Milletin Teminatı Olan Ülkücü Delikanlılar Vuslat Kervanı Bu Kez Silivri’de Toplandı
ÜLKÜCÜLER SİLİVRİ UÇ BEYLİĞİNDE
İçlerinde bazılarının fiziki yaşları seksene dayansa da ruh yaşı itibariyle kendilerini 18 yaşında gören ve milletin teminatı olan ocak ruhlu ülkücüler, vuslat kervanı bu kez Silivri’de bir araya geldi.
Herhangi bir siyasi makam ve mevki beklentisi olmayan ülkücülerden oluşan vuslat kervanının toplantısı Kur’an’ı Kerim tilaveti ve ardından yapılan dua ile açıldı.
Toplantıya her zamanki gibi ülkücülerin Dede Korkut’u olarak kabul edilen Orhan Çakıroğlu başkanlık yaptı.
Toplantının açılış konuşmasında ülkücü hareketin bu milletin teminatı ve dinamosu olduğunu söyleyen Çakıroğlu, sözlerini şöyle özetledi:
“Ülkücüler bu davanın çilesini çekmiş yiğitlerdir ve bu milletin teminatıdır. Ülkücüler var olduğu müddetçe bu millette var olacaktır. Ülkücüler fedakârlığın zirvesindedir. Bu açıdan Ülkücüler ülke yönetiminde bulunmalı ve yönetmelidir. Bu milletimizin geleceği için zaruridir.
Ülkücüler irfan topluluğudur. Gönüllerdeki birliği fiziki birliğe dönüştürmeliyiz. Biz var oldukça milletimiz var olacaktır. Ülkü Ocakları hep var olacaktır. Biz yaşadıkça Türk milleti yaşayacaktır. Bunun için hiçbir ülkücü kendini küçük görme lüksü yoktur.
Bizler bu tür vuslat toplantılarını Milliyetçi harekete ivme kazandırmak için yapıyoruz. Bizim ocağımız Ülkü Ocakları partimiz MHP’dir. Ülkücülerin iktidar olması için var gücümüzle çalışmalıyız.”
Orhan Çakıroğlu’nun konuşmasının ardından söz alan MHP eski milletvekili Bozkurt Yaşar Öztürk ise ülkücülerin her zaman ve zeminde MHP’nin ve Üç Hilal’in yanında olduğunu, Turan ülküsünün gerçekleşmesi için Ülkücülerin birlik ve dirlik içinde hareket etmeleri gerektiğini belirtti.
“Dün olduğu gibi bugün de MHP’de olmalıyız. Bugün bizi bölmeye çalışıyorlar, bu şer odaklarına fırsat vermemeliyiz. Simgemiz olan Üç Hilali mahzun bırakamayız. 31 Mart tarihine kadar canla başla çalışarak MHP’yi kazandırmalıyız.” diyen Bozkurt, sözlerini, “MHP, Başbuğumuzun emanetidir. Ona sahip çıkmak her ülkücünün görevidir.” şeklinde noktaladı.
Daha sonra söz alan Ozanımız Hilmi Şahballı ise, “Bizler vıttırı vızdık adamlara rağmen bu ülkenin evlatlarıyız. Sevgi ve barış. İçinde bir araya gelmeliyiz. Kimse bizi farklı görmesin. İlmi nakış nakış dokumalıyız. Cehaleti kökten sökmeliyiz. Bir araya gelmeyi bilmeliyiz.” dedikten sonra MHP lideri Devlet Bahçeli için yazıp söylediği “Devlet geliyor Devlet” isimli eserini, bütün salonla beraber okudu.
Ülkücü yazar Selim Çoraklı ise, “Kur’an, oku ve yaz emriyle başlamıştır. Okuma ve yazma, ilmin iki ayağıdır. Ülkücü hareket okuduğu ve yazmayı bildiği müddetçe hep var olacaktır.” diyerek ilmin önemine dikkat çekti.
Şehitliğin önemine de değinen Çoraklı, ardından ülkücü hareketin ilk şehitlerinden Yusuf İmamoğlu’nun kaleme aldığı “Leke” isimli duygu yüklü şiirini okudu.
Ülkücü Yazar Mahmut Yıldırım ise her zamanki gibi ülkücü davanın geçmişi ve geleceğini özetleyen “Bir Türklük paradigması oluşturmalıyız. Ülkücü aydınların bakış acısını minimalden maksimum dönüştürmeliyiz. Bu neslin yükü ağırdır, taşıdığımız yükü gelecek nesiller aktarmalıyız.” şeklinde ilmi bir konuşma yaptı.
Ülkücü hareketin önemli gençlik liderlerinden olan İstanbul Ülkü Ocakları eski Başkanı ve İstanbul MHP eski Milletvekili Mustafa Verkaya’nın kahramanlık şiirinin okumasının ardından söz alan vuslat kervanının vücut bulmasında önemli rol oynayan Hayrettin Alp, “Silivri’de MHP’nin bir uç beyliği vardır. Belediye başkanımız Volkan Yılmaz’a destek için burada toplandık. MHP’nin ışığının devamlı yanması için elimizden gelen gayreti göstermek zorundayız.” şeklinde özetlenen konuşmasının ardından Şeyh Şamil’i anlatan şiirini okudu.
Taş Medreseliler Başkanı Mustafa Dülger ise ülkücü hareketin tarihinin mutlaka yazılması gerektiği üzerinde durdu ve özetle şunları söyledi: “Davamızın çilesini çeken ve ülkemizin teminatı olan Ülkücüler hep var olacaktır. Bu var oluşun destanını mutlaka yazmalıyız. Bu hususta yazarlarımıza büyük iş düşüyor. Mesela mutlaka bir Mamak destanı yazılmalıdır. Mamak’ta 15 yaşındaki ülkücü yiğitlerle 65 yaşındaki Başbuğ, beraber destan yazdı. Bu destanın tarihe en güzel şekilde aktarılması hepimizin görevidir.”
Daha sonra söz alan ocak eski başkanlarından Mustafa Can sözlerini şöyle özetledi:
“Hareketimizin başarısı için ne yapmamız gerektiğini mutlaka belli etmeliyiz. İktidara giden yol milletin gönlünü almaktan geçer. Bunu başarmalıyız. ‘Niye bir araya geliyoruz?’ diye sorulan sorunun cevabı buradadır.
Her şeyi davadan bekleyemeyiz. Suçu MHP’ye yüklemek kolaycılıktır. Bahane üretme yerine iş yapmalıyız. Baba evinde görülen bir hatadan dolayı evi terk eden hayırsız evlat olmayalım.”
Toplantının bitiş konuşmasını yapan Orhan Çakıroğlu, bütün dünyanın korktuğu tek gücün ülkücüler olduğunun altını çizdi ve 12 Eylül darbecilerinin, ülkücülerin gücünü kırmak için yapıldığını beyan etti.
Daha sonra vuslat kervanına katılan ülkücülerle birlikte Kürşat marşı okundu.