?>

Provokasyon, Sosyal Medya Yalan ve Kışkırtmaları

E. Yb. Halil Mert

5 yıl önce

Algı yönetimi denen şey ne biliyor musunuz? 
Aldatma ve kalleşliğin, toplumda anarşi, çatışma, fitne ve pislik çıkartmanın kibâr tanımı.
Namuslu insanlar zâhirle amel eder, zâhirle yetinir değil mi? Yani görünenle. Niyet de okumazlar.
Yaşadıklarımıza bakalım.
Son 200 yıldır halkımız ayrı aldatılıyor, yöneticilerimiz ayrı.
Yakın zaman bakın!
28 Şubat Süreci’nde birileri “Din elden gidiyor, hilâfet gelmeli!” eylemleri yaparken, karşısında birileri de “Laiklik, çağdaşlık, demokrasi, insan hakları vs.” diyordu.
Zaman bize iki tarafın da aynı gücün kuklası olduğunu göstermedi mi?
Birileri 2003-2004’lü yıllarda “Bayrak Mitingleri” yaptı, bayrağı mukaddesâtının başına tâc etmiş yeni hükümete karşı. Adeta hükümeti ölümle tehdit edip, hükümeti ve halkımızı FETÖ tarzı yapıların kucağına doğru sürdüler.
TSK’nden ‘dinci’ diye adam atıyorlardı. FETÖ tedbir diye bir münâfıklık geliştirip, Milletimizin evlâdını imân ve töresinden “Allah Rızası” diye kopardı.
Kozmik Oda Operasyonu”nun sonuçlarını gördük sonradan.
Şimdi, birilerine minarelerden solcu şarkılar çaldıran, bunu alkışlatanlar, diğer yandan sözde dindar birilerine salgın ve virüs tedbirlerini bahane edip, cami eylemi yaptırıyor.
Bakıyorsunuz, “Ezan okunurken, müziğin sesini kısın!” diyen abdestli evladımızın bıçaklandığı olayı “Kürtçe müzik dinlerken öldürüldü!” diye yaygara yapıyor abdest ve ezan düşmanı bölücü hâinler.
Zulüm 1453’te başladı” diyenlerle seçimlerde omuz omuza oluyor Milletin imânını istismar eden birileri.
Ayasofya’da Fetih Süresi okunmasına karşıyız!” diyor sözüm ona Milliyetçi birileri.
Merhum Mustafa Kemal’in gencecik bir subayken gidip, yerli halkla birlikte savaştığı, gözünden yara alıp Gazi olduğu, kurucusunun Atatürk’ün dostu, İstiklâl madalyalı Gazi Şeyh Sunusi’nin olduğu Libya için Atatürk’ün partisinde olmakla, Atatürkçü olmakla övünen birileri “Libya’da ne işimiz var?” diyor.
Toplumda oluşturulan şu kokuşmanın yer tutmasını, halkta karşılık bulmasını ne ile izâh ediyorsunuz?
Ben modernim, tam bağımsız olmalıyız” diyor. Bu değerlerin gereğini yerine getiren, teknoloji üretmeye çalışan insanları gericilikle suçlayıp “Onlar gitsin, kim gelirse gelsin!” diyor.

