?>

Moskova’da ‘Dünya Yurttaşlar Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi

İlber Vasfi Sel

3 yıl önce

St. Petersburg
Rusya Federasyonu’nun başkenti Moskova’da, 15-16 Ekim tarihlerinde “VII. Dünya Yurttaşlar Kongresi” gerçekleşti.
Kongrenin bu yılki konusu “Değişen Dünyada Rusya ve Yurttaşlar” başlığı altında yapıldı.

Her üç yılda bir düzenlenen kongrede, geleneksel olarak Rus dili ve kültürünün yurtdışındaki konumunu güçlendirmeye yönelik öneriler ve yurtdışında yaşayan yurttaşların konsolidasyonu tartışılıyor.

Kırım’ın 2014 yılında düzenlediği referandum sonucu Rusya Federasyonu’na bağlanması ile birlikte, Rusya dışında yaşayan Kırım Tatarları da doğal olarak bu kongrenin bir parçası oldular. 
Kongreye Kırım Tatar Diasporasından katılan ilk temsilci olma gururunu da bu şekilde yaşamış oldum.
Benim de bizzat katılım gösterdiğim kongrede, Türkiye delegasyonu toplam 6 kişiydi.

1- Aleksandr Babayev: Türkiye’deki Rus Yurttaşları Örgütleri Koordinasyon Konseyi Genel Sekreteri ve Antalya Moskova Uluslararası Okulu Geliştirme Direktörü
2- Anastasiya Özgün: Manisa Rusça Konuşanlar Eğitim ve Kültür Derneği Başkanı ve Türkiye’deki Rus Yurttaşları Örgütleri Koordinasyon Konseyi Üyesi
3- İlber Vasfi Sel: Kırım Kalkınma Vakfı Genel Sekreteri
4- Larisa Altundaş: İstanbul Rus Gençlik Derneği Başkan Yardımcısı ve Türkiye’deki Rus Yurttaşları Örgütleri Koordinasyon Konseyi Üyesi
5- Larisa Lutkova Türkkan: Ankara Rus Kültür Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye’deki Rus Yurttaşları Örgütleri Koordinasyon Konseyi Üyesi
6- Yelena Sufiyanova: Alanya “EDURUS” Uluslararası Eğitim ve Kültür Derneği ve Türkiye’deki Rus Yurttaşları Örgütleri Koordinasyon Konseyi Üyesi

Ayrıca 100’ü aşkın ülkeden toplamda 400 katılımcı vardı.

*

Kongrenin ilk gününde açılış, Rusya Federasyonu Dış İşleri Bakanı Sergey Lavrov tarafından gerçekleştirildi. Lavrov, açılışta Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin’in mesajını katılımcılara iletti.

Devamında kendi konuşmasını da yapan Rusya Dış İşleri Bakanı Lavrov“Değişen Dünyada Rusya ve Yurttaşlar” Genel Oturumu’nu yönetti. 
Bu oturum boyunca konuşma yapanlar ise şu isimlerden oluştu;

- Rusya Federasyonu Federal Meclisi Üst Kanadı Federasyon Konseyi Başkanı Valentina Matviyenko,

- Moskova ve Tüm Rusya Patriği Kirill,
- Rusya Federasyonu Federal Meclisi Üst Kanadı Federasyon Konseyi Başkan Yardımcısı Konstantin Kosaçev,
- Rusya Federasyonu Federal Meclisi Alt Kanadı Devlet Duması Uluslararası İlişkiler Komitesi Başkanı Leonid Slutskiy, 
- Rusya Federasyonu Federal Meclisi Alt Kanadı Devlet Duması Bağımsız Devletler Topluluğu İşleri, Avrasya Entegrasyonu ve Yurttaşlarla İlişkiler Komitesi Başkanı Leonid Kalaşnikov, 
- Rusya Federaysonu İnsan Hakları Komiseri Tatyana Moskalkova,
- Rusya Federasyonu Dış İşleri Bakanlığı Bağımsız Devletler Topluluğu, Yurt Dışında Yaşayan Vatandaşlar ve Uluslararası İnsani İşbirliği Federal Ajansı – Rossotrudniçestvo Başkanı Evgeniy Primakov,
- Rusya Federasyonu Devlet Başkanlığı Uluslararası Kültürel İşbirliği Özel Temsilcisi Mikhail Şıvidkoy,

