Ergenlik süreciyle ilgili bilinmeyen gerçek
Ergenlik süreciyle ilgili bilinmeyen gerçek
- 03-07-2024 06:06
- 7065
- 03-07-2024 06:06
- 7065
ERGENLİK SÜRECİYLE İLGİLİ BİLİNMEYEN GERÇEK
Hayatımız boyunca mücadele verdiğimiz pek çok sorun anne karnında köklenip 10 yaşımıza kadar somutlaşır.
İlk gençlik yıllarından itibaren zor tecrübeler ve mücadeleler yaşamaya başlıyor, genellikle yetişkinlik döneminde bu deneyimlerin kök nedenlerini çözümlemeye çalışıyoruz. Halbuki; travma tetiklenmeleri dediğimiz bu zor deneyimleri yaşamamak veya yaşasak da bunları az hasarla atlatmak mümkün olabilir.
Bu açıdan ergenlik süreci, özbenliğimize ait bu sorunları benmerkezci bir tavırla her şeye ve herkese rağmen ortaya döktüğümüz çok kritik bir süreç olarak öne çıkıyor.
Ergenlik biterken ortaya döktüğümüz bu sorunları, tekrar içimize atma ve hasıraltı etme yoluna gidiyoruz çünkü; benmerkezci tavır geçiyor ve hayatın bizim etrafımızda dönmediğini, herkesin artık küçük bir çocuk gibi bizimle ilgilenmeyeceğini düşünüyoruz. Fakat o kök sorunlar her zaman kalıyor ve sağlıklı düşünme süreçlerimizi baltalayarak kötü deneyimler yaşamamıza sebep oluyor.
Ergenlik sayesinde bu verilerin gün yüzüne çıkması, kutlanacak, sevinilecek bir durumken; günümüzde ergenliğin böyle bir avantajından hiç bahsedilmiyor. Açığa çıkan dışavurumların incelikle ele alınması yerine, “ergenlik bir bela” hatta anne ve baba için “Allah kurtarsın” denilen bir süreç olarak servis ediliyor.
Oysa ki anne ve baba, ergenlik sürecini çocuğun gizil sorunlarını ve travmalarını dışavurduğu bir süreç olarak coşku ve merakla değerlendirse, topluma çok daha sağlıklı bireyler yetiştirebiliriz.
Anne-babalara ve anne-baba adaylarına önemle duyurulur.
.
Nickola Berrygele, dikGAZETE.com
ERGENLİK SÜRECİYLE İLGİLİ BİLİNMEYEN GERÇEK
Hayatımız boyunca mücadele verdiğimiz pek çok sorun anne karnında köklenip 10 yaşımıza kadar somutlaşır.
İlk gençlik yıllarından itibaren zor tecrübeler ve mücadeleler yaşamaya başlıyor, genellikle yetişkinlik döneminde bu deneyimlerin kök nedenlerini çözümlemeye çalışıyoruz. Halbuki; travma tetiklenmeleri dediğimiz bu zor deneyimleri yaşamamak veya yaşasak da bunları az hasarla atlatmak mümkün olabilir.
Bu açıdan ergenlik süreci, özbenliğimize ait bu sorunları benmerkezci bir tavırla her şeye ve herkese rağmen ortaya döktüğümüz çok kritik bir süreç olarak öne çıkıyor.
Ergenlik biterken ortaya döktüğümüz bu sorunları, tekrar içimize atma ve hasıraltı etme yoluna gidiyoruz çünkü; benmerkezci tavır geçiyor ve hayatın bizim etrafımızda dönmediğini, herkesin artık küçük bir çocuk gibi bizimle ilgilenmeyeceğini düşünüyoruz. Fakat o kök sorunlar her zaman kalıyor ve sağlıklı düşünme süreçlerimizi baltalayarak kötü deneyimler yaşamamıza sebep oluyor.
Ergenlik sayesinde bu verilerin gün yüzüne çıkması, kutlanacak, sevinilecek bir durumken; günümüzde ergenliğin böyle bir avantajından hiç bahsedilmiyor. Açığa çıkan dışavurumların incelikle ele alınması yerine, “ergenlik bir bela” hatta anne ve baba için “Allah kurtarsın” denilen bir süreç olarak servis ediliyor.
Oysa ki anne ve baba, ergenlik sürecini çocuğun gizil sorunlarını ve travmalarını dışavurduğu bir süreç olarak coşku ve merakla değerlendirse, topluma çok daha sağlıklı bireyler yetiştirebiliriz.
Anne-babalara ve anne-baba adaylarına önemle duyurulur.