Tebdil-i mekânda ferahlık vardır. Bunun da adı tatildir ya da kısa ziyaretlerdir sevdiklerimize. Bazen düşünmeden ve anlamadan konuşuruz “tatil yapamıyoruz”, “başka ülke insanları bizim ülkemizi bizden daha iyi biliyor” diye.

Devletimiz yolları yapar, bizler de o yolları kullanırız sahip olduğumuz kara vasıtalarıyla.

Devletimiz yatırım yapar, vatandaşlarımız bundan istifade etsin diye. Ancak biz yine aynı şeyleri konuşuruz “tatil yapamıyoruz”, “zengin değiliz” diye. Sanki bir şarkının nakaratına benzer ağzımızdan çıkan sözler.

Bizler, tatil denildiği zaman genellikle yaz sezonunu anlarız ve hemen de aklımıza Ege ve Akdeniz sahilleri gelir. Gelir de hayal kuramayız oralara gidebilmek için. Çünkü oradaki turistik tesisler beş yıldızlıdır ve bazı tesislerde Türk Lirası da geçmez.

İkinci Dünya Savaşı’nı mağlup olarak kapatan Almanya, çok ağır şartları olan bir anlaşmaya imza atar. Ancak savaş sonrası, dünyanın şaşkınlıkla izlediği bir ekonomik gelişme gösterir. 

Tam bu dönemde gazetecilerin, dönemin maliye bakanına “savaşı mağlup olarak kapatmanıza rağmen nasıl böyle bir atılımı gerçekleştirdiniz” sorusuna özetle; “parayı sirküle ettirdik” diye cevap verir. 

Başka bir deyişle para elden ele dolaşmış, herkesin ihtiyacı giderilmiş ve bu da toplumu ekonomik olarak bir seviyeye getirmiş.

Yazımın başlığının konusu Ordu merkezine takriben 60 Km. mesafede bulunan ve Kabadüz ilçe sınırları içerisinde yer alan, 2000 metre rakımda konuşlu “Çambaşı Kayak Merkezi”dir. Başka bir deyişle bulutlara komşu, saklı bir cennettir. Yaz mevsimi ayrı güzeldir. Bu konu ise başka bir yazı konusu olacaktır.

İnsanlar, gördükleri ya da okudukları yenilikler üzerine hayal dünyalarını genişletirler ve hayal ettiklerini gerçekleştirmek için çaba sarf ederler. 

Çambaşı Kayak Merkezi, çam ormanlarının içerisinde yer almaktadır. 

Devletimiz, Türk halkı için bu tesisi dört dörtlük yapmış, kâr amacı gütmeden hizmete sunmuştur.

Peki, ne yapmamız gerekiyor?

Hani, “en güzel tatil yerlerine yabancılar geliyor” diyoruz ya!

Biz düşünmeye devam edelim.

İstanbul ya da Ankara’dan uçağa biniyorsunuz, Türkiye’nin deniz üzerine yapılan tek havaalanına iniyorsunuz, maksimum bir saat içerisinde kayak merkezinin içerisindesiniz.

Bu tesiste vatandaşlarımızın bütün ihtiyaçlarına cevap verebilecek, konaklamadan her türlü sosyal aktivitelere kadar bütün imkânlar bulunmaktadır. 

İster otelde konaklayabilir, isterseniz de müstakil bungalov evlerde kalabilirsiniz. 

Adı kayak merkezi olunca, aklınıza hemen bir savunma mekanizması gelebilir mazeret aramak adına; “Ben kayak yapmayı bilmiyorum ki!..” o da sorun değil. 

Bölgede 10 yılı aşkın bir süredir kayak sporuna sporcu yetiştiren Ordu Kayak Spor Kulübü de vardır. 

Tesis içerisinde kayakla ilk kez tanışan insanları bir günde eğitecek eğitmenler de mevcuttur. 

Tesiste her türlü kayak ile ilgili malzemeler bulunmaktadır.

