Geçmişin maymunları, günümüzde ne yapıyor?

Geçmişin maymunları, günümüzde ne yapıyor?

Geçmişin maymunları, günümüzde ne yapıyor? Geçmişin maymunları, günümüzde ne yapıyor?

Değişmek, belki korkutucu ama ilerlemek için tek yol.

Ben değişmem” diyen bir insan, nasıl kendini geliştirebilir ki?

Nasıl tekâmül edebilir, nasıl ilerler?

Ya da her değişim iyiye doğru mudur?

Her değişim ilerleme midir?

Kötüye doğru değişim olmaz mı?

Belki de bu kötüye gitme korkusudur değişimin önündeki engel.

Katı kurallar ve çizgilerle çevrili güvenli bir kafes örer insan kendine, bu çizgiler içerisinde değişimden uzak ve konforlu yaşar.

Peki, çizgileri olan ve değişmeyen insanı, çizgili piknik örtüsünden ayıran şey ne?

İnsanı insan yapan gelişebilmesi, yaşadıklarından ders alması ve ilerlemesidir.

Yaşadığı dünya değişirken, zaman değişirken, etrafındaki koşullar değişirken değişmeden kalmaya çalışan insanın kendini etraftan soyutlamaktan başka şansı kalmaz.

Ben değişmem, etrafımdakiler bana uysun, onlar değişsin” derse de karşısına her geleni kendi kurallarına uydurmak, değiştirmek için yersiz bir çaba sarf eder.

Değişime kapalı olmak beraberinden ilerlemeye ve gelişmeye de kapalı olmayı getirir.

Bir günü diğerinden farklı olmayan, hayatına değişiklik katamayan insanın, doğanın mükemmel işleyişine ayak uydurmuş, her gün aynı işi yapan, zekâsı ve yaratma gücü gelişmemiş olması nedeniyle biz insanlar tarafından aptal olduğu varsayılan bir böcekten farksız olduğunu söylemek çok da zor değil.

İnsanın kendisine yapacağı en büyük kötülüktür “ben değişmem” demek; ben değişmem, ben buyum, olduğumdan bir arpa boyu fazlası değilim, çapım bu daha da gelişemem.

Kendi kapasitesine yapılmış ne kadar büyük bir hakarettir aslında bu insanın.

Bir insan, nasıl olur da ilerleme ve gelişme ihtimaline kendini kapatır, neden?

Kendinin mükemmel olduğuna inanmanın bir sonucu bu, üstelik dünyada mükemmel diye bir şey yokken.

Düşünsenize; bir şeyin mükemmel olduğunu düşünmek ne korkunç bir set çekerdi ilerlemenin önüne.

Mükemmel kondisyonda olduğunu düşünen atlet, antrenman yapmazdı, çünkü mükemmel, yaptığı resmin mükemmel olduğunu düşünen ressam da ikincisini yapmak için istek duymazdı çünkü zaten en iyisini yapmış, daha iyisini yapamayacağını bilmenin verdiği ataletle boş boş yaşardı hayatını. Değişmeden ve ilerlemeden.

Ben insanım, değişirim, gelişirim, ayak uydururum, evrimleşirim.

Tıpkı atalarımın milyon yıllar önce yaptığı gibi, ilkel benliğimden sıyrılmak, gelişerek daha iyiye evrilmek için.

Eğer biz maymundan geldiysek, neden hala maymunlar var sorusunun cevabı da belki budur.

Belki o zamanın değişmek istemeyen insanları da o maymunlardır, kim bilebilir ki?

.

Nickola Berrygele, dikGAZETE.com

.

 

Değişmek, belki korkutucu ama ilerlemek için tek yol.

Ben değişmem” diyen bir insan, nasıl kendini geliştirebilir ki?

Nasıl tekâmül edebilir, nasıl ilerler?

Ya da her değişim iyiye doğru mudur?

Her değişim ilerleme midir?

Kötüye doğru değişim olmaz mı?

Belki de bu kötüye gitme korkusudur değişimin önündeki engel.

Katı kurallar ve çizgilerle çevrili güvenli bir kafes örer insan kendine, bu çizgiler içerisinde değişimden uzak ve konforlu yaşar.

Peki, çizgileri olan ve değişmeyen insanı, çizgili piknik örtüsünden ayıran şey ne?

İnsanı insan yapan gelişebilmesi, yaşadıklarından ders alması ve ilerlemesidir.

Yaşadığı dünya değişirken, zaman değişirken, etrafındaki koşullar değişirken değişmeden kalmaya çalışan insanın kendini etraftan soyutlamaktan başka şansı kalmaz.

Ben değişmem, etrafımdakiler bana uysun, onlar değişsin” derse de karşısına her geleni kendi kurallarına uydurmak, değiştirmek için yersiz bir çaba sarf eder.

Değişime kapalı olmak beraberinden ilerlemeye ve gelişmeye de kapalı olmayı getirir.

Bir günü diğerinden farklı olmayan, hayatına değişiklik katamayan insanın, doğanın mükemmel işleyişine ayak uydurmuş, her gün aynı işi yapan, zekâsı ve yaratma gücü gelişmemiş olması nedeniyle biz insanlar tarafından aptal olduğu varsayılan bir böcekten farksız olduğunu söylemek çok da zor değil.

İnsanın kendisine yapacağı en büyük kötülüktür “ben değişmem” demek; ben değişmem, ben buyum, olduğumdan bir arpa boyu fazlası değilim, çapım bu daha da gelişemem.

Kendi kapasitesine yapılmış ne kadar büyük bir hakarettir aslında bu insanın.

Bir insan, nasıl olur da ilerleme ve gelişme ihtimaline kendini kapatır, neden?

Kendinin mükemmel olduğuna inanmanın bir sonucu bu, üstelik dünyada mükemmel diye bir şey yokken.

Düşünsenize; bir şeyin mükemmel olduğunu düşünmek ne korkunç bir set çekerdi ilerlemenin önüne.

Mükemmel kondisyonda olduğunu düşünen atlet, antrenman yapmazdı, çünkü mükemmel, yaptığı resmin mükemmel olduğunu düşünen ressam da ikincisini yapmak için istek duymazdı çünkü zaten en iyisini yapmış, daha iyisini yapamayacağını bilmenin verdiği ataletle boş boş yaşardı hayatını. Değişmeden ve ilerlemeden.

Ben insanım, değişirim, gelişirim, ayak uydururum, evrimleşirim.

Tıpkı atalarımın milyon yıllar önce yaptığı gibi, ilkel benliğimden sıyrılmak, gelişerek daha iyiye evrilmek için.

Eğer biz maymundan geldiysek, neden hala maymunlar var sorusunun cevabı da belki budur.

Belki o zamanın değişmek istemeyen insanları da o maymunlardır, kim bilebilir ki?

.

Nickola Berrygele, dikGAZETE.com

.