Türk Ordusu ve oynadığı harita satrancı
Türk Ordusu ve oynadığı harita satrancı
- 26-07-2018 09:44
- 21
- 26-07-2018 09:44
- 21
Harita’daki Satranç Oyunu ve Karşı Strateji.
Müslüman coğrafyada yaşanan terör olayları, bölge devletlerini sürekli kör dövüşü yapmak zorunda bırakmak üzere tezgâhlanmaktadır.
Ne yapılırsa yapılsın mücadelenin tüm maliyeti yine kendi coğrafyamıza ödetiliyor.
İyi okunması gereken ve dikkatleri çeken konu;
Amerika, ne oldu da Türk ordusunun hedefinde ki PYD’nin kamplarında kendi bayrağını dalgalandırdı?
Suriye’de yaşanan olayların sıcağı sıcağına anlatıldığı her konuyu basın yayın yolu ile takip edenlerimiz hatırlayacaktır. Özellikle batı menşeli yayınlarda, "Türkiye’nin teröre destek verdiği" dillendirilerek yıpratma operasyonları yapılmaktaydı. Gün geçmiyordu ki aksine bir haber çıkmasın.
MİT tırlarının durdurulması ile birlikte “Silah sevkiyatı yapılıyor" açıklaması, karalama kampanyalarının zirve yaptığı zamanı gösteriyordu. Yaşanan böylesine zorlu bir süreçte Türkiye, insani yardımlarını yapmaya devam ederken, sınırdan geçerek Türkiye’ye sığınanları da kabul etmeye devam ediyordu.
İlahi adalet bu olsa gerek;
Suriye’nin kuzey kısmından Akdeniz’e uzanan koridoru açma projesi için çaba gösteren Batılılar ve saha elemanlarının, her türlü kışkırtmayı yaparak ihtiyaç duydukları eleman devşirme (eli silah tutan kim varsa) çabaları ne hikmetse sonuçsuz kalmıştı; neden mi?
Çünkü Türkiye, birer katile dönüştürülmesi planlanan mazlum ve mağdurlara sınırlarını açmış ve o insanlar Türkiye’ye sığınmışlardı.
Batıdan kandırılarak devşirilen paralıların da sayısı belli bir noktaya kadardı.
Yani, “Proje" vardı ama projeyi uygulamak için devşirilmesi gereken insanlar ortalıkta yoktu.
Takdir-i İlahi işte.
Plan tutmamıştı.
Türk Ordusu, karşı strateji olarak kırılma oluşturacak sürpriz bir şekilde sınır ötesi harekâtını başlattı…
Harekâtın adı; Fırat Kalkanı.
24 Ağustos 2016, saat 04.00’te Türkiye, güneyindeki terör koridoru tehdidine karşı, büyük bir operasyon başlattı.
Türk Ordusu ilerleme kaydettikçe koridor projesi tehlikeye girmekteydi. Bunun üzerine Amerika, Fırat Kalkanı Harekâtının ilerlemesini durdurabilmek için tüm dünyanın gözleri önünde bayraklarını terör guruplarının üzerinde dalgalandırıverdi.
"Neye niyet, neye kısmet" der atalarımız.
Batı ittifakı, "Türkiye’nin Teröre destek verdiğini" iddia ettiği bir ortamda, Amerika kendini tüm dünyanın gözleri önünde teröre destek verir durumda hem de ispatlı-şahitli buluverdi.
Satranç'ı Mısırlıların, Hintlilerin, İranlıların bulduğuna dair çeşitli iddialar mevcut.
Kim buldu ise teşekkür edilmeli.
Lakin kimlerin satrancı geliştirmek adına nasıl kullandığı da önemlidir. Türkler, dünyaya harita satrancını öğretir mi öğretir.
*
Son Söz:
Hani, Türk ordusunun ilerlemesi hakkında boş konuşanlar var ya...
"Türk Ordusu, mehter marşı ile bir ileri iki geri gidiyor" diyenler...
İşte onlara sormak lazım.
Türk Ordusu, bir ileri, iki geri giderken hızına yetişmeniz çok zor oluyor.
Ya iki ileri bir geri yürünseydi bu hıza nasıl yetişecektiniz?
Sırası gelmişken; şimdi o Suriyeli mazlum ve mağdur sığınmacılar neredeler biliyor musunuz?
Kimileri piyanist oldu, kimileri iş adamı oldu, kimileri de şartları ve imkânları dengeleyen Türk Ordusu’na destek verircesine, Batılılara karşı topraklarını savunmak üzere ülkelerine dönerek yaşayabilecekleri şehirlerini inşa etmeye gayret ediyorlar.