Başka bir deyişle, bir kayak merkezinde bulunması gereken bütün araç, gereç ve insan gücü bulunmaktadır. 

Bunun yanı sıra ülkemizin marka değeri olan restoran grupları da bölgede hizmet vermektedir.

Devletimiz üzerine düşeni yapmıştır burada. 

Sıra kimde?

Sıra vatandaşımızda. 

Sıra kendisine ve çocuklarına hayal dünyalarını genişletmek isteyenlerde.

Sıra bu topraklardan gurbete gidip de memleket özlemi çekenlerde.

Sıra “benim bölgem kalkınsın” diyenlerde.

Sıra yarınlar için anı biriktirmek isteyenlerde.

Kış sezonunda çoğu özel ve kamu sektörü, gözde turizm bölgelerinde yıllık toplantılarını yaparlar. Bu toplantılar hem eğitim, hem vizyon tazeleme ve hem de başarılı elemanlarına tatil imkanı sağlamaktadır.

Bu tür faaliyet icra eden sektörlere de seslenmek istiyorum.

İşte size doğru adres; Ordu Çambaşı Kayak Merkezi.

Araştırma şirketleri, hep güncel konular ile ilgili anketler düzenlerler. Onlardan bir ricam var; bu ülke insanının kaçta kaçı bu cennet ülkemizin her yerini biliyor. 

Soruyorum bir arkadaşıma “sen hiç Karadeniz’e gittin mi” diye.

Aldığım cevap “hiç gitmedim ama gidip görmek istiyorum” şeklinde oluyor.

Ben de son cümle olarak, onlara ve sizlere buradan şu cümleyi kullanıyorum;

“Karadeniz’e gidip oranın coğrafyasını görmemişseniz, insanının tanımamışsanız yaşadığınızı söylemeyin”.

Oraya gittiğiniz zaman, paranın her şey olmadığını, paradan daha önemli değerler olduğunu da anlayacaksınız. 

Şu anda bu işin önderliğini yapan Ege ve Akdeniz insanları için onları üzecek bir söz söylemiyorum ancak Karadeniz’e giderseniz, oradaki bir bahçe sahibinden bir meyve ya da sebze isterseniz, orada paranız geçmez; insanlığınız geçer. Umarım demek istediğimi anladınız.

Ordu Çambaşı Kayak Merkezi, Doğu Karadeniz’in tek kayak merkezidir. 

İstanbul’dan uçağa bindikten maksimum iki saat sonra kayak merkezindesiniz. 

Bölgede sanayi tesisi bulunmadığı için yağan ve mevcut kar tertemizdir. Zira gökyüzünde hava kirliliğinden eser yoktur.

Bu arada, ufak bir bilgi daha vermek isterim ki, ulusal bir TV kanalı, dizi çekimlerini Ordu’da ve Çambaşı Kayak Merkezi’nde yapmaktadır.

Tatil yapamamanın bir mazereti yok!

Tatilin adına değil, tadına para veriniz. 

Düdük çalan trene herkes biner, mühim olan düdük çalmadan geçen treni yakalamaktır. 

Bugün gitmek istemediğiniz bir tesise, yarın randevu ile bile gidemeyebilirsiniz.

Özellikle dünya ve ülke olarak zor günler yaşadığımız Covid’li günlerde mevsimi geçmeden, kar taneleri toprağa karışmadan bir haftanızı ayırın. 

Hem size, hem çocuklarınıza ve hem de sağlığınıza iyi gelecektir.

Büyük şehirlerde ve yurt dışında hava ve gürültü kirliliğine bir mola vermenizin tam zamanıdır. Sizler moral, motivasyon ve sağlık kazanın. Gerisi teferruattır.

Ülkemize ve bölgemize bu yatırımı yapmaktan çekinmeyen başta Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı ve emeği geçen diğer tüm görünmez kahramanlara de şükranlarımı iletmek istiyorum.

Düşünebilmek güzeldir.

.

