Kazan Kazan” politikası üzerine inşa edilen ticaret kuralları, artık devlet politikalarını ve siyasi pozisyonları da şekillendirmekte.

Yaşadığımız yüzyılın yeni anlayış şekli, tam bağımsızlık diye bir kavramın olmadığı, ticari bağlar üzerinden şekillendiği ve toplumların da bu değişikliğe alışması gerektiği anlayışıdır.

Son olarak; devletlerin nüfuz alanları kısıtlanıp zayıflatılarken, bütün dünyanın global şirketlerin hakimiyet alanı haline getirilmesi ile bu denklemde balans görevi görmesi gereken yapı ne olacaktır.

Öyle ya, ticaretin yapıldığı yolların korumasını da artık özel güvenlik şirketleri üstlenmekte. 

Soru Şu; Toplumların güvenliğini kimler sağlayacak?

.

Ali Karani, dikGAZETE.com