.
Ali Karani, dikGAZETE.com
Harita’daki Satranç Oyunu ve Karşı Strateji.
Müslüman coğrafyada yaşanan terör olayları, bölge devletlerini sürekli kör dövüşü yapmak zorunda bırakmak üzere tezgâhlanmaktadır.
Ne yapılırsa yapılsın mücadelenin tüm maliyeti yine kendi coğrafyamıza ödetiliyor.
İyi okunması gereken ve dikkatleri çeken konu;
Amerika, ne oldu da Türk ordusunun hedefinde ki PYD’nin kamplarında kendi bayrağını dalgalandırdı?
Suriye’de yaşanan olayların sıcağı sıcağına anlatıldığı her konuyu basın yayın yolu ile takip edenlerimiz hatırlayacaktır. Özellikle batı menşeli yayınlarda, "Türkiye’nin teröre destek verdiği" dillendirilerek yıpratma operasyonları yapılmaktaydı. Gün geçmiyordu ki aksine bir haber çıkmasın.
MİT tırlarının durdurulması ile birlikte “Silah sevkiyatı yapılıyor" açıklaması, karalama kampanyalarının zirve yaptığı zamanı gösteriyordu. Yaşanan böylesine zorlu bir süreçte Türkiye, insani yardımlarını yapmaya devam ederken, sınırdan geçerek Türkiye’ye sığınanları da kabul etmeye devam ediyordu.
İlahi adalet bu olsa gerek;
Suriye’nin kuzey kısmından Akdeniz’e uzanan koridoru açma projesi için çaba gösteren Batılılar ve saha elemanlarının, her türlü kışkırtmayı yaparak ihtiyaç duydukları eleman devşirme (eli silah tutan kim varsa) çabaları ne hikmetse sonuçsuz kalmıştı; neden mi?
Çünkü Türkiye, birer katile dönüştürülmesi planlanan mazlum ve mağdurlara sınırlarını açmış ve o insanlar Türkiye’ye sığınmışlardı.
Batıdan kandırılarak devşirilen paralıların da sayısı belli bir noktaya kadardı.
Yani, “Proje" vardı ama projeyi uygulamak için devşirilmesi gereken insanlar ortalıkta yoktu.
Takdir-i İlahi işte.
Plan tutmamıştı.
Türk Ordusu, karşı strateji olarak kırılma oluşturacak sürpriz bir şekilde sınır ötesi harekâtını başlattı…
Harekâtın adı; Fırat Kalkanı.
24 Ağustos 2016, saat 04.00’te Türkiye, güneyindeki terör koridoru tehdidine karşı, büyük bir operasyon başlattı.
Türk Ordusu ilerleme kaydettikçe koridor projesi tehlikeye girmekteydi. Bunun üzerine Amerika, Fırat Kalkanı Harekâtının ilerlemesini durdurabilmek için tüm dünyanın gözleri önünde bayraklarını terör guruplarının üzerinde dalgalandırıverdi.
"Neye niyet, neye kısmet" der atalarımız.
Batı ittifakı, "Türkiye’nin Teröre destek verdiğini" iddia ettiği bir ortamda, Amerika kendini tüm dünyanın gözleri önünde teröre destek verir durumda hem de ispatlı-şahitli buluverdi.
Satranç'ı Mısırlıların, Hintlilerin, İranlıların bulduğuna dair çeşitli iddialar mevcut.
Kim buldu ise teşekkür edilmeli.
Lakin kimlerin satrancı geliştirmek adına nasıl kullandığı da önemlidir. Türkler, dünyaya harita satrancını öğretir mi öğretir.
*
Son Söz:
Hani, Türk ordusunun ilerlemesi hakkında boş konuşanlar var ya...
"Türk Ordusu, mehter marşı ile bir ileri iki geri gidiyor" diyenler...
İşte onlara sormak lazım.
Türk Ordusu, bir ileri, iki geri giderken hızına yetişmeniz çok zor oluyor.
Ya iki ileri bir geri yürünseydi bu hıza nasıl yetişecektiniz?
Sırası gelmişken; şimdi o Suriyeli mazlum ve mağdur sığınmacılar neredeler biliyor musunuz?
Kimileri piyanist oldu, kimileri iş adamı oldu, kimileri de şartları ve imkânları dengeleyen Türk Ordusu’na destek verircesine, Batılılara karşı topraklarını savunmak üzere ülkelerine dönerek yaşayabilecekleri şehirlerini inşa etmeye gayret ediyorlar.
.
Ali Karani, dikGAZETE.com