Sen bırakırsın nasibin bırakmaz
Sen bırakırsın nasibin bırakmaz
- 14-05-2021 08:37
- 582
- 14-05-2021 08:37
- 582
Olmayana teşne, varlığa inat.
Varlık bir skandal.
Hava - toprak - ateş - su…
Altı yön…
Beş duyu.
Hiçlenmeler...
Ve dönülmez akşamın ufku.
Acı kol geziyor…
Bombalar patlıyor şehirlerde…
Güç, mukadderata evriliyor.
Yol - iz - kervan…
Hangi tepede bıraktığın ayak izidir hayatın.
Ah Pakize...
Sen iyiysen herkes iyi…
Ödeşmek yüceltmez ki insanı…
Aynı düzleme çeker.
İnandığın uğurda yaktığın can varsa, inanmana tükürdüm.
Ben onların; “öyleyse, böyle!” diyen cahilliğini yedim.
Ah Pakize, bıraktım…
Bıraktım “kendini beğenmiş” dediler.
Bıraktım aciz bildiler…
“Yarışacağım” diye nefes nefese kalan atları gördüm.
Yapılan iyiliği unutup, küçük hesaplarda kendini ödediğinden beri kendime dürüst olmayı öğrendim.
Ağzınla kuş tut!..
Ben tuttum.
Çarkların arasında ezildiğinde tam o anda duyduğun acıya sığın.
Hiçbir şey büyük savaşı teskin edemez.
Zaman kazanıyoruz; yapıp-ettiğimiz bu.
“Alın yazısı” dedikleri, kavşakları şaşmış dünyanın.
Mazluma ve aşka bandrol…
Kader hangi kapıya hangi anahtar.
Temiz kalmak mümkün değildi az kirlenmeye şükür.
Yanlış daha efdal çok yanlıştan…
Sokağa çıkmadan içten yanmalı insan.
Sokağa, ölmeye hazırsan…
Dünya düzelme yeri değil, kabul görme yeri…
Ah Pakize…
Sen iyiysen, herkes iyi.
Yalan üstünde durduğun topraktır kaderin.
Çürümüşlüğün arasında çürümeye direnmektir yaşamak.
Naraların atıldığı yerde bir inilti…
Çığlıkların arasında bir yakarış…
Işıkların arasında bir ateşböceği…
Yoruldum Pakize…
İyiler çıkamazlar işin içinden…
Dua çıkar gökyüzüne…
Zamanını beklerken vaad…
Üstüne bastığın toprakta ayak izindir sıratın…
Ben geldim, gidiyorum…
Çocuklar geldiler ne çabuk gidiyorlar…
Cilveleridir dünyadaki kaos…
Ahlarıdır…
Yoruldum Pakize; güneş tepemde…
Anakaraya, eve az kaldı…
Ne olacaksa olsun.
O kadar kötü değilsem…
Ne olacaksa olsun.
Bitse de gitsek…
.
Arzu Leyal, dikGAZETE.com
Olmayana teşne, varlığa inat.
Varlık bir skandal.
Hava - toprak - ateş - su…
Altı yön…
Beş duyu.
Hiçlenmeler...
Ve dönülmez akşamın ufku.
Acı kol geziyor…
Bombalar patlıyor şehirlerde…
Güç, mukadderata evriliyor.
Yol - iz - kervan…
Hangi tepede bıraktığın ayak izidir hayatın.
Ah Pakize...
Sen iyiysen herkes iyi…
Ödeşmek yüceltmez ki insanı…
Aynı düzleme çeker.
İnandığın uğurda yaktığın can varsa, inanmana tükürdüm.
Ben onların; “öyleyse, böyle!” diyen cahilliğini yedim.
Ah Pakize, bıraktım…
Bıraktım “kendini beğenmiş” dediler.
Bıraktım aciz bildiler…
“Yarışacağım” diye nefes nefese kalan atları gördüm.
Yapılan iyiliği unutup, küçük hesaplarda kendini ödediğinden beri kendime dürüst olmayı öğrendim.
Ağzınla kuş tut!..
Ben tuttum.
Çarkların arasında ezildiğinde tam o anda duyduğun acıya sığın.
Hiçbir şey büyük savaşı teskin edemez.
Zaman kazanıyoruz; yapıp-ettiğimiz bu.
“Alın yazısı” dedikleri, kavşakları şaşmış dünyanın.
Mazluma ve aşka bandrol…
Kader hangi kapıya hangi anahtar.
Temiz kalmak mümkün değildi az kirlenmeye şükür.
Yanlış daha efdal çok yanlıştan…
Sokağa çıkmadan içten yanmalı insan.
Sokağa, ölmeye hazırsan…
Dünya düzelme yeri değil, kabul görme yeri…
Ah Pakize…
Sen iyiysen, herkes iyi.
Yalan üstünde durduğun topraktır kaderin.
Çürümüşlüğün arasında çürümeye direnmektir yaşamak.
Naraların atıldığı yerde bir inilti…
Çığlıkların arasında bir yakarış…
Işıkların arasında bir ateşböceği…
Yoruldum Pakize…
İyiler çıkamazlar işin içinden…
Dua çıkar gökyüzüne…
Zamanını beklerken vaad…
Üstüne bastığın toprakta ayak izindir sıratın…
Ben geldim, gidiyorum…
Çocuklar geldiler ne çabuk gidiyorlar…
Cilveleridir dünyadaki kaos…
Ahlarıdır…
Yoruldum Pakize; güneş tepemde…
Anakaraya, eve az kaldı…
Ne olacaksa olsun.
O kadar kötü değilsem…
Ne olacaksa olsun.
Bitse de gitsek…
.
Arzu Leyal, dikGAZETE.com