Aziz Milletim!
Salgın ile küresel güçler tüm devletleri tehdit ediyor. Ekonomik anlamda Milli Gücünü elde etmeye çalışan ABD başta olmak üzere bir çok ülke tehdit altındadır. 
Soros denen küresel hâin aracılığıyla dünyanın bir çok ülkesinde iç karışıklık çıkartılmadı mı?
Gezi Eylemleri’nin çıkış gerekçeleri ile sonraki yaşananlara bakınız. Çanakkale misâli hani, “Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ... Hani, tâ'ûna da züldür bu rezîl istîlâ!” diyor ya şair.
Gezi’de de bilin ki dünyanın bir çok yerinde istihbarat servis elemanları bu şiirdeki gibi üşüştüler Milletimizin başına.
Dünya kaynıyor.
ABD’nde bir zenci, insanların gözü önünde öldürüldü. 
Bu olay bahâne edilerek Batı’da olaylar çıktı. 
Doğal…
Çünkü Batı, Afrika’yı yağmalayarak, insanları hayvanlardan daha kötü bir şekilde satarak, çalıştırarak, öldürerek, katliam yaparak zengin oldu. 
70 yıl öncenin Afrika haritalarına bakın bakalım, bir tane Afrika Ülkesi var mı?
Bu gün Türkiye’de birileri, ABD’ndeki ırkçılığı protesto eylemleri yapıyor. Polisimiz müdâhale ediyor.
Hâle bakınız.
Kim bunlar peki? 
Değerli dostlar, son 70 yılda Türkiye, Mısır, Pakistan, İran ve Ortadoğu’da küresel gücün harcadığı para ne kadar biliyor musunuz? 
Türkiye’nin yıllık bütçesinin 20 katı. Bu paraları ülkelerimizdeki işbirlikçilere dağıttılar. Olaylara ve ihânete harcadılar. 
Eğer, dikkatli olmazsanız, gazeteler, mazlumlardan nefret etmenizi, zalimleri ise çok sevmenizi sağlar.” diyor Malcolm X.
Ne karşılığı bu aldatmacalar, dış emperyal güçlerin ülkelerinde borazanlığını yapanlar… 
İşbirlikçi mi demeli, hâin mi? 
Aldatılıyorlar denemez! Menfaatleri var çünkü.
Açın gözünüzü…
Devletimizle halkımız bütünleşmek zorundadır. Ben ABD’ndeki olayları protesto etmek için Türkiye’de toplanmış kalabalığa ilgili polis müdürünün yerinde olsaydım, bir kürsü ve ses sistemi getirtir, yaptıklarının nasıl aptallık olduğunu, kime alet olduklarını anlatan bir konuşma yapardım. Tam sosyal medya malzemesi de olurdu. Milli zeminin insanları, bu haklı tutumu paylaşırlardı.
Dünya zor günlere sürükleniyor. 
Küresel ağalar merhametsiz. 
Sosyal Medya aracılığı ile yalan, fitne çok hızlı yayılıyor. Dolayısı ile toplum, Milli Hassasiyeti yüksek kesimler başta olmak üzere, psikolojik harp ve harekâta karşı olanlar bilinçlendirilmelidir.
Öğretmenler, İmamlar, Subaylar, Polisler başta olmak üzere eğitim, kurs ve seminerler planlanmalıdır. STK bu konuda görev ve sorumluluk üstlenmelidir. 
Kuru hamâset yerine, toplumu bilinçlendirme adına sorumluluklar alınmalıdır. 
Konferanslar, toplantılar düzenlenmelidir. 
TV kanallarında sürekli aynı tetikçi adamlar yerine Milli hassâsiyetleri yüksek başka yüzler çıkartılmalıdır. 
Milli menfaatler topluma anlatılmalı, Milli meseleler, siyasi kamplaşmanın dışına, Milli Değerler zeminine taşınmalıdır. Cumhurbaşkanımız, Milli düşünen ama farklı siyasi yapıların içinde hareket eden bir çok insana hitap edecek fedakârlık ve duruş ortaya koymaktadır. 
Bu gün tüm dünyada ve ülkesinde etkinleşen bir Türkiye vardır; gelinen nokta halkımıza anlatılmalıdır.
Milli Hasâsiyeti yüksek bâzı kesimler hâlâ “çözüm süreci” kullanılarak aldatılmaktadırlar. 
Onlara hâlen bölücülüğün her türüne karşı verilen mücadele ve bölge halkının onurunu incitmeden yapılanlar anlatılmalıdır. 
Bugün CHP ve HDP, bir çok zeminde beraber olmasına rağmen, diğer “sağ” diyebileceğimiz partilerin CHP’nin başını çektiği ittifaklarda yer almasının sebep olduğu sosyal travmalar ve kafa karışıklığı halkımıza anlatılmalıdır.
Günlük polemikler yerine, ülkemizin geldiği nokta, şu anda verilen mücâdele, Devletimizin, Ordumuzun, fedâkâr bazı STK’nın dünyanın bir çok yerinde yaptıkları hizmetler, ülkemizde yatırım ve üretimin geldiği nokta, 2053, 2071 tarihlerinden neler beklediğimiz halka anlatılmalıdır.
Halkımıza bunlar, iktidarın dışında, Milletimizin fedâisi olmuş, bilinçli insanlarca anlatılmalıdır. 
Ne diyor Malcolm X; “Bütün uyuyanları uyandırmaya bir tek uyanık yeter!” o uyanık neden biz olmayalım.

.

Emekli Yarbay Halil Mert, dikGAZETE.com
-Strateji ve Yönetim Uzmanı-

YAZARIN DİĞER YAZILARI