- 20-07-2025 17:07
- 1737

Xabze; gençlere yasa(k)lar
Çerkeslik zor bir zanaattir; Özellikle gencine, kadınına, zayıfına. Medeni haliniz bile söz hakkınızı etkiler. Eğer gençseniz, sizden büyük olanları ölüm pahasına dinlemeniz ve onlara itaat etmeniz beklenir. Belki diğer toplumlardaki gibi, kadınların sürekli bir susturulma hali yoktur, fakat eğer evliyseniz muhakkak artık toplumun biraz dışında olmanız beklenir. Ta ki belli bir yaşa erişene, saçlarınız ağarana kadar.
Bir asker gibi kendini buyrulanı yapmakla yükümlü Çerkes gençleri, artık 1700’lerin askeri koşullarında yaşamıyor. Bununla beraber Çerkes yaşlıları da artık orduları yönetmiyor. Fakat toplumda hala öncülük, örneklik gibi vasıfları ve önde yürüme sorumlulukları var. Yaşı tam genç ile yaşlı arasında bir yerde hem büyüklerin sözlerini dinleyip koşuşturacak, hem de kararlar alıp öncülük edecek durumda biri olarak, bu hoş ve zor sınırdan yazıyorum; xabze, sadece Çerkes gençlerinin uyması gereken bir takım giyim kuralları değildir. Üzerine defalarca kitap yazılan bu bin yıllık anayasa hakkında kafamızda nasıl soru işaretleri olabilir, onu nasıl eksik, yarım ve kendimize göre yorumlayabiliriz?
Toplumsal kurallar, toplum için. Bu toplumun, uluslararası kabul, görünür olma, özgürlük, anavatanda sürekli yaşanan insan hakları ihlalleri, diasporada faşist saldırılar, savaşlar, gençlerin küresel sanal dünyada kayboluyor olması, derneklerde çalışmanın özveri gerektiriyor, artık kültür merkezlerinin profesyonelleşmesi gerekiyor olması, çok ciddi dertleri var.
Hal böyleyken bir sevindirici haber daha aldık; Büyük Çerkes Özgürlük Meclisi’ne atıfla Çerkesya Ulusal Meclisi’nin kuruluşu. Şimdi yaş itibariyle benim büyüklerimi eleştirme hakkım bulunmuyor. Bu ikinci örgütlenme, daha önce de ulusal konsey kuruldu ve İstanbul’da yapılacak olan toplantıya tıpkı bugün olduğu gibi bir davet gerçekleştirildi. O konseyi kuran kişilerden sanırım sadece biri kaldı.
Kısa ömürlü bu yapıların neden kısa ömürlü olduğunu xabze, qunah, apsuara üzerinden anlatayım size; büyüklerim bilirler, ne Cahar Dudayev, ne Vladislav Ardzinba kalkıp, gelip devlet başkanı olmamıştır. Büyükler, toplumun önde gelen isimleri toplanmış, günlerce konuşmuş ve Çeçen toplumuna, Abhaz toplumuna liderlik etmeye en uygun kişiyi tespit etmiş, onun yanında, ona destek olacak kişileri tespit etmiş ve bu görevi kendilerinden talep etmiş, onlar da büyüklerinin sözlerini emir bilerek vazifeyi omuzlamışlardır.
Bilmiyorum anlaşılıyor mu?
Aksi takdirde, birkaç yılda bir yıkılıp yenisi kurulan bu yapılarda, kendi arkadaş, tanıdık çevremiz ile kurduğumuz uluslararası misyona sahip yapılarla, çok başlılık, uyumsuzluk ve amatörlük görüntüsü veriyoruz. Üzgünüm artık birinin söylemesi lazım bunları; bu ülkede bir videoyla kurulup sonra akıbeti belli bile olmayan güya uluslararası yapılar bile kuruldu. Rica ediyorum bu Çerkes toplumuna biraz saygı gösterilsin.
Önce bir xase için açık davetinizi dile getirin, isim isim davet edin, her ilden, her boydan, soydan, meslekten, toplumun önde gelen isimleri zaten belli. Sonra birlikte bir ulusal meclis oluşturacak kişilerin listesini çıkarır ve Avrupa’dan Ürdün’e bütün diasporayı temsil edecek tek bir yapı kurarsınız.
Bu yazıyı affınıza sığınarak tamamlıyorum, birinin artık açık açık bu yanlış konumlanmış çiti aşması gerekiyordu.
Geçen hafta Kabardey Balkar’da, tıpkı Çeçenistan’daki gibi bir trafik polisi bıçaklandı. Saldırgan öldürüldü, birkaç kişi tutuklandı ama kimlikleri saklandığı için kaç kişi olduklarını bilemiyoruz. Bu olay üzerine Kokov, bu durumun “ülkeyi yıkma girişimleriyle bağlantılı” olduğunu söyledi. Size Guadze’nin çevirisiyle aynen aktarıyorum: “Bugün yasaya karşı gelmeye çalışan herkes yok edilecek... Her ilçede çalışın -eğer bir yerde gençlerimizin yanlış yola girdiğine dair işaretler varsa-, onları ölümden kurtarmalısınız. Başka yolu olmayacak. Yakınlarıma ve dostlarıma şunu bildirmek istiyorum ki kimseye merhamet gösterilmeyecek.”
İşaretten kasıt nedir, kime göre, ne, vatanı bölme suçu yoluna girildiğine dair işaret olabilir? Mesela bir bayrak, bir şarkı, işaret olabilir mi? Şu anda 50’den fazla gencin tutuklu olduğunu, çoğu hakkında hiçbir delil bulunmadığını da yazıp, bütün bu karmaşada “kızlar ne giysin” diye tartışanlara selam ediyorum.
Güzel günlerde...
.
Ülkü Menşure Solak, dikGAZETE.com