- Rusya Federasyonu Dış İşleri Bakanlığı Bilgi ve Basın Dairesi Direktörü ve Dış İşleri Sözcüsü Mariya Zaharova,
- Sputniknews ve Russia Today Genel Yayın Yönetmeni Margarita Simonyan
ve
- Rusya Federasyonu Devlet Başkanlığı Kırım Daimi Temsilcisi ve Kırım Cumhuriyeti Başkan Vekili Georgiy Muradov.

Rusya Federasyonu Devlet Başkanlığı Kırım Daimi Temsilcisi ve Kırım Cumhuriyeti Başkan Vekili Georgiy Muradov, konuşmasında Türkiye’deki Kırım Tatarlarının da artık Rusya Federasyonu Yurttaşları kapsamında olduğunu belirtti ve bu kongreye katılan "ilk Kırım Tatar katılımcı" olarak beni kongreye tanıttı.
İkinci günde ise farklı oturum düzenlendi.
Bu oturumlar ve başlıkları ise şöyle sıralandı:
-1. Oturum; “Yurttaşların Haklarının ve Meşru Çıkarlarının Korunması”
-2. Oturum; “Yurttaşların Konsolidasyonunda Rus Dilinin Rolü”
-3. Oturum; “Dijitalleşme Çağında Yurttaşların Kitle İletişim Araçları”
-4. Oturum; “Modern Teknolojiler ve Gençlerin Eğitimi”
-5. Oturum; “Rusya’daki Bölgelerin Yabancı Ülkelerle Ekonomik İşbirliğinde Yurttaşların Rolü”

