Dans Videosu Kadar Asalet
Çerkes soykırımının 159. Yılının ardından, elimizde ve kalbimizde kalan acıdan başka bir şey olmadı.
Siyasetin gölgesinin düştüğü anma törenleri, içimizdeki hüznü artırdı. Fakat bütün bu olan-bitende en büyük sorumluluk yine bizden başka birine ait değil.
Çok çabuk unuttuk; sosyal medyada durduk yere linç edildiğimiz günleri.
Güya akademisyenlerin sırf kendi görüşü dışında bir siyasi partiden Çerkes aday çıktı diye bizi “Yüzellilikler listesi” yapmakla tehdit edişini, sanki uzaylılardan bahsediyormuş gibi okuyup geçtik.
Varlığımızı görünür kılmak için aday olmuş Mutlu Akkaya’yı hak ettiği gibi destekleyemedik.
Yapamadık değil aslında, yapmadık!
Yapmadık çünkü Çerkesler için Türkiye siyaseti gütmüyoruz.
Canımız istediğinde kendi partimiz veya ideolojimiz için Çerkesleri ve Çerkesliği kullanıyoruz.
Bir aksesuar, bir eğlence ve övünç aracından daha fazla bir şey olsaydı Çerkesliğimiz, derdimiz olurdu.
Her şeyi çabucak unuttuk.
Geriye asalet masalları kaldı.
Rusların gözünde “dağlı birer maymun”, “eğitilmesi gereken kaba yaratıklar” olan bizlerin, adeta psikolojik bir hastalık gibi tutunduğu asalet masalları…
Harika dans ediyoruz evet.
Demek ki dans ederken sırtın dik olması bir asalet belirtisi.
Kuğu gibi süzülmek de olabilir.
Galiba öyle.
Atalarımız için onur, uğrunda yaşamak ve ölmekti asalet.
Bize bir dizi oyuncusu yetiyor.
İşte!
Ne kadar güzel!
Çerkes!
Gençlerimiz bizden daha hassas ve özenli.
Kilometrelerce yoldan Ankara’ya, İstanbul’a akan insanlarımıza söyleyecek hiçbir şeyim yok, teşekkürden başka.
Bu yazıyı okur musunuz bilmiyorum. Ama okursanız size birkaç haber vereyim.
Bu sene 21 Mayıs için üç-beş siyasinin dışında ‘twit’ atan olmadı.
Dışişleri Bakanlığı “bir soru üzerine” Kırım Tatar sürgününü anarken iki satır da bizden bahsetti.
Geçiştirdi… Çünkü gerek yok!
Çünkü önemsemenin, zahmete girmenin anlamı yok!
Bir oy potansiyeli olmayan Çerkesler, zaten ideolojisi ve partisi için kendi kimliklerini kullanıyor.
O oradan öteki şuradan “Çerkesler falancayı destekliyor” diyor.
Sayısı baksan yüzü bulmaz.
Sanırım bize gülüyorlardır. Çünkü en azından bu cümlenin etki bırakabilmesi yani sayın arkadaşlar, partilerinize ve ideolojilerinize Çerkes kellesi sunabilmeniz için şu 21 Mayıslarda sokaklarda dikkat çeken bir kalabalık, alanlarda slogan sesleri gerekiyor.
Her şeyden önce bu gerekiyor.
Daha fazla bir şey söylemeyeceğim.
Umudum, cesur ve bilgili yeni nesilde…