Bir mülteci meselesi: Medet Ağabeyin yokluğu
11 yıl önce bugün, Türkiye’deki Kafkasya diasporasının, Kafkasya halkının çok önemli bir ismi, Medet Önlü, ofisinde uğradığı bir silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti. Çeçenistan’ın Rusya tarafından işgal edilmesinin ardından Türkiye’ye sığınan mültecilerin geçimleri, sağlık sorunları, yasal meseleleri derken, birçok sorunla ilgilendiğinden kapısı daima tıklardı Medet Önlü’nün.
Akşam namazına hazırlanıyordu, abdestini almıştı. Daha önce gelmiş, tanışılmış kişiler kapısındaydı. Bir gün önce, 21 Mayıs’ta gerçekleştirmeyi planladıkları suikasti, bir gün sonra gerçekleştirdiler. Elbette günün de ayrı bir anlamı vardı. Niçin 21 Mayıs seçilmişti… Bu sorunun cevabını okuyucuya bırakıyorum.
Bir halkın abisini, tek başına onlarca yetim çocuğa, şehit ailesine hamilik eden büyüğünü öldürdüler. Medet Önlü’nün yaptığı iş, karakteri gibi olağanüstüydü.
O, halkının bütün kahramanlarında rastlanan üstün fedakârlık ve cesaretin soluk alan haliydi. Türkiye sınırları içerisinde ilk defa bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Kafkasyalı suikaste uğruyordu. Bu hem diaspora hem de Türkiye için sarsıcı olması gereken korkunç bir eylemdi.
Mütedeyyin, geleneklerine bağlı, Müslüman bir karakter olarak, içinde bulunduğu camianın da tanıyıp sevdiği bir isimdi ama bu camianın çok az ismi, olaya tepki verdi.
Türkiye’nin en başarılı hukukçularından biri olan Erdal Doğan’ın temsil ettiği davada, azmettiricilerin kimliği hala belirsiz görünüyor.
Belli ama belirsiz!..
Elbette insan haklarını savunmak, savunucuların tümü için hep zorlu bir yol demek. Çünkü bir yerde insan haklarının ihlali varsa, orada bir korku imparatorluğu vardır. Yasalar hükmediciden yana düzenlenir ve temel yaşam hakları ihlal edilir. Bu, Rusya Federasyonu içerisinde, özellikle Kafkasya’da sıklıkla gördüğümüz bir kötülük.
Adam kaçırma, faili meçhul cinayetler, işkence sonucu ölümler. Bugün 22 Mayıs 2024’te Çeçenistan’da 30’un üzerinde insan, 5 haftadır gözaltında kayıp. Biri Abdulla Said Eminoviç Magomedov işkenceyle öldürüldü. Burada işkence suç değil. İşkenceden kaçmak, kurtulmak istemek suç. Bir şey yapmanız da gerekmiyor. İşinizde gücünüzde olduğunuz herhangi bir gün kurban seçilebilirsiniz. Aynı kirli odakların dünyanın herhangi bir yerinde bir Kafkasyalıyı hedef alması da olağan.
Avrupa’da işlenen muhalif Çeçenlere yönelik suikastler bunun örneğidir. Azmettiriciler malumdur. Sebep de öyle.
Bir yıl önce, Alperen Aydın, Medet Önlü hakkında bir kitap kaleme aldı. Kitapta, suikast davası da bütün ayrıntılarıyla inceleniyor. Konuyu merak edenlerin muhakkak okuması gereken bu eseri buradan tavsiye etmiş olayım.
Zaman zaman Çeçen ve Kafkasyalı mültecilere yönelik iade girişimleri hakkında haberler okuyoruz. Rusya Federasyonu’nun “G87” koduyla terörist ilan ettikleri arasında 2 yaşında bebekler bile var.
“Bir terör eylemi yapabilecek kadar tehlikeli” 2 yaşında çocuklar… Her şeyi bir yana bırakıp, elimizi vicdanımıza koysak, hiçbir millete, dine mensup hiçbir 2 yaşında çocuğa bu suçu isnad edemeyiz.
Türkiye Cumhuriyeti devletinden, bürokratlarından, memurlarından, dikkatli, titiz çalışmalarla, Kafkasyalı mülteci sorununu çözmelerini bekliyoruz. Okula, işe gidip, topluma yararlı fertler olabilmeleri için yasal engellerin kalktığı haberlerini sevinçle karşılayacağız.
Medet Önlü, bugün aramızda olsaydı, bu yanlışlıkla bütün kuvvetiyle mücadele ederdi. O’nun ardından sekizer, onar, yüzer bıraktığını sırtlamaya çalışıyoruz.
‘Diri’dir.
Dua etsin bize...
Dua etsin; masum halkı rahat yüzü görsün diye de…