Biden'ın Rusya ile ilgili asıl amacı ortaya çıktı!
MOSKOVA
Size ABD eski Başkanı Joe Biden'ın Rusya ile ilgili 2 bölümlü filmini kurgulamak istiyorum.
İlk Bölüm:
Ağustos 1979 yılı… Dönemin ABD Senatosu Avrupa İşleri Alt Komitesi Başkanı Joe Biden, Sovyet tarafının daveti üzerine ilk kez SSCB'yi ziyaret etti. Haberlerde şöyle yazıyordu: ABD'nin en genç senatörü özel bir görevle SSCB'ye geldi. Biden ve heyeti, Moskova'da dönemin Sovyet lideri Leonid Brejnev, Başbakan Aleksey Kosıgin ve Dışişleri Bakanı Andrey Gromyko ile görüştü. Biden özellikle, Kosıgin'in, “Size güvenmiyoruz ve siz de bize güvenmiyorsunuz. Ve herkesin bunun için ciddi nedenleri var” sözlerinden etkilenmişti. Biden'in anlattığına göre her defa Kosıgin'in sözlerini hatırlıyordu.
Biden, kuzeydeki Leningrad kentini de (bugünkü St. Petersburg) ziyaret etti. İkinci Dünya Savaşı'nda Nazi kuşatması sırasında ölenlerin anısına Piskarevskoye Anıt Mezarlığı'ndaki “Anavatan” anıtına çelenk koyan Biden'a bir anma madalyası da verildi. “Duygulanan” Biden şunları açıklamıştı: “İnsanlık, Leningrad halkına büyük kahramanlıkları için minnettardır. Fethettikleri dünya, hayatlarımızın hedefi olmalı.”
Evet Biden, Sovyetler Birliği ziyaretinden çok “etkilenmiş” ve “duygulanmış”tı.
İkinci Bölüm:
2000 yılı… Vladimir Putin, Rusya Devlet Başkanı seçildikten sonra Biden'in, “sevdiği” Rusya'ya yönelik tutum da değişmeye başladı. Biden, Barack Obama döneminde başkan yardımcısı olarak görev yaptı. ABD, Rusya ile ilişkileri “yeniden ayarlama” politikasına yönelik bir yol izledi. Bu terimi ilk kullanan kişi Şubat 2009'da Joe Biden'dı. Washington, eski Sovyet coğrafyasında Rusya'ya karşı çıkmaya devam etti. Temmuz 2009'da Biden, Başkan Yardımcısı olarak Gürcistan ve Ukrayna'yı ziyaret etti ve ziyaretin ardından The Wall Street Journal ile yaptığı bir röportajda Rusya'nın ekonomik olarak zayıflayacağını ve Moskova'nın Washington'ın politikasını takip etmek zorunda kalacağını iddia etti.
ABD Başkanı olarak Biden, Moskova ile gerginliği artırmaya devam etti; “ABD seçimlerine müdahale!.. İnsan hakları ihlalleri… Saldırgan dış politika!..” gibi çeşitli iddialarla Moskova'yı defalarca suçladı. Ukrayna ihtilafı da Biden'ın “eseri” olarak ortada durmakta. Bunu ABD Başkanı Donald Trump da defalarca söyledi ve söylemeye de devam ediyor.
Şimdi gelelim filmin finaline...
Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva, Biden'ın “Rusya'yı yok etmek” gerektiğini düşündüğünü belirtti. Brezilya lideri, Fransız gazetesi Le Monde'ye verdiği röportajda, Batı'nın Ukrayna'daki çatışmadan “kısmen sorumlu” olduğunu vurgulayarak, “Bu konuda uzun uzun konuştuğum Biden, Rusya'nın yok edilmesi gerektiğini düşünüyordu. Avrupa ise, Washington'ın yanında yer aldı ve şimdi yeniden silahlanmaya milyarlar harcıyor” dedi.
Böylece Biden'ın Rusya ile ilgili asıl amacı ortaya çıktı. On yıllar önce Sovyetler Birliği'ni ziyaret etmesinin amacı da “ilişkileri düzeltmek” değildi. Bu ziyaretlerle ilgili duygusal konuşmaları, anıta çelenk bırakması ve tüm adımları hepsi yalandı. Hepsi bir tiyatroydu. Ne zaman ki Putin güçlü bir şekilde iktidara geldi, Biden gerçek yüzünü göstermeye başladı.
Özetle; bugün Rusya’nın Ukrayna ihtilafı bağlamında attığı adım ve yürüttüğü faaliyetlerinin sorusunun cevabı da burada. SSCB'nin yıkılmasının ardından asıl hedef Rusya idi. 1979 yılında “genç senatör” olarak ilk kez Rusya'yı ziyaret eden Biden'ın esas amacı buydu.
Fakat, 2000 yılından sonra durum, Rusya'nın lehine değişmeye başladı.