- 23-09-2025 06:47
- 2144

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Amerika ziyareti; İsrail’in 'Korku Günleri'ne denk geldi!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 80. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu için gittiği ABD’de Başkan Donald Trump ile 25 Eylül’de resmi bir görüşme yapacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın birçok devlet başkanı ile görüşecek olmasına rağmen Suriye Devlet Başkanı Ahmet Şara ile kapsamlı bir toplantı yapması da bekleniyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Trump ile görüşecek olması, Türkiye’de birtakım çevreleri kızdırdığı gibi Neocon görünümlü Küresel Güç Odakları da devreye girdi.
İsrail’den Yunanistan’a; özellikle ABD içerisinde çatlak sesler yükseliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yurtiçinden tepki gösterenlerin en temel argümanı Amerika’nın İslam Dünyasında sivil Müslümanları katletmesi ve Gazze’de İsrail’i açıktan destekliyor olması.
Elbette, ABD’nin ve Trump’ın Ortadoğu siyasetine müdahalesini ne tasvip ediyor ne de destekliyoruz.
ABD’nin yakın zamanda Afganistan ve Irak’ta gerçekleştirdiği insanlık dışı işgalini unutmuş değiliz.
Ama gelinen noktada uluslararası siyasette tasvip etmediğiniz ve eleştirdiğiniz bir devlet ile ilişkileri sürdürmek zorundasınız.
Amerika halen Türkiye’nin hem stratejik ortağı hem de NATO’da her iki devlet beraber hareket ediyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Filistin/ Gazze ve Katil Devlet İsrail ile ilgili görüş ve tavrı hem net hem de açık. Üstelik birçok uluslararası toplantıda açık yüreklilikle dile getiriyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kaleme aldığı; “Adalet ve Refah için Türkiye’nin Diplomatik Vizyonu” başlıklı makalesi, ABD’nin en önemli basın/ medya kuruluşlarından biri olan Newsweek’te İngilizce olarak yayımlandı.
Makalenin özetinde, dünya üzerindeki belirsizlik ve çatışmalar hatırlatılarak; uluslararası düzen üzerindeki baskılar anlatılmış. Türkiye’nin konu ile ilgili eylem ve çabaları dile getirilmiş.
Türkiye’nin uluslararası siyasette en temel iddiasının; “adalet, barış ve dayanışma merkezli; kapsamlı, karmaşık ve can yakıcı krizlerin ortasında kendi güvenliğini ve insanlığın ortak geleceğini de gözeten bir vizyonla hareket etmek” olduğu bu makalede yer alıyor.
Dünya beşten büyük!
Beş ülke halen dünya üzerinde kırbacını şaklatıyor.
Türkiye, bu kırbacın sökülüp atılması için mücadele veriyor.
BM, çok katmanlı jeopolitik sınanmalara rağmen çözüm üretemez hale getirildi. Bu boşluk ortamında, Türkiye; dış politikasının merkezine diyalog ve arabuluculuk diplomasisini yerleştirdi.
Türkiye’nin dünyanın en çok insani yardım sağlayan ülkelerinden biri olması, köklü tarihi birikimi ve sahip olduğu değerlerden kaynaklanıyor.
Ortadoğu’yu karıştıran ve kana boğan insanlık dışı harekete karşı yakında Gazze’nin kurtuluşu ile dur denilecek.
Küresel Gücün aparatı, köleleştirilmiş İsrail; ancak güçten anlar!
Türkiye, insanlığın onurlu ve adil bir istikbal yürüyüşüne öncülük etmeye devam edecektir!
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın altı yıl sonra Beyaz Saray ziyareti gerçekleşecek.
ABD Başkanı Trump, ikinci başkanlık döneminde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ilk kez Beyaz Saray'da ağırlayacak.
İlk başkanlık döneminde Trump, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı 2017 ve 2019'da iki kez Beyaz Saray'da ağırlamıştı.
İsrail medyasında yer alan bir habere göre, Trump, şöyle demiş; “Netanyahu beni… (küfürlü bir ifade burada yazamadım) malamat/rezil-rüsva etti!”
Çağdaş Firavunların emrinde hareket eden Netanyahu, Trump’ın barış iddia ve söylemlerini alaşağı etti. ABD Başkanı Trump’ın “savaşı sonlandıracağım” iddiası çöpe atıldı.
İsrail, İslam Dünyası/Filistin’in mülkü/tapusuna çöken mahalle zorbası; Gazze’ye gayrimenkül gözüyle bakan bir savaş kabinesi var.
Yahudiler, İsrail’de yeni yılın başlangıcına hazırlanıyor.
Yahudi takvimine göre yılbaşı olarak kabul edilen ve İbrani aylarından Tişri'nin birinci günü (genellikle Eylül sonu veya Ekim başı) kutlanan dini bayram; “Roş Aşana (רֹאשׁ הַשָּׁנָה)” öncesi dokuz gün oruç tutulur/ Yom Kippur (יוֹם כִּפּוּר ).
