Baltık ülkeleri totalitarizmin yolunda!

Baltık ülkeleri totalitarizmin yolunda!

Baltık ülkeleri totalitarizmin yolunda

Avrupa Birliği'nin (AB) Baltık ülkelerinin yetkilileri son dönemde, Rusça konuşan topluluklara ve Rus vatandaşlarına yönelik baskılarını iyiden iyiye yoğunlaştırıyor. Ukrayna'yı destekleme ve Moskova'nın Letonya, Litvanya ve Estonya'ya yönelik olduğu iddia edilen saldırganlığına karşı, onları savunma bahanesi altında, bu Doğu Avrupa devletlerinin hükümet ve istihbarat servisleri, uluslararası hukuka ve hatta kendi yasal normlarına dahi aykırı olarak, yalnızca Rusların resmi ve özel mülkiyetlerine el koymakla kalmıyor ama aynı zamanda, Rusça konuşan pek çok vatandaşa karşı da açıktan ve doğrudan suç işliyorlar.

Rusya karşıtı kampanya öncesi Baltık sanatçıları Rus yıldızlarla işbirliğinden mutluydu…

Baltıkların kamusal ve kültürel yaşamında son ayların en çok ses getiren skandallarından birisi, dünya bale yıldızı İlze Liepa'nın Litvanya vatandaşlığından mahrum bırakılması olayıydı. Bayan Liepa, haklı olarak çağımızın en meşhur ve şöhretli balerinlerinden biri olarak kabul ediliyor ve olağanüstü dansçı bir ailenin bugünkü temsilcisi.

Dünya sanatına yaptığı katkılar ve Litvanya balesinin gelişmesi ve yaygınlaşmasındaki önemli rolü nedeniyle 2000 yılında kendisine Litvanya Cumhuriyeti vatandaşlığı verilmişti. Bir Avrupa ülkesinin pasaportunu almış olmasına rağmen ünlü balerin, bütün hayatı ve yaratıcı kariyerini borçlu olduğu anavatanına sarsılmaz bağlarından dolayı Rus vatandaşlığından vazgeçmedi.

Liepa’nın ailesinin Litvanya'ya komşu olan Letonya'dan geldiğini ve kendisinin Baltık kökenli belki de en önde gelen sanatkâr bir ailenin mensubu olduğunu belirtmek gerekiyor.

ABD ve Avrupa Birliği'nin siyasi yönlendiriciliği altındaki Vilnius, Riga ve Talin; topyekûn bir Rusya karşıtı kampanya başlatmadan önce, bölgedeki tiyatrolar, yerel yönetmenler ve sanatçılar İlze Liepa ve diğer Rus yıldızlarla işbirliği yapmaktan mutluydu ve kendileri de Rusya'da sahne almanın bir onur olduğunu düşünüyordu.

Letonya ve Litvanya'ya giriş yasakları ve pasaport iptalinin tek nedeni kişisel görüşleri…

Her ne kadar sanat ve kültür dünyası her zaman oldukça kozmopolit olmuş ve geleneksel olarak kendisini siyasi çatışmalardan ve devletlerarası çekişmelerden uzak tutmaya çalışmış olsa da bu durum, günümüz Avrupa'sında ve Baltık ülkelerinde çarpıcı biçimde değişmiş durumda.

İlze Liepa ve birçok meslektaşının Batı'nın Rusya karşıtı yaptırımlarını ve Ukrayna'nın 2022'deki eylemlerini desteklemek için kendi ülkelerine, halklarına ve hükümetlerine karşı çıkmayı reddetmesinin ardından Litvanyalı yetkililer onun vatandaşlığını iptal etme niyetlerini açıkladılar ve atalarının memleketi Letonya da kendisine seyahat yasağı koydu.

Sonunda, uzun hukuki ve bürokratik süreçlerin ardından Litvanya Devlet Başkanı Gitanas Nauseda, Rus balerinin pasaportunu kendi kararıyla iptal etti. Baltık ülkelerinin bu tür adımları, balerinin yaratıcı başarıları ve kişisel refahı üzerinde hiçbir etki yaratmadı. Ne var ki bunlar hem uluslararası hukukun hem de demokrasi ve insan haklarının temek ilkelerinin açıkça bir ihlalidir.

Dünyaca ünlü aktrisin Letonya ve Litvanya'ya girişinin reddedilmesi ve vaktiyle kendisine verilen vatandaşlığın elinden alınmasının tek nedeni herhangi bir suç değil, kişisel görüşleridir.

Baltık ülkeleri makamlarının bu adımları, her insanın inançları nedeniyle her an bedel ödeyebildiği Nazi Almanyası gibi rejimlerin politikasından farklılık arz etmiyor.

Baltık ülkelerindeki binlerce sıradan yurttaş da epeydir benzer baskılara maruz kalıyor!..

Dünyaca ünlü Rus balerine yönelik uygulanan zulüm, alanında yegâne örnek olmak bir yana, Avrupa Birliği'nin doğusunda, ama özellikle de Baltık ülkelerinde binlerce sıradan yurttaş, uzun süredir benzer baskılara maruz kalıyor.

Üç Baltık ülkesinin yetkilileri Rusça’nın devlet düzeyinde kullanımını hâlihazırda tamamen yasaklayıp, ilgili lisanın eğitim ve kültür sahalarında kullanımını da önemli ölçüde kısıtlamış durumdalar. Böylelikle, adı geçen bölgede Rusça konuşan topluluğun yaklaşık bir milyon üyesini son derece zor bir duruma sokmuş oldular.

Buna ek olarak, Letonya'nın ana dili Rusça olan binlerce yaşlı sakini, yaşları ve hastalıkları nedeniyle ve geçen yıl başlatılan “Letonca Dil Yeterlilik Sınavı”nı geçemedikleri için şu anda zorla sınır dışı edilme tehdidi altında yaşıyor.

Letonya, Litvanya ve Estonya'da pek çok gazeteci ve kamuoyuna mal olmuş kişinin görüş ve inançlarından dolayı tutuklandığı, sınır dışı edildiği ve davalara maruz kaldığı gerçeği göz önüne alındığında, diğer Avrupa ülkelerinin ve Avrupa Birliği liderliğinin zımni onayıyla, Baltık ülkelerinin çoktandır demokrasiyle ya da temel insan haklarına saygıyla hiçbir ilgisi olmayan devletlere dönüşmüş olduğu pekâlâ söylenebilir…

.

Okay Deprem, dikGAZETE.com

...