- 14-09-2025 18:19
- 2359
NATO nereye gidiyor ve Batıda yükselen İslam düşmanlığı
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un, İngiltere merkezli Economist dergisine verdiği röportajda; “Şu anda yaşadığımız NATO'nun beyin ölümüdür” dediğinde tarih 2019’u gösteriyordu.
ABD’nin NATO’ya danışmadan Suriye’den asker çektiğini iddia eden Macron; “ABD ile NATO müttefikleri arasında stratejik karar alma süreçlerinde hiçbir şekilde koordinasyon yok. Aynı zamanda bir diğer NATO üyesi Türkiye'nin, çıkarlarımızın söz konusu olduğu bir bölgede, koordinasyonsuz saldırgan eylemleri var” demişti.
Macron’un dilinin altındaki asıl bakla, Türkiye’ydi. I. Dünya Savaşı sonrası Hatay ve Çukurova; Fransa tarafından işgal edilmişti. Antep, Urfa ve Maraş ise İngiltere tarafından Fransızlara devredilecekti. Bu vilayetlerle birlikte Suriye ve Lübnan da Fransa’nın işgaline uğradı.
Kudüs’ü İslam’dan kurtarmak için tarih sahnesine çıkan Haçlı Seferlerindeki Tapınak Şövalyelerini tekrar canlandırmak isteyen Fransa; kendisine vadedilen bu topraklara yüz yıl sonra geri dönmek istiyor.
Fransa; Türkiye’nin Suriye, Libya ve Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerinden rahatsız. Olası bir bölgesel çatışma/savaşta Fransa; Türkiye’nin karşı cephesinde yer alacak.
Türkiye, Fransa’yı yakından takip ediyor! Fransa’ya karşı gardını alıyor!
Türkiye, Akdeniz’in en güçlü amiral savaş gemisi olan Fransız uçak gemisi Charles de Gaulle'ü (261 metre, 42 bin 500 ton) geride bırakacak bir savaş gemisi inşasına başladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından MUGEM/ Milli Uçak Gemisi projesi başlatıldı.

MUGEM (Millî Uçak Gemisi) yaklaşık elli uçağı barındıracak. Çoğunlukla pilotlu uçaklara odaklanan Batılı gemilerin aksine, MUGEM en başından itibaren en yeni nesil savaş dronları olan Kızılelma, ANKA-3 için tasarlanacak. MUGEM ayrıca Hürjet hafif avcı uçağının deniz versiyonunu da barındırabilecek.
Ankara, stratejik bağımsızlığın bir garantisi olarak bileşenlerin yüzde 80'inden fazlasının yerel olarak üretileceğini garanti ediyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelecekteki uçaklar için test rampasının son parçasını sembolik olarak kaynakladıktan sonra “TCG Anadolu'dan daha büyük bir uçak gemisi inşa edeceğiz. Hedefimiz deniz bağımsızlığı ve bölgesel üstünlüktür” sözü ile Türkiye’nin yakın gelecekteki hedefini ortaya koydu.
Proje, Türkiye’nin; Doğu Akdeniz, Karadeniz ve Kızıldeniz'e kadar Türkiye’nin etkisini artırmayı amaçlayan “Mavi Vatan” doktrininin bir parçası.
MUGEM’i kıymetlendiren bir özelliği; ön kısmındaki (pruva) modüler rampa söküldüğünde gemi CATOBAR türüne dönüşebilme kapasitesine sahip olması. MUGEM normalde STOBAR cinsi bir gemi.
STOBAR: Short Take-Off But Arrested Recovery / Kısa Kalkış Ancak Yakalamalı İniş veya Short Take-Off Barrier Arrested Recovery / Kısa Kalkış Bariyer Durdurmalı İniş.
CATOBAR: Catapult Assisted Take-Off But Arrested Recovery / Mancınık Destekli Kalkış Ancak Yakalamalı İniş veya Catapult Assisted Take-Off Barrier Arrested Recovery / Mancınık Destekli Kalkış Bariyer Durdurmalı İniş.
Macron’un şikâyet ettiği NATO; tekrar diriliyor. Daha doğrusu Trump’ın MAGA/Make America Great Again (Amerika’yı Yeniden Harika Yap) politikası çerçevesinde NATO’daki isteksizliği ve Ukrayna Savaşını sonlandırma çabasına rağmen; Merkezi Avrupa’yı yöneten Küresel Güç Odakları, Ukrayna/ Rusya çatışmasını sürdürerek savaştan kendilerine pay aktarıyor.