Yahudileri oruç sonrası Korku Günleri bekler. Yamim Noraim (ימים נוראים). Yahudiler, günahları ve insanlığa karşı işledikleri suçlar için tövbe/dua ederler.
İsrail, yeni yıla eşi benzeri görülmemiş bir stratejik sıkıntı içinde ve her cephede endişe verici bulutların arasında girecek.
İsrail için Uluslararası İzolasyon başlatılacak.
“İsrail'e olabildiğince saldır!”
Dünya sokaklarında toplumlar, bu şekilde çağrı yapıyor.
Yeni yılda, İsrail’in Korku Günleri tekrar başlayacak.
Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah es-Sisi, İsrail'i; “tüm ulusların güvenliğini” tehdit eden bölgesel bir saldırgan olarak göstererek, diplomatik olarak bir savaş nedeni (casus belli) sayıyor.
İslam ve Arap dünyası Sisi’nin bu çağrısına davet ediliyor.
Mısır, Ortadoğu’nun en kalabalık ve en büyük ordularına sahip ülkelerinden biri.
İsrail’i tedirgin eden Türkiye- Mısır Deniz ve Hava Kuvvetlerinin katıldığı tatbikat.
Türkiye-Mısır Dostluk Denizi (Bahr El Sadaka) Tatbikatı, Mısır ile Türkiye arasında ikili ilişkileri ve karşılıklı çalışabilirliği geliştirmek için 22-26 Eylül 2025 tarihleri arasında Aksaz/Muğla’da icra edilecek.
Tatbikata Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndan; 2 Fırkateyn, 2 Hücumbot, 1 Denizaltı, 1 İnsansız Deniz Aracı, 1 Deniz Karakol Uçağı, 4 Helikopter, 2 İHA ve 1 SAT Timi ile Hava Kuvvetleri Kuvvetleri Komutanlığı’ndan 2 F-16 savaş uçağı; Mısır Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndan 1 Fırkateyn, 1 Hücumbot ve 1 SAT Timi katılıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Trump ile görüşeceği 25 Eylül’de; “Tatbikatın Seçkin Gözlemci Günü faaliyeti” tatbikat ile sonlandırılacak.
Türkiye, sahip olduğu gücün zirvesinde.
Ankara aynı zamanda askeri gücünü de artırdı. İHA ihracatçısı haline geldi ve 2022'de Rusya-Ukrayna savaşı patlak verirken Rusya-Ukrayna görüşmelerinde arabuluculuk yaparak; kilit aktör haline geldi.
Türkiye, BRICS ve Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) ekonomik bloklarına yönelik faaliyetlerini ve Afrika'daki rolünü de artırdı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “TRÇ” / Türkiye-Rusya-Çin İttifakı söylemi Türkiye’nin bölgesel rolüne işaret ediyor.
2017 Katar krizinde diğer Körfez ülkelerine karşı Katar'ı destekleyen Türkiye; Suudi Arabistan, BAE ve Mısır ile barıştı.
Türkiye, askeri gücünü hem Suriye’de hem de Karabağ Zaferinde test etti.
Türkiye, komşuları ile “Sıfır Sorun” söylemini tekrar gündemine aldı ve İsrail hariç bölgenin tüm ülkeleri ile ilişkilerini iyileştirdi.
Tüm bu gelişmeler, Türkiye’nin/ Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Trump karşısında pazarlık gücünü arttırıyor.
Başkan Trump’ın, mevkidaşı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı 25 Eylül'de Beyaz Saray'da ağırlamakla kalmayacağı; aynı zamanda geliştirilmiş F-16 ve F-35 Müşterek Taarruz Uçaklarının satışı da dahil olmak üzere çeşitli askeri anlaşmaları da görüşeceği paylaşılmıştı.
Türkiye’nin, savunma ve mühendislik alanındaki yerli üretim çabası; aslında batılı silahları entegre edebileceğini gösteriyor.
Türkiye, İsrail’in kendisine karşı yapabileceği bir Nükleer Saldırıya karşı kendini güvene alma hakkına sahip ve anında İsrail’e karşı koyabilir.
Netanyahu’nun İsrail halkına maliyeti çok büyük olacak!
Trump, Haydut Devlet İsrail’in eylemlerine dur demek zorunda ve Türkiye’nin liderliğinde bölge odaklı güvenliği desteklemek zorundadır. Eğer bölge güvenliğine katkı sağlayamazsa ABD; gelecekte daha büyük sorunlarla uğraşacaktır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurul Salonu'nda düzenlenen Filistin Meselesine Çözüm Bulunması ve İki Devletli Çözümün Hayata Geçirilmesi Konulu Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferansı'nda dediği gibi; “Filistin davası artık dünyaya mal olmuştur.”
Türkiye, barış ve istikrar için çabalıyor; nihayetinde.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yolu açık olsun. Selamet ve afiyette olması temennisiyle.
.
Mehmet Yıldırım, dikGAZETE.com