- 07-06-2019 23:03
- 848
Konumuza başlık olarak seçtiğimiz "Kadın Yükselmezse Alçalır Vatan" sözü, Ziya Gökalp’ın şiirlerinden birine ait meşhur bir dizedir.
Bu dize, bir toplumda ilerlemenin/yükselişin/gelişimin nasıl başlaması gerektiğine dair önemli bir uyarıdır!
Bundan dolayıdır ki Cumhuriyet devrimlerinin en büyük kazanımı, kadınlara "Medeni ve Sosyal haklar”ının verilmesidir.
Kadına şiddet/ baskı/ zulüm gösteren ve onu sosyal hayattan uzak tutan toplumlar, çağın en gerisinde kalmaya ve cehalet içinde sömürülmeye mahkûmdurlar.
Kadının toplumdaki yeri/ konumu/ statüsü o toplumun medeniyet sahasında ne kadar yükseleceğinin bir ölçütüdür.
Kadın, ne kadar eğitimli/ aydın/ bilinçli olursa, yetiştireceği çocuklar da, kadının bu birikimlerinden aynı oranda faydalanacaktır.
Temel eğitimde aile faktörü büyük önem taşır; gelişimi esnasında, zamanını en çok anne ile geçiren çocuğun bu süreçte öğrendikleri, onun karakter ve bilinç yapısını kısmen de olsa şekillendirecektir.
Anne olmanın sorumluluğu, çocuğun sadece fiziksel gelişimini/beslenmesini değil, akli ve ruhsal gelişimini de kapsamaktadır. Bu sebeple, anne adayı olmak isteyen kadınların eğitimleri ayrıca önem kazanmaktadır.
Cehalet sadece okuma-yazma bilmemek değildir.
Sorgulamayan/ Araştırmayan/ Düşünce üretmeyen her toplum zamanla bağımsızlık duygusunu kaybeder ve esarete/ cehalete/ biat içinde yaşamaya alışır.
Cehalete yenik düşen bir toplumun, böylesine bir durumdan kurtulabilmesinin ilk adımı, kadını eğitmekten ve ona hak ettiği değeri vermekten geçer.
Gelecek nesillerin eğitimli/ bilinçli/ aydın olarak yetişmesini sağlamak için, kadınlara bilim/sanat/kültür faaliyetlerinde aktif olarak çalışabilme imkânı verilmelidir; eğitim/öğretim faaliyetlerini okullarla sınırlı tutmamak ve sosyal hayatın gelişimine katkı sunmak amacıyla her şehirde, kadınların aktif rol alacakları akademi/ enstitü/ sanat evi gibi yerler açılmalıdır.
Bu konuda bir ilave eğitim de erkeklere verilmelidir; çünkü kadına nasıl davranılması gerektiğine dair yeterli bilgi/ birikim/ deneyim sahibi olamadan, adet ve geleneklerin etkisiyle kadına önceden biçilen rolleri dayatanlar, hem kadına hem de toplumun geleceğine zarar vermektedirler.
Kadının hassasiyetleri/ psikolojisi/ ruhsal durumu göz önünde bulundurularak, erkek çocukların yetişmesi esnasında kadının anatomisi hakkında detaylı bilgiler verilmelidir.
Kadına şiddet/ baskı/ dayatma gibi olumsuzlukların önüne geçmek için, çocuklara ufak yaşlarından itibaren mutlaka bu eğitimler verilmelidir.
Kadını eğitimsiz ve sevgisiz bırakmak, bir topluma yapılacak en büyük zulümdür…
.
Cengiz Han Güven, dikGAZETE.com