Türk-Rus ilişkilerinde derin kripto yapı: FETÖ
Türk-Rus ilişkilerinde derin kripto yapı: FETÖ
- 04-08-2023 06:05
- 3206
- 04-08-2023 06:05
- 3206
Son yıllarda Türkiye Cumhuriyeti Devletinin önündeki en büyük sorun terördür. Bu durum, özellikle iki alanda kendini göstermektedir.
Birincisi etnik ayrımcılık yapan PKK Terör Örgütü, ikincisi ise ülkemizde siyasal İslam çerçevesinde faaliyet gösteren FETÖ Terör Örgütüdür. Her iki yapılanma da laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı faaliyetlerini yürütmektedir. Her iki bölücü faaliyeti inceleyecek olursak Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) ve Yeşil Kuşak Projelerinin tetikçiliğini yapan ve dış destek bulan yapılanmalar olduğunu görürüz.
Peki nasıl oluyor da Atlantik ötesi bir program, bizim yaşam tarzımızı da belirleyecek şekilde milletimiz adına kararlar alıyor. Ülkemizi kafasına göre bölüyor ve daha da vahimi bunların ülkemizde faaliyet gösterebilmeleri için devletin bütün güvenlik bariyerleri körleştirilip yolları açılıyor.
BOP - Büyük Ortadoğu Projesinin mimarı olan ABD senatörü Zbigniew Brzezinski, Almanya doğumlu olup neo-Nazi politikalarını iyi incelemiş bir Nevada senatörüdür. 1975 yılında Jimmy Carter’in diş politika uzmanı olarak görev yapmıştır.
Bu politikalar, 1978 yılında ABD Parlamentosunda kabul edildikten sonra uygulamaya konulmuştur.
Afrika, Ortadoğu, Balkanlar, Kafkaslar ve Orta Asya’da onlarca devletin yapısının değiştirilmesini içeren projenin Türkiye ayağı FETÖ olmuştur.
1980 öncesi ABD’nin tepe tepe kullandığı siyasal İslamcıların yeni misyonu BOP’a ve Yeşil Kuşak Projesine hizmet etmekti. Siyasal İslamcıların artık yeni bir misyonu vardı. Projeyi Brzezinsky yazmış, ABD emperyalizmi uygulamaya koymuştu.
Bu çerçevede yıllar süren siyasal İslam’a maalesef bilmeyerek Türk Milliyetçi çevreler de destek vermiştir. Zira Türk-İslam sentezini savunan Türk Milliyetçileri, İslam paydaşında buluştukları bu bölücü yapıya dokunmamışlar ve ülkedeki bölücü faaliyetleri bir vesile ile görmezden gelinerek yol açılmıştır.
12 Eylül darbesi sonrası uygun iklim hazırlanarak okullar açılmış, kadroları yetiştirilmeye başlanmıştır. Türkiye’de devleti koordine etmeye yönelik faaliyetlerine hız veren ABD destekli bu hain örgüt, 2016 yılının 15 Temmuz’una kadar ülkedeki bütün yıkım politikalarının merkezinde olmuştur.
FETÖ, büyüme ve genişleme süreci içerisinde NATO’nun desteği ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin imkanlarını kullanarak BOP içerisinde bulunan devletlerde faaliyet göstermiş, okullar açmış, ileride bulundukları devletin içerisinde faaliyet gösterecek CIA bağlantılı kadrolar yetiştirmiştir.
Türk Milletinin bu bölgedeki saygınlığını ve nüfusunu kullanarak ABD emperyalizmini yayacak kadrolar kurulmuştur. Bu sürecin Türkiye’ye ve dost ülkelere verdiği zarar, ifade bile edilemez.
Bugün baktığımızda Türkiye’de bu konuda verilen savaşın yanında tehlikeyi gören dost ülkeler, teker teker bu şer yuvalarının kapatılmasını sağlamış, faaliyetlerini yasaklamıştır. Ancak yıllarca Türk Devletinin şemsiyesi altında bu ülkelerde faaliyet gösteren ve örgüte kaynak sağlayan şirketler, halen bölgedeki faaliyetlerini yürütmeye devam etmektedir.
Son günlerde başta Rusya Federasyonu olmak üzere Orta Asya Türk Devletleri’nde bu şirketlerin faaliyetleri mercek altına alınmaktadır.
Rusya Federasyonu’nun bu konudaki dikkati çok önemli olup; önce Kırgızistan ve geçen hafta Azerbaycan’dan da ardı arkasına açıklamalar gelmiştir. Çünkü bu örgüt, yetiştirdikleri devlet insanları vasıtası ile ülkelerin milli birlik ve bağımsızlığını tehdit eder ve milli politikalarını zafiyete uğratır olmuştur.
FETÖ’nün darbe teşebbüsü sürecinde Türkiye’ye yardımcı olan dostumuz Rusya Federasyonu, kendi içindeki ticari, bürokratik ve siyasi FETÖ yapılarından arınmalıdır.
Bizler dostlarımızın FETÖ Terör Örgütü’nün ekonomik faaliyetlerinin sonlandırılmasının yanında, bunların okullarında yetişmiş ve devlet birimleri içerisine sızmış militanlarını takibe alıp, uzaklaştırması gerektiğine inanıyoruz.
Şu unutulmamalıdır ki; global tehlike ve tehdit haline gelen FETÖ Terör Örgütü, İŞİD’den daha beterdir. Sadece Türkiye Cumhuriyeti Devletini ve Türk Milletinin değil bütün dost devletlerin geleceği için bir tehdittir.
.
