Bilim Haini ayrı Bilim İnsanı ayrı

Tarihten bir not: Nasi Almanyası, ilk olarak kim olursa olsun hasta ve bakıma muhtaçları tarayıp gaz odasına tıktı.

Bir filmde, bu programı yürüten profesörün Rus binbaşıya cevabı: "Kaynaklar kısıtlı. Bundan sağlıklı olanlar mı faydalanmalı hasta olanlar mı sizce?"

Bunun sayısız filmde, zirvede dile getirilmesi, anıtların üzerine yazılması nedir sahi?

Bu alemde herkes, kendi rızkıyla doğar. Kendini ifade edişine göre rızkı çoğalabilir de ama varoluş hakedişi hep bakidir. Herkese yetecek toprak da hava da gıda da su da bollukla mevcuttur esasında.

İzin ver, gölge etme yeter!

Kimseyi ayırmamalarının sebebi de; Kendi ırkını da bunlardan temizleyip gelecek nesilleri kusursuz yapacak güya...

Bu “nasi bilim hainleri”nin çok azı yargılandı sonra. 

Çoğu ‘siyayey’ tarafından gizlice bünyelerine katıldı. Yıllardır, “nasi Almanyası”nda kaldığını sandığın deneylere ve uygulamalara devam ediyorlar.

“MeKeultra” -ultra zihin kontrolü- bunlardan sadece biri.

Genetik çalışmalarından ve geldiği noktalardan ise hiç mi hiç bahsedilmiyor.

Hatırla!..

Koyun klonlanmıştı. 

Sonra insan klonlamanın etiği konuşuluyordu; derken hop, konu kapandı ve derinlere indi. Bu alandaki haberler ve yayımlar da bir anda bitti.

Genetik çaprazlamayla “yeni türler” adı altında ürettikleri yaratıkları da hiç görmedin...

Bu bilim hainlerinin yaptığı başka bir uygulama da ilaç şirketleri için deneyler.

Kimsesizler yurtlarında ilaçları çocuklar üzerinde denediler.

Kamplarda insanları ameliyat ederek çeşitli bölgeleri deforme ettiler veya akıl almaz canlı cansız parçalar aşıladılar. Hangi durumda ilaçların, hangi dozun işe yaradığını test ettiler.

Neler neler!..

Aklın dilin varmaz söylemeye çoğunu...

Hadi şimdi gidin, canınız isterse, hiç hakları olmadığı halde, kapıya gelenlere test yaptırın veya bunların aşılarını, “kurtuluş ve tek çare” sanmaya devam edin...

Ve aynı merkezi dogma uzantısı çetelere, milletimiz ne kadar hasta, ne kadar sağlıklı, ne, ne değil, veri tabanı da mı vereceksin yani?!

Hadi ya!

Her sakallıyı deden, her etiketliyi de insan sanma!

“Bilim haini” ayrı “Bilim insanı” ayrı.

“Etiketsiz hain”in zararı kendine, kendi çevresine.

“Etiketli hain”inki, her etiketi bir halt sanan kitlelere.

Alayımıza KAYNAKtan taptaze akıl fikir takviyesi diliyorum...

Ve...

ALAYINI KENDİMİZ KULLANALIM GAYRI!

“Şirk” denilen de tam olarak bu da, gel de anlat şekilci kafalara...

çareSİZSİNİZ…

gerisi koca bir hikaye

yersen tarih olur,

yemezsen tarih yazarsın!

hem İSTİKLÂL hem YAŞAM!

.

Sümeyya Demirel, dikGAZETE.com

Bilim Haini ayrı Bilim İnsanı ayrı

Tarihten bir not: Nasi Almanyası, ilk olarak kim olursa olsun hasta ve bakıma muhtaçları tarayıp gaz odasına tıktı.

Bir filmde, bu programı yürüten profesörün Rus binbaşıya cevabı: "Kaynaklar kısıtlı. Bundan sağlıklı olanlar mı faydalanmalı hasta olanlar mı sizce?"

Bunun sayısız filmde, zirvede dile getirilmesi, anıtların üzerine yazılması nedir sahi?

Bu alemde herkes, kendi rızkıyla doğar. Kendini ifade edişine göre rızkı çoğalabilir de ama varoluş hakedişi hep bakidir. Herkese yetecek toprak da hava da gıda da su da bollukla mevcuttur esasında.

İzin ver, gölge etme yeter!

Kimseyi ayırmamalarının sebebi de; Kendi ırkını da bunlardan temizleyip gelecek nesilleri kusursuz yapacak güya...

Bu “nasi bilim hainleri”nin çok azı yargılandı sonra. 

Çoğu ‘siyayey’ tarafından gizlice bünyelerine katıldı. Yıllardır, “nasi Almanyası”nda kaldığını sandığın deneylere ve uygulamalara devam ediyorlar.

“MeKeultra” -ultra zihin kontrolü- bunlardan sadece biri.

Genetik çalışmalarından ve geldiği noktalardan ise hiç mi hiç bahsedilmiyor.

Hatırla!..

Koyun klonlanmıştı. 

Sonra insan klonlamanın etiği konuşuluyordu; derken hop, konu kapandı ve derinlere indi. Bu alandaki haberler ve yayımlar da bir anda bitti.

Genetik çaprazlamayla “yeni türler” adı altında ürettikleri yaratıkları da hiç görmedin...

Bu bilim hainlerinin yaptığı başka bir uygulama da ilaç şirketleri için deneyler.

Kimsesizler yurtlarında ilaçları çocuklar üzerinde denediler.

Kamplarda insanları ameliyat ederek çeşitli bölgeleri deforme ettiler veya akıl almaz canlı cansız parçalar aşıladılar. Hangi durumda ilaçların, hangi dozun işe yaradığını test ettiler.

Neler neler!..

Aklın dilin varmaz söylemeye çoğunu...

Hadi şimdi gidin, canınız isterse, hiç hakları olmadığı halde, kapıya gelenlere test yaptırın veya bunların aşılarını, “kurtuluş ve tek çare” sanmaya devam edin...

Ve aynı merkezi dogma uzantısı çetelere, milletimiz ne kadar hasta, ne kadar sağlıklı, ne, ne değil, veri tabanı da mı vereceksin yani?!

Hadi ya!

Her sakallıyı deden, her etiketliyi de insan sanma!

“Bilim haini” ayrı “Bilim insanı” ayrı.

“Etiketsiz hain”in zararı kendine, kendi çevresine.

“Etiketli hain”inki, her etiketi bir halt sanan kitlelere.

Alayımıza KAYNAKtan taptaze akıl fikir takviyesi diliyorum...

Ve...

ALAYINI KENDİMİZ KULLANALIM GAYRI!

“Şirk” denilen de tam olarak bu da, gel de anlat şekilci kafalara...

çareSİZSİNİZ…

gerisi koca bir hikaye

yersen tarih olur,

yemezsen tarih yazarsın!

hem İSTİKLÂL hem YAŞAM!

.

Sümeyya Demirel, dikGAZETE.com