ATAYURT TÜRKİSTAN’DAN GÖZLEMLER… DERTLERİMİZ!..
Türkistan neresidir?
Hazar’ın ve Horasan’ın Doğusu. Karadeniz ve Hindistan’ın Kuzeyi…
Kutlu ecdadımız ULUĞ TÜRKİSTAN demiş.
Asırlarca Kafkasya Dağları, Hazar… Sonrasında Rus, Çin, İngiliz derken savaşlar ayrı düşürmüş bizi.
Sonra SSCB yıkılmış. Emperyalizmin bocalaması ya da yeni dünya düzenine geçiş diyelim. Bu boşlukta Bağımsız olmuş Türk Boyları’nın bazıları.
Kazakistan, Türkmenistan, Kırgızistan, Özbekistan, Azerbaycan, Tacikistan… Hatta Moğolistan ve Afganistan… Bu yurtlarımıza Pakistan’ı da eklemeliyiz.
Hásılı Türkistan böyle kocaman bir coğrafyadır.
Bu kutlu Atayurtlarımızı Çin ve Rusya işgal ediyorlar. İkiye bölüyorlar Türkistan’ı.
Bu bölünüş Osmanlı’nın zayıfladığı döneme rastlar. Türk Milleti, tarihinde kardeşine her şeyi ile KARDEŞ diyememenin karşılığını paramparça olarak gördü, görüyor.
Şimdilerde züğürt tesellisi, “Türk Milleti’nin tarihin her döneminde birden fazla devleti oldu.” diyoruz.
Neden peki?
Neden Rusların hep bir devletleri oldu. Şu anda Putin yeniden birleşik Slavların mücádelesini veriyor? Hatta akraba bir ülkeye saldırmaktan dahi çekinmedi.
Z. Gökalp Merhum diyor ya;
“Vatan; Ne Türkiye'dir Türklere, Ne Türkistan,
Vatan; Büyük ve müebbet bir ülkedir; Turan.”
Şunu görmeliyiz!..
TURAN BÜYÜK TÜRK MİLLETİ İÇİN HAYAL YA DA BİR GÜZEL MEFKÛRE DEĞİL, TURAN ZORUNLULUKTUR. Bu zorunluluk aşama aşama kazanılmalıdır.
Milletimizin Medeniyet Coğrafyamızdaki öncülüğü için, bekâsı, Ümmetin bir arada hâreket edebilmesi için Turan şarttır.
“Turan hayaldir.” diyenler dâlálet ve gaflet içindedir.
Solcu, Batıcı ve çağdaş pozlarda bunu diyenler işbirlikçi ve emperyalist batıya duydukları özen yalakalığa ve şahsiyetsizliğe, akabinde işbirlikçiliğe hatta casusluğa dönüşmüştür.
Atatürkçü pozlarda hani “Atatürk Milliyetçisi’yiz” deyip, Turan’a arkasını dönen hatta düşmanca bakanlar ayrı bir derttir Milletimize…
Bunlar hepten ikiyüzlüdür.
Bir yandan Atatürk’ün Turanla ilgili olmayan sözleri ile övünüp diğer yandan Turan düşmanlığı tam bir hezeyandır. Bunların bir kısmı “Biz Türkiye Milliyetçisiyiz!” diyor.
Sınırımızın yanında Batısında doğusunda “Biz Türküz” diyenlere ne diyecek bu adamlar?
Atatürk’ün doğduğu topraklardaki soydaşlarımıza ne diyecekler?
Cehalet ve hezeyan…
İslâmcı pozlarda “Turan hayaldir” diyenlerin durumu daha da acıdır. Bunlar devleti, Millî Birliğimizin İslâm Tarihi’ndeki önemini, Müslüman Türk Milleti güçlü iken ümmetin Uzakdoğu dahil nasıl korunduğunun farkında olmayan kimliksiz adamlardır.