Dr. Hikmet Çıra, dikGAZETE.com
-Trade Avrasya Organization Yönetim Kurulu Başkanı-
Son yıllarda Türkiye Cumhuriyeti Devletinin önündeki en büyük sorun terördür. Bu durum, özellikle iki alanda kendini göstermektedir.
Birincisi etnik ayrımcılık yapan PKK Terör Örgütü, ikincisi ise ülkemizde siyasal İslam çerçevesinde faaliyet gösteren FETÖ Terör Örgütüdür. Her iki yapılanma da laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı faaliyetlerini yürütmektedir. Her iki bölücü faaliyeti inceleyecek olursak Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) ve Yeşil Kuşak Projelerinin tetikçiliğini yapan ve dış destek bulan yapılanmalar olduğunu görürüz.
Peki nasıl oluyor da Atlantik ötesi bir program, bizim yaşam tarzımızı da belirleyecek şekilde milletimiz adına kararlar alıyor. Ülkemizi kafasına göre bölüyor ve daha da vahimi bunların ülkemizde faaliyet gösterebilmeleri için devletin bütün güvenlik bariyerleri körleştirilip yolları açılıyor.
BOP - Büyük Ortadoğu Projesinin mimarı olan ABD senatörü Zbigniew Brzezinski, Almanya doğumlu olup neo-Nazi politikalarını iyi incelemiş bir Nevada senatörüdür. 1975 yılında Jimmy Carter’in diş politika uzmanı olarak görev yapmıştır.
Bu politikalar, 1978 yılında ABD Parlamentosunda kabul edildikten sonra uygulamaya konulmuştur.
Afrika, Ortadoğu, Balkanlar, Kafkaslar ve Orta Asya’da onlarca devletin yapısının değiştirilmesini içeren projenin Türkiye ayağı FETÖ olmuştur.
1980 öncesi ABD’nin tepe tepe kullandığı siyasal İslamcıların yeni misyonu BOP’a ve Yeşil Kuşak Projesine hizmet etmekti. Siyasal İslamcıların artık yeni bir misyonu vardı. Projeyi Brzezinsky yazmış, ABD emperyalizmi uygulamaya koymuştu.
Bu çerçevede yıllar süren siyasal İslam’a maalesef bilmeyerek Türk Milliyetçi çevreler de destek vermiştir. Zira Türk-İslam sentezini savunan Türk Milliyetçileri, İslam paydaşında buluştukları bu bölücü yapıya dokunmamışlar ve ülkedeki bölücü faaliyetleri bir vesile ile görmezden gelinerek yol açılmıştır.
12 Eylül darbesi sonrası uygun iklim hazırlanarak okullar açılmış, kadroları yetiştirilmeye başlanmıştır. Türkiye’de devleti koordine etmeye yönelik faaliyetlerine hız veren ABD destekli bu hain örgüt, 2016 yılının 15 Temmuz’una kadar ülkedeki bütün yıkım politikalarının merkezinde olmuştur.
FETÖ, büyüme ve genişleme süreci içerisinde NATO’nun desteği ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin imkanlarını kullanarak BOP içerisinde bulunan devletlerde faaliyet göstermiş, okullar açmış, ileride bulundukları devletin içerisinde faaliyet gösterecek CIA bağlantılı kadrolar yetiştirmiştir.
Türk Milletinin bu bölgedeki saygınlığını ve nüfusunu kullanarak ABD emperyalizmini yayacak kadrolar kurulmuştur. Bu sürecin Türkiye’ye ve dost ülkelere verdiği zarar, ifade bile edilemez.
Bugün baktığımızda Türkiye’de bu konuda verilen savaşın yanında tehlikeyi gören dost ülkeler, teker teker bu şer yuvalarının kapatılmasını sağlamış, faaliyetlerini yasaklamıştır. Ancak yıllarca Türk Devletinin şemsiyesi altında bu ülkelerde faaliyet gösteren ve örgüte kaynak sağlayan şirketler, halen bölgedeki faaliyetlerini yürütmeye devam etmektedir.
Son günlerde başta Rusya Federasyonu olmak üzere Orta Asya Türk Devletleri’nde bu şirketlerin faaliyetleri mercek altına alınmaktadır.
Rusya Federasyonu’nun bu konudaki dikkati çok önemli olup; önce Kırgızistan ve geçen hafta Azerbaycan’dan da ardı arkasına açıklamalar gelmiştir. Çünkü bu örgüt, yetiştirdikleri devlet insanları vasıtası ile ülkelerin milli birlik ve bağımsızlığını tehdit eder ve milli politikalarını zafiyete uğratır olmuştur.
FETÖ’nün darbe teşebbüsü sürecinde Türkiye’ye yardımcı olan dostumuz Rusya Federasyonu, kendi içindeki ticari, bürokratik ve siyasi FETÖ yapılarından arınmalıdır.
Bizler dostlarımızın FETÖ Terör Örgütü’nün ekonomik faaliyetlerinin sonlandırılmasının yanında, bunların okullarında yetişmiş ve devlet birimleri içerisine sızmış militanlarını takibe alıp, uzaklaştırması gerektiğine inanıyoruz.
Şu unutulmamalıdır ki; global tehlike ve tehdit haline gelen FETÖ Terör Örgütü, İŞİD’den daha beterdir. Sadece Türkiye Cumhuriyeti Devletini ve Türk Milletinin değil bütün dost devletlerin geleceği için bir tehdittir.
.
Dr. Hikmet Çıra, dikGAZETE.com
-Trade Avrasya Organization Yönetim Kurulu Başkanı-