Seyfi Turan, dikGAZETE.com

Tebdil-i mekânda ferahlık vardır. Bunun da adı tatildir ya da kısa ziyaretlerdir sevdiklerimize. Bazen düşünmeden ve anlamadan konuşuruz “tatil yapamıyoruz”, “başka ülke insanları bizim ülkemizi bizden daha iyi biliyor” diye.

Devletimiz yolları yapar, bizler de o yolları kullanırız sahip olduğumuz kara vasıtalarıyla.

Devletimiz yatırım yapar, vatandaşlarımız bundan istifade etsin diye. Ancak biz yine aynı şeyleri konuşuruz “tatil yapamıyoruz”, “zengin değiliz” diye. Sanki bir şarkının nakaratına benzer ağzımızdan çıkan sözler.

Bizler, tatil denildiği zaman genellikle yaz sezonunu anlarız ve hemen de aklımıza Ege ve Akdeniz sahilleri gelir. Gelir de hayal kuramayız oralara gidebilmek için. Çünkü oradaki turistik tesisler beş yıldızlıdır ve bazı tesislerde Türk Lirası da geçmez.

İkinci Dünya Savaşı’nı mağlup olarak kapatan Almanya, çok ağır şartları olan bir anlaşmaya imza atar. Ancak savaş sonrası, dünyanın şaşkınlıkla izlediği bir ekonomik gelişme gösterir. 

Tam bu dönemde gazetecilerin, dönemin maliye bakanına “savaşı mağlup olarak kapatmanıza rağmen nasıl böyle bir atılımı gerçekleştirdiniz” sorusuna özetle; “parayı sirküle ettirdik” diye cevap verir. 

Başka bir deyişle para elden ele dolaşmış, herkesin ihtiyacı giderilmiş ve bu da toplumu ekonomik olarak bir seviyeye getirmiş.

Yazımın başlığının konusu Ordu merkezine takriben 60 Km. mesafede bulunan ve Kabadüz ilçe sınırları içerisinde yer alan, 2000 metre rakımda konuşlu “Çambaşı Kayak Merkezi”dir. Başka bir deyişle bulutlara komşu, saklı bir cennettir. Yaz mevsimi ayrı güzeldir. Bu konu ise başka bir yazı konusu olacaktır.

İnsanlar, gördükleri ya da okudukları yenilikler üzerine hayal dünyalarını genişletirler ve hayal ettiklerini gerçekleştirmek için çaba sarf ederler. 

Çambaşı Kayak Merkezi, çam ormanlarının içerisinde yer almaktadır. 

Devletimiz, Türk halkı için bu tesisi dört dörtlük yapmış, kâr amacı gütmeden hizmete sunmuştur.

Peki, ne yapmamız gerekiyor?

Hani, “en güzel tatil yerlerine yabancılar geliyor” diyoruz ya!

Biz düşünmeye devam edelim.

İstanbul ya da Ankara’dan uçağa biniyorsunuz, Türkiye’nin deniz üzerine yapılan tek havaalanına iniyorsunuz, maksimum bir saat içerisinde kayak merkezinin içerisindesiniz.

Bu tesiste vatandaşlarımızın bütün ihtiyaçlarına cevap verebilecek, konaklamadan her türlü sosyal aktivitelere kadar bütün imkânlar bulunmaktadır. 

İster otelde konaklayabilir, isterseniz de müstakil bungalov evlerde kalabilirsiniz. 

Adı kayak merkezi olunca, aklınıza hemen bir savunma mekanizması gelebilir mazeret aramak adına; “Ben kayak yapmayı bilmiyorum ki!..” o da sorun değil. 

Bölgede 10 yılı aşkın bir süredir kayak sporuna sporcu yetiştiren Ordu Kayak Spor Kulübü de vardır. 

Tesis içerisinde kayakla ilk kez tanışan insanları bir günde eğitecek eğitmenler de mevcuttur. 

Tesiste her türlü kayak ile ilgili malzemeler bulunmaktadır.