Uzakdoğu İslâm Ülkeleri’ne dâhi Ordu, Denizci, Mühendis, İslâm âlimi gönderirken Osmanlı Türk Devleti ne ile gönderdi zannediyorlar?
Yattıkları yerden imânları ile değil, çünkü hâlis imân adamı yatırmaz, iğne üzerinde tutar.
Hâlis imân sahibi asla esáret kabul etmez. Sünepe olamaz.
İslâm Dünyası’nda emperyalizmin din yoluyla yaptığı tahribat çok büyüktür.
Düşünün 17. YY.’da Selefilik ve Vehhabilik ile başlayan süreç, FETÖ, Muz Tarikâtı, Kalkancı, Müslümcü, DEAŞ, Boko-Haram vs. ile parçalama ve fitneye devam etmektedir.
Konuma dönmek istiyorum.
Türkistan’dayım…
Ruslar, ULUĞ TÜRKİSTAN’ı unutturmak için Büyük Öncümüz Hoca Ahmed YESEVİ Atamızın yaşadığı Yesi kentinin adını Türkistan olarak değiştirmişler.
Maksat ne?
Maksat Büyük Türkistan’ı unutturmak…
Gördüğüm birçok güzel şey var. Öncelikle Türkiye Türkçesi ile Kazakeli Türkçesi’nin yakınlaştığını, Rusça yerine ortak kelimelerin daha çok kullanılmaya başlandığını gördüm.
Her yerde Türkiye Türkçesi bilen birilerine rastlamak mümkün. Ancak bunun birinci kaynağı FETÖ’nün açtığı Türk Liseleri… Devletimiz bu liseleri Kazakistan Eğitim Bakanlığı’na devrettirdi. Ancak Kazakistan Kökenli eğitim kadrosu aynen duruyor. Yani FETÖ’nün kadrolaştırdığı eğitimciler. 15 Temmuz İhanet Darbesi’nin ders olmasını diliyoruz.
Biliyorsunuz Türkiye’deki FETÖ’cülere ders olmadı. Burada Kazakistan Devleti dileriz takip eder.
Konusu açılmışken burada Suudi kökenli Selefilik, güçlenmeye ve çoğalmaya devam ediyor.
Resmen Suudi Arabistan sokaklarındaki kıyafetlerin aynına rastlıyorsunuz. Yani kültür de hedefte…
Türkiye’den farklı cemaat ve tarikatların buralarda kurs, okul, yardım kuruluşu gibi yapıları var.
Bu güzel. Ancak Türkiye’de olduğu gibi buralarda da birbirine küsler!..
Dileriz Avrupa’da olduğu gibi burada da tarikat-cemaat camileri açmazlar…
Kimse kusura bakmasın! Avrupa’da adı 40 yıl önceki gibi TÜRK CAMİİ olmayan buna Diyanet Camii namlı camiler de dahil, Süleymancı, Menzilci, Nurcu, Şucu, Bucu adlı camilerin tamámı gaflettir, dâlálettir.
Burada da aynıları açılırsa komünizmin yapamadığı kötülüğü ve bölücülüğü yapmış oluruz.
Türkistan Kenti’ne Kazakistan büyük yatırımlar yapıyor.
Burayı Türk Dünyası’nın manevi merkezi yapmak istiyorlar.
Bölge bizim medeniyet bölgemiz. TAŞKENT, SEMERKANT, BUHARA, ÇİMKENT, TÜRKİSTAN…
Bölge medeniyet merkezimiz gerçekten de.
Bu şehirlere, Alma-Ata, Bişkek, Tebriz, Bakü, Kazan, Kızıl, Urumçi, Kırım, Mezar-ı Şerif, Belh gibi şehirleri de eklemeliyiz.
Türkistan’da ilk restorasyonları TİKA yapmış, Türk-Kazak H. A. Yesevi Üniversitesi var.
Türkiye’nin yaptırdığı muhteşem bir Cuma Camii var.
