MOSKOVA
1984 yılı... ABD ve İngiltere istihbaratı, endişe içindeydi. Endişenin nedeni Azerbaycan'ın ulusal lideri, o dönem ise SSCB Başbakan Birinci Yardımcısı Haydar Aliyev'in Sovyetler'in başına getirilip getirilmeyeceği sorusuydu. Çünkü dönemin Sovyetler Birliği lideri Yuri Andropov, Haydar Aliyev’i kendi halefi olarak görüyordu.
O dönem, Haydar Aliyev'in danışmanı olan Yuri Soloduhin'in anılarını paylaşan oğlu Oleg Soloduhin'e göre; “Andropov, Mihail Gorbaçov'u değil, Aliyev'i halefi olarak görüyordu. Andropov, Aliyev'i SSCB Başbakanı görevine getirmeyi ve ona geniş yetkiler verilmesini planlıyordu. Fakat SSCB lideri Andropov'un zamansız ölümü, Aliyev'in iktidarda yükselmesine engel oldu."
Ünlü Rus gazeteci Sergey Brilyov da Rossiya-1 TV kanalında, kendi hazırladığı "Mihail Gorbaçov: Bugün ve O dönem" adlı belgeselinde, İngiltere'nin 1984 yılında SSCB başına Aliyev veya Gorbaçov'un getirilip getirilmeyeceği hususunda ciddi bir beklenti ve merak içine girdiğine dikkat çekmişti.
Sonuçta Mihail Gorbaçov başa getirildi ve birkaç yıl sonra SSCB dağıldı.
Ve son yıllarda Rusya'da siyasiler, uzmanlar Haydar Aliyev'i saygıyla hatırlamaya başladı. Örneğin; 2020 yılında, Rusya Liberal Demokrat Partisi Başkanı Vladimir Jirinovski, Haydar Aliyev'in (1923-2003) Sovyetler Birliği'nin son lideri Mihail Gorbaçov'un yerine Devlet Başkanı seçilmesi gerektiğini belirterek, "Komünistler o dönem hata yaptı!" diye eleştiride bulunmuştu.
Fakat, Haydar Aliyev, Sovyetler dağılınca kendi vatanı Azerbaycan'ın başına geçti. Haydar Aliyev, bugünkü Azerbaycan devletini inşa etti; ülkenin parçalanmasını isteyen güçleri yerle bir etti. Dünyanın önemli güç devletleriyle ilişkileri artırdı. Evet, Haydar Aliyev, 20. Yüzyıl'ın dünya liderleri arasında girmeyi başardı.
Bugün Haydar Aliyev'in oğlu, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, babasının devlet geleneğini başarıyla devam ettiriyor. 2020 yılında Azerbaycan Başkomutanı İlham Aliyev'in muzaffer ordusu, işgalci Ermeni birliklerini yerle bir etti.
Azerbaycan'ın tarihi toprağı Karabağ, işgalden kurtarıldı. Savaş günlerinde İlham Aliyev, Başkomutan olarak askeri üniformayla yattı, kalktı. Ordusunun tüm faaliyetlerine komutanlığını yaptı. Aynı zamanda da yabancı basına demeçler verdi. Demeçler verirken bir Devlet Başkanı olarak şık takım elbiseyle medyanın karşısına çıktı.
Bu da dünyaya bir mesajdı.
Ve mülakatın ardından tekrar askeri üniformasını giyerek ordusunun karargahlarına gitti. İlham Aliyev, böylece birkaç alanda mücadele verdi. Örneğin, Rusya Bilimler Akademisi Şarkiyat Enstitüsü uzmanı Ruslan Kurbanov, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in, Karabağ'ın Ermeni işgalcilerinden kurtarılması için yapılan 44 günlük savaş sırasında tek başına enformasyon savaşında başarılı şekilde mücadele ettiğine dikkat çekmişti.
Rus uzman, "Aliyev anadili, Rus ve İngiliz dili olmak üzere 3 dilde konuşma yaparak, dünyanın önemli medya kurumlarına, o ülkelerin geniş okur kitlelerine açıklama yaptı; mesajını ulaştırdı. Ve böylece Ermeni lobisinden daha başarılı şekilde ve tek başına mücadele etti. Aliyev, hem siyasetçi hem de diplomat olarak bölgenin en güçlü lideri olduğunu kanıtladı" diye kaydetmişti.
İlham Aliyev, dünya tarihine adını büyük harflerle yazdırdı. Çünkü onun komutası altındaki şanlı Azerbaycan ordusu, vatanın namusunu, onurunu ayaklar altından kaldırdı. Azerbaycan toprakları işgalden kurtarıldı.
Bugün İlham Aliyev, bu başarısıyla sınırlı kalmıyor. Azerbaycan Cumhurbaşkanı, geçtiğimiz aylarda Moskova'ya yaptığı resmi ziyaretinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ikili Müttefik Bildirgesi sözleşmesini imzaladı. Daha önce de Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte ikili Şuşa Beyannamesi'ni imzalanmıştı.
Bugün Azerbaycan, dünyanın diğer önemli güç devletleri ile ilişkilerini artırıyor.
İlham Aliyev, adımlarını atarken gerçeklerden yola çıkıyor. Başarısının asıl nedeni de budur.
Geçtiğimiz günlerde Bakü'de düzenlediği uluslararası konferansta da dünyanın önde gelen uzmanlarının önünde bölgesel ve küresel gündemle ilgili önemli mesajlar verdi.
İlham Aliyev'in bu mesajları, dünya kamuoyuna ulaştı. Eğer yabancı basın seni dinlemeyi reddederse, demek ki farklı yöntemleri devreye sokmak lazım. İlham Aliyev, bu taktiğini başarıyla kullanıyor.
Elbette, İlham Aliyev, bir zamanlar Sovyetler'in önemli devlet adamlarından biri olan, Sovyet en üst düzey yönetim kurulu Politbüro üyesi ve gizli servis KGB Generali Haydar Aliyev'in "okulundan" öğrenci. Artı, SSCB döneminde İlham Aliyev, bugün dünyanın önde gelen diplomasi okullarından biri sayılan Moskova Devlet Uluslararası Üniversitesi'nde (MGİMO) akademisyenlik de yaptı. Daha önce Azerbaycan'ı dillerine getirmek istemeyen bazı Rus uzmanlar bile bugün İlham Aliyev ve onun başarılarını kabullenmek zorunda kalıyor. Fakat en önemlisi ise şudur. İlham Aliyev, 21. Yüzyıl'ın önemli dünya liderlerinden biri olarak adını tarihe yazdırdı.