Avrupa’da Rusya tehdidi sürekli körüklenerek hem hükümetler hem de halk teyakkuza getiriliyor. En son Polonya hava sahasında Belarus üzerinden gelen Rus İHA/ Dronlarının görüldüğü iddiasını ortaya atan Ukrayna lideri Zelensky’nin Avrupa’yı savaşa sürükleme çabasının ardındaki niyet iyi okunmalı.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, ‘X’ hesabından yaptığı açıklamada; “Avrupa kıtasının güvenliği en büyük önceliğimiz. Rusya’nın artan tehditlerine boyun eğmeyeceğiz” derken, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ve İngiltere Başbakanı Keir Starmer ile istişare edildiğini de vurguladı.
Avrupa ve Doğu arasında sistem yeniden kurgulanıyor. Avrupalı olmayan, ötekileştiriyor ve Avrupa içerisinde de ırkçı, faşist, radikal Hristiyan grupların söz sahibi olduğu siyasi/askeri düzen tesis ediliyor.
Avrupa Bölgesel Güvenlik Mimarisi, savaş odaklı; kendinden olmayanı kovalayan temel taşı üzerinde çiziliyor.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), NATO üyeliğine hazırlanıyor. Türkiye, bu üyeliği onaylamasa da tartışılmaya açılacak. GKRY, NATO üyesi olmasa da Avrupa Birliği üyesi ve NATO’nun imkanlarından dolaylı olarak yararlanabiliyor.
GKRY'nin Omega televizyonu ve Cyprus News internet sitesinde yer alan haberlere göre, GKRY'nin İsrail'den aldığı Barak MX hava savunma sisteminin; Limasol Limanı üzerinden GKRY'nin iç bölgelerine sevk edildiği öne sürüldü.
GKRY Savunma Bakanı Vassilis Palmas, Aralık 2024'te yaptığı açıklamada, Doğu Akdeniz'de değişen jeostratejik dengeler nedeniyle hava savunmasının güçlendirilmesinin zorunlu olduğunu belirterek; Baf kentindeki Andreas Papandreou Hava Üssü ve Mari'deki (Tatlısu) Evangelos Florakis Deniz Üssü'ne hava savunma sistemi yerleştireceklerini ifade etmişti.
İsrail Demir Kubbesinde yer alan alçak irtifa sistemleri sınıfında yer alan Mobil Hava Savunma Füzeleri; helikopter, savaş uçağı/jet ve insansız hava araçlarına karşı etkili.
GKRY ve İsrail, Kıbrıs üzerinden direkt Konya, Eskişehir ve Ankara’daki Askeri Hava Üslerinden uçacak jetleri vurabilecek kapasiteye sahip.
Türkiye, bu tehditleri önceden algıladığı için Çelik Kubbe Hava Savunma Sistemini devreye aldı.
NATO, Sahte Bayrak/ False Flag Operasyonu ile Rusya’ya açıktan savaş ilan ederse ne olur? Avrupa ordusu uzun zamandır hazırlanıyor.
Böyle bir operasyona Türkiye de dahil edilirse; ne olur?
Türkiye, Avrupa merkezli bir NATO savaşına katılırsa ve dikkatini buraya verirse; Kıbrıs üzerinden İsrail, Akdeniz üzerinden İngiltere ve Fransa, Yunanistan üzerinden de Amerika doğrudan Türkiye’ye saldıracaktır.
NATO’nun bir üyesine saldırı olursa; tüm üyelerin saldırıya uğrayan ülkeyi savunacağı 5. Madde işletilmeyecektir.
Türk Silahlı Kuvvetleri hazır. TSK, dinamik bir ordu; birçok coğrafyada sürekli faaliyetler icra eden bir ordu. Kendi planlarını, kendi lojistiğini test etmiş onaylatmış bir ordu. Dünyanın birçok noktasında barışı destekleme faaliyetleri de yapıyor.
Türkiye; Batı Bloğu ve NATO’nun en ufak refleksini ve gelecek planlarını iyi okumalı ve ona göre tedbirini almalıdır.
Amerika, Avrupa ve Avustralya gibi Batı Medeniyetinde inşa edilen güvenlik söyleminde, İslami Kimlik; potansiyel bir tehdit olarak ilan edildi.
Nefret Söylemi ve İslam Karşıtlığı, toplumlarda hızla artıyor. Batı, Dijital Medyada da İslam ve Müslümanlara karşı nefret körükleniyor.
Bu durum ifade özgürlüğü ve fikir hürriyeti kapsamında hükümetler tarafından destekleniyor. Türkiye hem askeri hem de siyasi alanda İslamifobi/ İslam Karşıtlığına karşı; Küresel ve Bölgesel bazda İslam Ülkelerini harekete geçirecektir.
Vesselam. Uhulet ve suhulet temennisiyle: afiyette kalın.
.
Mehmet Yıldırım, dikGAZETE.com