Türkiye’nin Pasifik Koridoru
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Ortadoğu’da ilk ziyaretini İsrail’e gerçekleştirdi. Amerika’nın bu ziyareti şaşırtıcı olmasa gerek. İsrail, Amerika için doğal müttefik.
ABD’li bakan, Netanyahu ile yaptığı görüşmede; “İran’ı Ortadoğu’nun ‘en büyük’ istikrarsızlık kaynağı” olmakla suçlasa da İsrail, Ortadoğu’nun başına musallat olmuş bir ülke.
Netanyahu, bu ziyaretten açık çek aldığı için; “İsrail’in ABD desteği ile İran’ın işini bitireceği” tehdidinde bulundu.
Netanyahu, “Cehennemin Kapılarının açılacağını” söyleyerek adeta Trump’ı cehenneme sürüklüyor. Netanyahu’nun açılacağını söylediği Cehennem Kapısından; İsrail mi Trump mı geçecek, göreceğiz.
ABD Başkanı Donald Trump, İsrail üzerinden ABD-Hindistan arasında önerilen ticaret koridoru üzerine kafa yoruyor. Biden yönetimi tarafından tasarlanan Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru (IMEC) projesi; Çin’in “Bir Yol Bir Kuşak/ Yeni İpek Yolu” projesine alternatif olarak gündeme taşındı.
Donald Trump, Hindistan ile İsrail'i birbirine bağlayan koridoru öylece övmüyor. Trump şimdi Çin'i hedef alıyor ve bu koridor aracılığıyla Körfez ülkelerinde Ejder'in artan etkisini azaltmak istiyor. Körfez Arapları ile İsrail arasındaki gerginlik azaltılacak.
Trump, Beyaz Saray'da Hindistan Başbakanı Narendra Modi ile yaptığı görüşmede, iki liderin “tarihin en büyük ticaret yollarından birinin inşasına yardımcı olmak için birlikte çalışma konusunda anlaştıklarını” söylemişti.
Bu proje ile Hindistan, İsrail ve İtalya arasında demiryolu ve deniz altı kabloları ile birçok devlet birbiri ile bağlanacak.
Projenin kilit ülkesi İsrail. İsrail ve Hindistan arasında bölgede önemli jeopolitik ve ekonomik inovasyon planlanıyor.
Hindistan, devasa nüfusu ile Pasifik’ten Ortadoğu’ya İsrail üzerinden Akdeniz, Avrupa ve Amerika’ya açılacak.
Küresel Güç, İsrail’i uluslararası ticaret ağlarının odağı haline getirmek istiyor. Tüm ticaret yolları İsrail’den geçecek. Böylelikle; İsrail, siyasi ve ekonomik lojistik merkezi haline getirilecek.
Ortadoğu’da nükleer güç olan İsrail bu koridor vasıtası ile hem doğu yaka hem de batı yaka da hâkim güç olacak. İsrail’in lojistik merkezi haline dönüştürülmesinde başta Gazze olmak üzere Batı Şeria’da ki Filistinlilerin susturulması ve bölgeden uzaklaştırılması gündemde.
Türkiye, Mısır ve Ürdün şimdilik kuvvetli bir şekilde bu projeyi ret etti. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan meslektaşları ile yoğun temas halinde.
Trump’ın Gazze'yi lüks bir tatil köyüne dönüştürüp nüfusunu kovma fikri sadece pratik değil aynı zamanda tarihe, adalete ve sağduyuya bir hakarettir.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a göre; İsrail Başbakanı Netanyahu'nun Gazze'deki ateşkesi sürdürmeye niyetli değil. Netanyahu rehineleri alıp soykırım yapmak istiyor. “Tüm rehineleri alır almaz, Netanyahu'nun niyeti maalesef savaşı yeniden başlatmak. Çünkü Amerikalılar dışında onu durduracak ne bir baskı ne de başka bir güç var.”
Trump; seçim kampanyasında kullandığı Gazze Savaşını sonlandıracağı mesajı boşa çıkacak gibi.
Türkiye, karşı hamle olarak Pasifik üzerinde yeni bir iş birliği geliştiriyor. Pakistan, Malezya ve Endonezya üzerinden bir hat çekiyor. Bu üç Müslüman ülke zaten Türkiye ile dost.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dostluğu ileri aşamaya taşıyıp; küresel savunma paktını hayata geçiriyor. Japonya da bu hatta dahil edilmeli.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş da Japonya’yı ziyaret ederek bu sürece katkıda bulunuyor. Numan Kurtulmuş, Japonya’da yaptığı açıklamada; Japonya’nın Filistin devletini tanıdığını hatırlatarak hem Filistin hem de Suriye için destek istedi.
Meclis Başkanı Kurtulmuş’un da belirttiği gibi; mevcut uluslararası kurumlar ve anlaşmalar küresel sorunları çözmede yetersiz kalıyor. Çok kutuplu dünya siyasetinde Türkiye ve Japonya birikimleri ile yer alacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Küresel Kuşatmayı” yarmak için Pasifik’e çıkartma yapsa da maalesef Türkiye içerisinde bazı politikacılar bu durumu kavramada sıkıntı yaşıyor.
İyi Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nun; “Türkiye elini Pakistan'a Endonezya'ya, Malezya'ya mı uzattı? Yoksa Türkiye; Türkiye'nin geleceğinin huzur ve refah içinde geçmesini temin etmek üzere Mustafa Kemal'in kurduğu cumhuriyette medeni ülkelere mi, demokratik ülkelere mi elini uzattı?” açıklamasındaki kast ettiği medeni ve demokratik ülkeler kim?
Dünya siyasetinde bir ülkenin medeni veya demokratik olup olmaması bir ölçü değil. Dervişoğlu; “Medeniyet dediğin tek dişi canavar” sözünü hatırlamıyor olabilir mi?
Cumhurbaşkanlığı seçimi için aday yarıştıran CHP ile İyi Parti ne yazık ki Türkiye’nin Dış Siyaseti ile ilgili iyi sınav vermedi.
Türkiye, Pasifik Koridoru ile Türkistan Coğrafyasını birleştirebilirse ki birleştirebilecek kapasiteye ve kararlılığa sahip; Avrasya’dan Pasifik’e güçlü bir teşkilatlanmayı başlatır.
Türkiye, Pasifik Türkistan Koridoru insanlık için güvenlik endişesini ortadan kaldırıp; refah ve huzuru getirecek.
.
Mehmet Yıldırım, dikGAZETE.com