RAB KAVRAMI ÜZERİNE...

Rab kavramını anlayabilmek için öncelikle bu kavramın türevlerine ve işlevlerine bakmalıyız,

Rab kavramının en önemli türevi “mürebbi/ mürebbiye" yani terbiye eden/ yetiştiren/ öğreten anlamında kullanan sözcüklerdir.

Mesela İncil’de İsa'ya hitaben "Rabbî İsa/ eğitici İsa” denilmektedir; buradaki kasıt "öğretmenlik" vasfıdır, fakat şekil ile mana arasındaki farkı gözetemeyenler, zamanla İsa'nın şahısını "Rableştirmeye" çalışmışlardır.

Dikkat edilirse Kur’an'da geçen “Âlemlerin Rabbi" kavramı "Baş Eğitmen" gibidir,

Bu sistemde/ kainatta "evrensel bir şuur" olduğunu düşünürsek, işte bu şuura uyabilmek için “Rabbî/ eğitici/ öğretici" olan insanları takip etmeliyiz.

Peki her zaman doğru kişileri mi “Rabbî/ Eğitici" olarak takip ediyoruz? Bazı zamanlar, şeytanları/ kötü niyetli kişileri "Rabbî" sanıyor olabilir miyiz?

Bir insan, sadece tek bir pencereye/ ideolojiye odaklı ise “Âlemlerin Rabbi’ne/ Evrensel Bütünlüğe” ulaşamaz! Çünkü hiç bir düşünce veya şahıs tek başına kusursuz ve mükemmel değildir.

Kimisi çok iyi resim yapar, kimi çok iyi çömlek yapar, kimisi usta bir demircidir, kimisi de uzman bir doktor…

İnsanlar farklı alanlarda birbirlerine göre daha iyidir, fakat kimse en iyisi değildir, mutlaka daha iyiler de vardır veya yetişecektir.

Halk arasında "işin erbabı" şeklinde kullanılan bir deyim vardır.

"Erbab” sözcüğü, Rab kavramının çoğuludur, dolayısıyla bu sözcük bir işin duayenleri/ ustaları/ rableri anlamına gelmektedir.

Bir insan, en yatkın olduğu alanda uzmanlaşınca, artık o alanda bir “Rabbî" vasıf kazanır, işte her kim işini ilkeli/ ölçülü/ tutarlı ve disiplinli bir şekilde icra ediyorsa, bu alanda o kişiyi örnek almak gerekir.

Eğer ben böyle bir durumda, kişinin inancını/ etnisitesini/ kültürünü gözeterek seçim yaparsam, o zaman hiçbir şekilde Âlemlerin Rabbi’ne uymuş olamam, çünkü bu sistemde Liyakat esastır.

Karakter ve kişiliğimizin gelişiminde de kimi ya da kimleri Rabbî/ Eğitici olarak takip ettiğimiz önemlidir.

Takip ettiğimiz, örnek aldığımız kişinin şahsını Rableştirmeden onun "Rabbî" vasfından faydalanmayı öğrenmeliyiz. (Çoğu insan takip ettiği ya da inandığı kişiyi Rableştirdiğinin farkında değildir)

Dolayısıyla bizi, Âlemlerin Rabbi’ne/ Evrensel bütünlüğe götürecek olanları/ işinin ehli olanları takip etmeliyiz ki karanlığa/ cehalete esir düşmekten kurtulalım.

.

Cengiz Han Güven, dikGAZETE.com

...