Kazakistan Devleti, bir Türk Şirketi’ne burada büyük bir AVM “KERVANSARAY” yaptırmış. Türkiye’den de birkaç şirket kiracı olarak gelmişler.
Yeter mi?
Yetmez…
TRT’nin yayınlarının izlenme oranı çok düşük. Çünkü buralarda yerel Türkçe ile ya da Rusça yayın yapan bir kanalımız yok. Televizyonlarda TRT Çocuk’un yaptırdığı bazı Millî çizgi filmlerin benzerlerini gördüm. Yayın kuruluşları bu konuda birlikte çalışmalı.
Ukrayna-Rusya Savaşı zihinleri adeta ikiye bölmüş.
Rus Psikolojik Harp/Harekâtı, bölgede çok başarılı. Rusya, Ukrayna’nın Ruslara soykırım yaptırdığına inandırmış yaşlıları. SSCB kimliklerini saklayan binlerce insan var buralarda, Rusya’yı çok güçlü gören.
Bu insanlara soykırımın kendilerinin 1928-38 yılları arasında yaşadıkları olduğunu söylemeliyiz. Ayrıca Ukrayna’da olduğu gibi Kuzey Kazakistan’da da Rus nüfusun çok olduğu ve Kazak Türkçesi bilmeyen Kazakların yaşadığı bölgeler var.
Rusya, Ukrayna gibi buraları da karıştırabilir.
Bunun dahi burada anlatılması lazım.
Karabağ Zaferi, Türkiye’de anlatılmadığı gibi buralarda da gereği gibi anlatılmamış.
Bilenler biliyor!..
Özetle; Allah’tan buralardan Merhum T. Özal ve R. T. ERDOĞAN geçmiş.
İyi ki R. T. ERDOĞAN var ve uluslararası ilişkilerde ülkemizden yeterli desteği alamasa da emekleri ve sözü yere düşmüyor. İnsanlar buğday koridorunu Türkiye Halkı’ndan çok daha iyi biliyor. Enerji hatlarını da.
Gençler ordumuzu ve Savunma Sanayimizi yakından izliyor. Kazakistan ile yapılan savunma, teknoloji, birlikte üretim anlaşmalarını ilgi ile takip ediyorlar.
Özet, soydaşlarımızla, dinimiz bir, töremiz bir, sınırlarımız bitişik… Geleceğimiz ortak, dostluklarımız bir, düşmanlarımız da bir.
Buralara fert fert ulaşmalıyız.
Güçlü ve Büyük Türkiye’ye halkımız kadar, Türk ve İslâm Coğrafyası’nın da ihtiyacı var.
Bu nedenle; Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden ve Türk Halkı’ndan çalan, fitne sokan, etnik ya da dinsel bölücülük yapan herkes bilin ki zálimdir, háindir.
Özellikle kredi alıp, bunu dövize yatıran namussuzlar halka isim ve firma olarak duyurulmalı ve ağır cezada yargılanmalıdırlar.
Allah aşkına bu, vatana ihánet değilse vatana ihánet nedir?
Aziz Milletim!..
Dünya geçicidir. Ancak, kıyamete kadar neslimizin Mü’min, özgür ve ázad, güçlü ve bayındır yaşamasını kim istemez?
Sütü ve kanı bozuk olanlar istemez elbette.
Bu dâlálet ve ihânet güruhunu ezip, hız kesmeden istikbále yürümek, çok çalışmak, üretmek ve birlik olmaktan başka çaremiz yoktur.
İçi boş hamásetle bizi uyutanlara da kanmayalım.
Bilelim ki toplum çok çalışarak, üreterek, şuurla ve sorumlulukla davranarak, fedákârlık ve cesaretle muvaffak olur.
Bu yattığı yerden kolay menfaat ve ikbal devşirmeye çalışan iffetsiz adamları da baş tácı yapmak ne büyük hatadır.
.