Ben de bunlardan beşincisi olan “Rusya’daki Bölgelerin Yabancı Ülkelerle Ekonomik İşbirliğinde Yurttaşların Rolü” başlıklı oturuma katılım gösterdim. Konuşma da yaptığım bu oturumda yurttaşların nasıl daha aktif rol alabileceklerini konuştuk.
Oturumdaki o konuşmamın metni şöyle:
Sayın Oturum Başkanlığı!
Sayın Yurttaşlar!
Hanımlar ve Beyler!
Bugün sizlerle birlikte olmaktan duyduğum memnuniyeti ifade etmek istiyorum. Ben Kırım Tatar diasporasının bir temsilcisiyim ve 7. Dünya Yurttaşlar Kongresi’nin bir üyesi olmaktan memnunum.
Ben bir Kırım Tatarıyım ve bununla gurur duyuyorum!
Bizler, Altın Orda zamanından beri, 13. Yüzyılda ortaya çıkan halkların bakiyeleriyiz!
Bugün birçoğumuz farklı ülkelerde yaşıyoruz. Ancak çabalarımız sayesinde yaşadığımız ülkeler ile Rusya arasındaki ilişkilerin gelişmesinde olumlu yönde değişimler yaşanıyor. Yurttaşların dünya genelinde ekonomik kalkınma konusunda öncelikli rolleri bulunuyor.
Onlar, yaşadıkları ülkelerdeki ticaret çevrelerini ve doğrudan yabancı yatırımcıları Rusya’ya getirmek konusunda teşviklerde bulunabilirler. Bunun da ötesinde Rusya’ya gelip kendi işletmelerini de kurabilir veya Rusya’da olmayan yeni bilgi ve beceriler yardımıyla girişimlerde de bulunabilirler. Böylece kültürlerin de etkileşimi gerçekleşir.
Tam da bu açıdan Rusya’nın Türkiye’de bulunan yurttaşları, günümüzde çok önemli bir yer tutuyor. Yetenekli yurttaşların varlığı, Rusya’ya politik, ekonomik ve kültürel alanda avantajlar sağlıyor.
Sayın Moderatör!
Değerli Misafirler!
Bugün Türkiye’de 5 milyonu aşkın Tatar orijinli insan yaşıyor. Aynı sayıdaki diğer Kafkas halklarıyla birlikte Türkiye’nin kuruluşundan bu yana siyasi, ekonomik ve kültürel gelişmesine ve Rusya ile Türkiye arasındaki bağların güçlenmesine katkı sağlıyor.
Biz yurttaşların Rusya ile Türkiye arasındaki ekonomik ilişkilerde daha aktif rol almak zorunda olduğunu düşünüyorum. Ayrıca Türkiye’deki Kırım Tatarları olarak Kırım ile Türkiye arasında iyi ilişkilerin kurulmasını sağlayabiliriz. Kırım ile Türkiye arasındaki bağların kopması, ortak acımızdır.
Bu nedenle Türkiye’de yaşayan Kırım Tatarları, tarihi anavatanlarıyla olan bağlarını kaybetmektedirler.
Evet, bizler Kafkasya veya Moskova üzerinden Kırım’a gelebiliyoruz. Ama sorun bu değil!
Sizin de bildiğiniz gibi 2014 yılında Kırım halkı demokratik bir referandum düzenledi ve bunun sonucunda Kırım, Rusya’nın bir parçası oldu. Yarımadanın Rusya’ya bağlanmasının ardından yaklaşık iki yıl süren ticari deniz trafiği, 2016 yılında Türkiye tarafından durduruldu. Halihazırda Türk malları Kafkaslar üzerinden yarımadaya gidiyor.
Ankara’nın takip ettiği bu politikalar ile yoluna devam etmesi oldukça zor görünüyor.
Zira artık dünya yeni bir rotaya giriyor!
Türkiye bir yandan Rusya’dan stratejik öneme sahip silahlar alarak, nükleer işbirliği geliştirerek, hem Suriye hem de Kafkaslarda askeri misyonlar yürütürken; diğer yandan da Batının çıkarlarına hizmet eden Kırım politikaları izliyor. Bu çifte standart politikası oldukça düşündürücüdür.
Sevgili Dostlar!
Bölgesel işbirliği ancak açık diplomasi ile mümkündür!
Bu bağlamda Ankara, Kırım konusunda yeni bir ilişki tesis etmek ve diplomasi yürütmek üzere hazırlık içerisindedir.
Türkiye’nin de Rusya’nın da Karadeniz’de istikrarsızlığı ve anlaşmazlığı körükleyen ABD politikalarından endişe duyduğu açıktır. Kaldı ki hem Türkiye’de hem de Ukrayna’da Batı yanlısı gruplar, bu sebeple telaş ve hezeyan içerisindedir.
Türkiye’nin Kırım konusundaki yegane muhatabı 300 yıldır Rusya’dır.
Türkiye ile Kırım Tatarları arasında yüzyıllardır süren tarihi, kültürel ve ekonomik bağlar bu açıdan büyük fırsatlar sunmaktadır.
Türkiye, Kırım’dan kaçan bir avuç menfaatkârın hevesleri uğruna maceraya atılmayacak kadar köklü bir dış politika geçmişine sahiptir.
Yakın gelecekte bizim de etkin şekilde içerisinde yer aldığımız girişimler sonucu, Türkiye ile Kırım arasındaki ekonomik bağların tekrardan tesis edilmesini temenni ediyorum.
Bizde “az ama öz konuşmak” diye bir deyim vardır.
Bu yüzden konuşmamı bitiriyor ve hepinize ilgileriniz için teşekkür ediyorum!
*
Bu oturumlardan sonra sonuç bildirgesinin okunuşu ve kapanış gösterisi gerçekleşti.

2024’te yapılacak kongreyi şimdiden iple çekiyorum!
.
İlber Vasfi Sel, dikGAZETE.com

YAZARIN DİĞER YAZILARI