Başka bir deyişle, bir kayak merkezinde bulunması gereken bütün araç, gereç ve insan gücü bulunmaktadır. 

Bunun yanı sıra ülkemizin marka değeri olan restoran grupları da bölgede hizmet vermektedir.

Devletimiz üzerine düşeni yapmıştır burada. 

Sıra kimde?

Sıra vatandaşımızda. 

Sıra kendisine ve çocuklarına hayal dünyalarını genişletmek isteyenlerde.

Sıra bu topraklardan gurbete gidip de memleket özlemi çekenlerde.

Sıra “benim bölgem kalkınsın” diyenlerde.

Sıra yarınlar için anı biriktirmek isteyenlerde.

Kış sezonunda çoğu özel ve kamu sektörü, gözde turizm bölgelerinde yıllık toplantılarını yaparlar. Bu toplantılar hem eğitim, hem vizyon tazeleme ve hem de başarılı elemanlarına tatil imkanı sağlamaktadır.

Bu tür faaliyet icra eden sektörlere de seslenmek istiyorum.

İşte size doğru adres; Ordu Çambaşı Kayak Merkezi.

Araştırma şirketleri, hep güncel konular ile ilgili anketler düzenlerler. Onlardan bir ricam var; bu ülke insanının kaçta kaçı bu cennet ülkemizin her yerini biliyor. 

Soruyorum bir arkadaşıma “sen hiç Karadeniz’e gittin mi” diye.

Aldığım cevap “hiç gitmedim ama gidip görmek istiyorum” şeklinde oluyor.

Ben de son cümle olarak, onlara ve sizlere buradan şu cümleyi kullanıyorum;

“Karadeniz’e gidip oranın coğrafyasını görmemişseniz, insanının tanımamışsanız yaşadığınızı söylemeyin”.

Oraya gittiğiniz zaman, paranın her şey olmadığını, paradan daha önemli değerler olduğunu da anlayacaksınız. 

Şu anda bu işin önderliğini yapan Ege ve Akdeniz insanları için onları üzecek bir söz söylemiyorum ancak Karadeniz’e giderseniz, oradaki bir bahçe sahibinden bir meyve ya da sebze isterseniz, orada paranız geçmez; insanlığınız geçer. Umarım demek istediğimi anladınız.

Ordu Çambaşı Kayak Merkezi, Doğu Karadeniz’in tek kayak merkezidir. 

İstanbul’dan uçağa bindikten maksimum iki saat sonra kayak merkezindesiniz. 

Bölgede sanayi tesisi bulunmadığı için yağan ve mevcut kar tertemizdir. Zira gökyüzünde hava kirliliğinden eser yoktur.

Bu arada, ufak bir bilgi daha vermek isterim ki, ulusal bir TV kanalı, dizi çekimlerini Ordu’da ve Çambaşı Kayak Merkezi’nde yapmaktadır.

Tatil yapamamanın bir mazereti yok!

Tatilin adına değil, tadına para veriniz. 

Düdük çalan trene herkes biner, mühim olan düdük çalmadan geçen treni yakalamaktır. 

Bugün gitmek istemediğiniz bir tesise, yarın randevu ile bile gidemeyebilirsiniz.

Özellikle dünya ve ülke olarak zor günler yaşadığımız Covid’li günlerde mevsimi geçmeden, kar taneleri toprağa karışmadan bir haftanızı ayırın. 

Hem size, hem çocuklarınıza ve hem de sağlığınıza iyi gelecektir.

Büyük şehirlerde ve yurt dışında hava ve gürültü kirliliğine bir mola vermenizin tam zamanıdır. Sizler moral, motivasyon ve sağlık kazanın. Gerisi teferruattır.

Ülkemize ve bölgemize bu yatırımı yapmaktan çekinmeyen başta Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı ve emeği geçen diğer tüm görünmez kahramanlara de şükranlarımı iletmek istiyorum.

Düşünebilmek güzeldir.

.

Seyfi Turan, dikGAZETE.com